"Bölümü ben beğendim. Tam yerinde kestim gibi. Bakalım bundan sonra ne olur. Ne kadar çok yorum ve düşüncelerinizi belirtirseniz o kadar çabuk bölüm gelir. Keyifli okumalar.
*****
Göz kapaklarının üzerinde dolanan gölgeler rahatsız olmasına neden olurken yavaşça gözlerini araladı genç adam. Televizyonda değişen her sahnede ortam bir aydınlanıyor bir kararıyordu. Başı ağrımıştı bu durumdan. Hissettiği ağırlıkla başını sağ tarafında yatan genç kıza çevirirken hafif gülümsedi. Melek başını omzuna yaslamış ve aşağıya doğru saçları yüzüne gelecek şekilde uyuyordu. Sol elini ensesine götürdüğünde boynunun sızısını geçirmek için yavaşça ovalamaya başladı. Oldukça yavaş hareket ediyordu. Genç kızın daha rahat uyuyabilmesi için eliyle başını tutarak usulca düzeltti ve kanepeden kalkarak kızın başını kırlentlerden birinin üzerine yavaşça bıraktı. Genç kız hemen dönüp bir elini başının altına koyarken boşta kalan eli kanepeden aşağıya sarkmıştı. Asaf onun üşüyebileceğini düşünerek sessizce odaya gitmiş ve üzerine örtmek için dolaptan battaniye almıştı. Geriye dönmeden önce aklına gelen kırlentle rahat edemeyeceğini düşünerek kendi yastığını da yanına alıp salona döndü.
Battaniyeyi tekli koltuğun üzerine bırakan genç adam kırlenti yastıkla değiştirirken genç kızın uyanmamasına dikkat ediyordu. Sonunda üzerini de örtünce yavaş bir şekilde yere çökerek genç kızı izlemeye başlamıştı.
"Uyurken o kadar masum görünüyorsun ki?" Asaf kendisini tutamayarak sessizce fısıldamıştı. İçinden gelen sözleri diline dökerek dışarıya bırakırken garip bir şekilde rahatladığını hissediyordu.
"Bir gün şu inat burnunu yere indireceksin değil mi? Konağa ilk geldiğin gün beni korkutmuştun. O kadar kararlıydın ki... Kimsenin o cehenneme girmesini istemezken sen gökten düşer gibi önüme düştün. Şimdi sana bakınca o kazanın olduğu günü daha iyi hatırlıyorum. Attan düştüğünde kıpırdamayınca boynunun kırıldığını düşünerek çok korkmuştum. Belki de hatam o gün seni yalnız hastaneye götürmekti. Yanımızda köyden birini almayı akıl edemediğim için pişman olmam gerekirken ben değilim. Bu garip değil mi? Konağın bahçesinde bana silah çektiğinde ilk kez korktuğumu hissettim. Ölmekten değil ama seni konağa almaktan korktum. Şimdi ise bu evliliği nasıl devam ettireceğim konusunda düşünüp duruyorum. Ne yaparsan yap, kendi ayaklarına geldiğin konaktan ayrılmana izin vermeyeceğim. Yeniden o yalnızlığa düşmeyeceğim." Sessizce konuşan genç adam yutkunarak Melek'in elini usulca avucunun içine almıştı. Bakışları genç kızdan eline yönelirken hafif aralanan gözlerden habersizdi. Asaf bakışlarını birleştirdiği ellerine odaklarken yutkunarak üzgünce konuşmaya devam etti.
"Beni bırakıp gitmene izin vermeyeceğim. Yirmi yıl bir sürgün gibi yaşadım. Yapayalnız... Şimdi ilk kez yanımda birinin durduğunu hissederken bunu yapmaya gücüm kalmadı. Üzgünüm ama bu adama dayanmak zorunda kalacaksın. Kim olduğu önemli değil... Ne baban ne amcan ne enişten! Kimse karımı benden ayırmaya kalkışamaz. Buna sende dâhilsin sevgili karıcım. Kocan gitmene izin vermeyecek." Melek başı yere eğik olan üzgün adama yutkunarak bakarken onun kıpırdaması ile hızla gözlerini kapatmıştı. Asaf kanepeye iyice yaklaşarak önce genç kızın alnına sıcak dudaklarını değdirmiş sonra da eline başını dayayarak oturur bir şekilde gözlerini kapatmıştı. Melek yanında gözleri kapalı bir şekilde uyuyan genç adama bakarken içinin acıdığını hissetti. Daha üzerini örttüğünde uyanmış ama gözlerini açmaya cesaret edememişti. Genç adamın sessiz fısıltısı kulaklarına dolarken kalbinin hızla atmasına engel olamamıştı. Yanağından aşağıya bir damla yaş akarken düştüğü çıkmazı unutmaya çalıştı. Başarılı olamayınca yeniden aşağıya akıtmıştı sessiz damlalarını. Bir süre elinin içindeki sıcaklığın varlığı ile düşüncelere dalarken başını hafif kaldırmış uykusunda bile huzursuz olan adamı izlemeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA DUVAK (Yeniden)
Ficción GeneralHikaye Hep Seni Bekledim hikayesi bitince başlayacaktır. Benim Küçük Gelinim ve Göremediğim Sen kitabından tanıdığınız Asude ve Sedat'ın kızı Melek'in hikayesidir. Umarım hikayemi seversiniz. Ben heyecanla yazmaya başladım. Umarım sizde severek okur...