Hikaye Hep Seni Bekledim hikayesi bitince başlayacaktır. Benim Küçük Gelinim ve Göremediğim Sen kitabından tanıdığınız Asude ve Sedat'ın kızı Melek'in hikayesidir. Umarım hikayemi seversiniz. Ben heyecanla yazmaya başladım. Umarım sizde severek okur...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Görsel Melek! Merak edenler için.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Doktorumuz Ömer Asaf!
"İlk bölüme gösterdiğiniz ilgiden dolayı teşekkür ederim. Yorumlar harikaydı. :) Umarım sonraki bölümlerde de beni yalnız bırakmazsınız. :) Keyifli okumalaR!
****
Genç kız atının hızını arttırırken kardeşine meydan okuyordu. "Hadi ama Suat, çok yavaşsın. Konağa kadar yarışa ne dersin?"
"Abla haksızlık ediyorsun ama sen benden daha iyi ata biniyorsun."
"Mızıkçılık yapma da atını sür." Suat gülümseyerek ablasının peşine takılırken köy meydanından geçecekleri sırada ablasının önüne çıkan arabayla at hızını ayarlayamamış ve şaha kalkarak Melek'i üzerinden atmıştı. Genç kız atından düşüp bilincini kaybederken arabadan sinirli bir şekilde çıkan sahibi önce bağırıp çağırmış sonra yerde kıpırdamadan yatan Melek'i görünce korkuyla genç kızı kucağına alarak arabanın arka koltuğuna yatırmıştı. Suat koşarak arabayı yakalamaya çalışsa da başarılı olamamıştı. Atına yeniden binen çocuk konağa doğru hızla ilerlerken korkudan tüm bedeni titriyordu. Ablasına bir şey olup olmadığını merak ederken babasına haberi nasıl vereceğini bilmiyordu. Konağa geldiğinde babasının arabasına binip öfkeyle hareke ettiğini görünce birden dudaklarından "Baba ablam attan düştü ve baygın bir şekilde yerde yatarken o adam onu arabasına bindirdi," dediğinde babasının yüzünde ki ifadeyi ömrü boyunca unutmayacağını biliyordu. Korku! Babasının gözlerinde ilk kez korkuyu görmüştü. Yerde ağlayan annesine sarılan çocuk babasının evi hızla terk etmesi ile annesine daha sıkı sarılmıştı.
Aklını kaçırmak üzereydi. Kasabadaki bütün hastanelere bakmıştı neredeyse ama kızından bir haber yoktu. Kızını bulamamak Sedat Bey için ağır bir yıkım olurken aklına gelen kişi ile hızla telefonunu çıkarıp kardeşi Yağız'ı aramıştı. O da doktordu ve belki kızının hastaneye götürülüp götürülmediğini öğrenebilirdi.
"Abi?"
"Yağız, Melek attan düşmüş ve ben onu bulamıyorum. Hastaneye götürdüler ama yoktu..." Sedat'ın sözleri telefonda kısa bir sessizlik oluşmasına neden olurken karşıdan gelen sesle yeniden kendisine gelmişti. "Merak etme abi ben şimdi oradaki arkadaşlarıma sordurtuyorum," dedi. Telefonu kapandıktan yarım saat sonra gelen telefonla Sedat adını ilk defa duyduğu hastaneye doğru yola çıkmıştı. Kendi kasabalarında ki hastane yerine karşı köyün kasabasının hastanesine kızını götüren adama öfkelense de şuanda önemli olan kızının iyi olup olmadığını öğrenmekti. Yağız kendisinin de geleceğini bildirirken Sedat son sürat arabası ile hastaneye doğru ilerliyordu.