Yeni hayat 28 bölüm.

112 0 2
                                    

Yeni  hayat  28 bölüm.
   

Reyhan: Nerdesin bilmiyorum, ama  seni bulucam. Der ve Mazharı beklemeye devam eder.
Yarım  saat  sonra.
Reyhan: Bitdimi işlerin?
Mazhar: Evet.Artık gide biliriz. İstersen  Özgürü  ben alayım.
Reyhan: Ya gerek yok. Bide taşıma çantasını açıp yeniden bağlamak var. Bende kalsın.
Mazhar: Tamam nasıl istersen. Hadi gidelim. Der ve birlikde eve dönerler.
Kapının önünde.
Mazhar: Ben şimdi gelmiyim demi? En iyisi direk eve gideyim.
Reyhan: Bencede. Şimdilik böylesi daha uyğun.
Mazhar: Eee o zaman görüşmek üzre. Der ve Reyhan ve Özgürü öperek  üst kata çıkar.  Reyhanda kapının ziline basar.
Selma: Geldinmi kızım? Der kapıyı açarak.
Reyhan: Geldim annecim. Şu çantayı çıkarmama yardım edermison. Henüz alışamadımda.
Selma: Tamam. Hadi geç oturda açayım.
Reyhan: Tamam. Der ve  oturur. Selmada Özgürü taşıma çantasından çıkarıp  odasına götürür ve beşiğine yatırıp Reyhanın yanına gelir.
Selma: Açmısın?
Reyhan: Hayır. Kantinde  tost yedim. Sonra yerim. Bide anne,
Selma: Efendim canım?
Reyhan: Ben ödevlerimi yapdıkdan sonra gidicem. Özgüre bakarmısın.
Selma: Bakarımda, sen nereye gidiceksin?
Reyhan: Yurda. Yani kimsesiz çocuklar  yurduna. Bulmam gereken bir kız varda.  Ama lütfen bundan kimsenin haberi olmasın şimdilik.
Selma: Tamam söylemem hiç kimseyede, o kız kimki?
Reyhan: Süpriz anne. Süpriz. Lütfen sorma.
Selma: Tamam sormam.
Selmanın iç sesi: Kime diye sormamın anlamı yok her halde.
Selma: O zaman ben gidip Özgürle ilgileneyim.
Reyhan: Tamam annecim. Biberonu   çantasinda. Der ve ödevlerine başlar.  Selmada  bebek  odasına gidip   torunuyla ilgilenir. Reyhan bir an önce ödevlerini yapıb bitirir ve odasına gidip hazırlandıkdan sonra Selma annesinede yurda gidiceğini  söylerek  evden çıkar. Çıkdıkdan sonrada  hemen ucuzcu bir  oyuncakcıya gidip bir sürü oyuncak alır  ve  poşetlerle birlikde bir taksiye biner  ve  taksiyle bir  markete gidip  taksiciyi bekleterek marketden 4-5  pasta ve  meyve suları alıp  taksiyle kimsesiz çocuklar yurduna gider ve  aldıklarını  taksicininde yardımıyla  içeri taşır. Sonrada   müdürle konuşmaya gider.
X: Buyrun geçe bilirsiniz. Müdür bey sizi bekliyor. Der  ve Reyhan  müdürün odasına girer.
Reyhan: Mehaba  ben  Reyhan. Sizde....
X: Bende Salih. Telefondada konuşmuşduk. Nasılsınız? Size nasıl yardımcı ola bilirim?
Reyhan: Ben buraya Nazlı için geldim. Bildiğim kadarıyla burdaymış. Hatta bende fotoğrafıda var. Diyerek telefondan fotografı bulup  Salih beye gösterir.
Salih: Bu beyi tanıyorum. Mazhar beydi qaliba.
Reyhan: Evet. Aynı zamandada benim sevgilim. Zaten bana Nazlıdan bajs edende ta kendisi.  Eeee  bende merak etdim  sevgilimin gönlünü çalan küçük hanımı. Acaba onunla tanışmamız mümkünmü?
Salih: Tabiki mümkün. Der  ve sekreterini arayıp Nazlıyı getirtmesoni iater.
Salih: Bir azdan burda olur.

5 dakika  sonra.

Salih: İşde  Nazlı kızımızda geldi.
Reyhan:  Merhaba  Nazlıcım. Ben Reyhan. Tanışdığımıza memnun oldum.
Nazlı: İsmimi zaten biliyormuşsun. Tanışmamıza  memnin oldum demek isterdim, ama malesef hiç  memnun olmadım. Senide tanıdım ayrıca. Hangi Reyhan  olduğunu biliyorum.
Salih: Aaa  neler diyorsun Nazlı? O ne biçim konuşmak öyle.
Nazlı: Bu biçim işde.
Reyhan: Kızmayın ona. Ben neden böyle konuşduğunu biliyorum qaliba.
Nazlı: Tabi bilirsin.
Salih: Nazlı, ama bu davranışın  hiç hoş değil. Baksana Reyhan ablan seni ziyarete gelmiş, oyuncaklar getirmiş sana.
Nazlı: Görüyorum. Aklı sıra beni   oyuncakla satın alıcak. Yemezler güzelim.
Reyhan: Merak etme canım. Yemenede gerek yok, çünki bu oyuncaklar senin için değil.
Nazlı: Tabi  numaran iş yaramadı hemen taktik değişiyorsun demi.
Reyhan: Yooo qayet ciddiyim. Bu oyuncaklar  burdaki  tüm çocuklar. Ama istersen sende içlerinden birini ala bilirsin. Tabi istersen. Malum zorla güzellik olmaz. Bak bana neden böyle davrandığını neden kızdığını biliyorum. Mazhar abin yüzünden demi?
Nazlı: Ha şunu bileydin. Sen onu çok üzdün. Onu bırakıp gitdin ve arayıp sormadın. Merakda bırakdın.
Reyhan: Evet haklısın. Hatalı olduğumuda biliyorum. Ama döndüm işde. Burdayım  artık ve gitmeyede niyetim yok.
Nazlı: Tabi tabi bende inandım sana. Mazhar abiden uzak dur tamammı?! Onu bir  daha üzmene izin vermiyorum!  Der ve  müdürün odasından çıkıp gider.
Salih: Nazlı!
Rüya: Nazlı!
Reyhan: Bırakın gitsin. Zaten bende  daha ilk karşılaşmamızda boynuma atlamasını beklemiyordum. Belliki zamana ihtiyacımız var.
Salih: Ola bilir. Anladığım kadarıyla Mazhar beyle aranızda bir takım gerginlikler olmuş.
Reyhan: Hemde nw gerginlik... Ama artık her şey yolunda. Barıştık ve niyetimiz ciddi. Oda bana Nazlıdan bajs edince bende  merak etdim  yokluğumda ona  bi nebzede olsa iyi  gelen güzelliği. Ama belliki güzellik beni  düşman bellemiş.
Salih: Nazlı aslında iyi kız. Sadece  sevgiliniz Mazhara  fazlasıyla bağlı  ve takıntılı. Hassasiyyeti bu yüzden.
Reyhan: Fark etdim.
Salih: Ona zaman verin. Eminim zamanla  sizi tanıyıp sevicek.
Reyhan: Öyle yapıcam zaten. Madem Mazharla bu kadar yakınlar, er yada geç benide sevicek. Başka seçme şansıda yok zaten. Yani  peşini kolay kolay bırakmayacam. Ondan başka seçimi  yok dedim.
Salih: Ben sizi  anlıyorum  Reyhan  hanım. Açıklamaya gerek  yok.
Reyhan: Peki bir şey sorucam. Bu oyuncaklarla pastaları çocuklara şimdi dağıtmamız  mümkünmü?
Salih: Tabiki mümkün. Rüya hanım  Reyhan hanıma yardımcı olurmusunuz. Bende şimdi  çocukların hepsini bahçeye toplamalarını söylerim. Der ve  hep  beraber  bahçeye çıkarlar. Her ne kadar istemesede  Nazlıda ordaydı. Bunu gören Reyhanda  bu fırsatı iyi  değerlendirmeye karar  verir ve  Nazlının yanına gider  konuşmak  için.
Reyhan: Nazlı? :)
Nazlı: Yine  niye  geldin? Hiç boşuna israr etme. Ben son sözümün demin söyledim.
Reyhan: Biliyorum. Fakat ben israr  etmek için gelmedim. Zamana bırakıyorum. Tamam  benden hoşlanmıyor ola bilirsin, ama  burdaki tüm çocukları, yada çoğunu  benden daha iyi tanıyorsun. Bak burdada bir sürü oyuncak var, ama ben kimin neyi  daha çok sevdiğini bilmiyorum. Acaba  bu konuda banada yardım edermisin? Yani bu günlük ateşken imzalayıp bu oyincak ve pastaları birlikde  dağıtmaya ne dersin. Sonra yinekaldığımız  yerden devam  ederiz. Ne  dersin? Kabulmü? 
Nazlı: Hmmmm....... Peki kabul. Ama şimdilik. Bu barışdık anlamına gelmez.
Reyhan: Anlaşdık. O zaman başlaya biliriz. Der  ve birlikde  ordaki oyuncakları   çoxuklara  dağıtırlar.

Yeni hayat.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin