" YORGUNUM"

129 74 10
                                    


  Kimseyi suçIama, SuçIanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, Sen ise ona herşeyini verdin.
                     - cemal süreya
4. Bölüm

Ecrin hanıma söz verdiğim için evlerine gitmiş, şimdi de ecrin teyzeyle sohbet ediyordum.
Ateş ortalıklar da yoktu. Benim için evde olmaması daha iyiydi. Onun katlanılmaz yüzünü görseydim, elime ne geçerse fırlatırdım. Siyah saçlarımı iki yana ayırıp topladım,bu biraz daha ferahlamama neden olmuştu. Koltukta rahat bir pozisyona gelip ecrin teyzeye döndüm.

"Ellerine sağlık ecrin teyze, çok güzel olmuş."

Ecrin teyze ben geleceğim diye bir sürü şey hazırlamıştı. Çok tatlı bir kadındı. Kısırdan son bir çatal alıp kenara bıraktım.

"Afiyet olsun kızım. Sen iste ben her zaman yaparım sana." güler yüzlülükle söyleyip kolumu sıvazlamıştı.

"Ateş yok mu? "

" yok. Eve gelmiceğini söyledi. Bir dakka bir dakka yoksa sizin aranızda bir şey mi var? " O kadar heyecanlı söylemişti ki. Sanki ecrin teyze küçükmüşte biz ona bir sürü çikolata alıyormuşuz gibi mutluydu.

" Hayır, hayır yalnış anladınız. Bizim aramızda hiç bir şey yok, olamazda. "

" Kızım ne demişler büyük lokma ye ama büyük konuşma. "

Tebessüm edip önümdeki yemeklere döndüm. Ben aşkı, sevgiyi düşünemeyecek kadar yorgun, bir o kadar da acınasıydım. Kim beni sevebilirdi ki? Acımaktan başka, kim bana sevgiyle bakardı?

Babam bile beni sevmezken hangi erkek sevebilirdi beni.

Telefonum çalınca düşüncelerimden sıyrılmıştım. Kimin aradığına bakmak için ekrana tıklamıdım.

"Efendim babanne? "

" Nerdesin kız sen? Bacaklarını kırdıtma bana gel çabuk eve. "
Ecrin teyze yanımda olduğu için rahat konuşamıyordum.

" Ben gelmicem eve bugün,Şey arkadaşımda kalıcam. "

" Ne! " cevap vermeden telefonu kapatmış hiç bir şey olmamış gibi gülümsüyordum.

" Bir şey mi oldu kızım? Rengin beyazladı. "

" yok, yok bir şey iyiyim"
Ecrin teyze kumral saçlarını karıştırıp oturduğu yerde dikleşti. Kıstığı gözlerle beni süzdü.

"Var sende bir şeyler, aslında yüzünün halini sormiyacaktım ama şimdi merak ettim. "

Ben daha fazla dayanamamış, herşeyi anlatmıştım. Herşeyi derken ateşle olan mevzu hariç, olan biteni anlatmış. Ecrin teyze hem üzülmüş hem de sinirlenmişti.

" Ben arkadaşım da kalıcam, cümlende yalandı dimi? "

Kafa sallamakla yetinmiştim.

" Hiç bir yere gitmiyorsun bu gün biz de kalacaksın. İtiraz felanda istemiyorum, zaten gidecek yerin de yok. "

Ben yine kafamı sallamakla yetinmiştim.
" Evde başka oda olmadığı için, salona yatağını sericem."

"Ben teşekkür ederim ne diyeceğimi bilemiyorum. "

" sabah ödeşiriz" diyip gülmüştü ecrin teyze. Sabah ne olacağını anlamamıştım ama bende gülümsemiştim.
Ecrin teyze koltuğa örtüleri sermiş iyi geceler demişti.
Bense bütün yaşadıklarımı düşünüp tek huzur bulduğum yere bıraktım kendimi, Uykunun kollarına...

İlahi bakış açısı:

Gece:
3:22

Ateş sinirden bara gitmiş. Ordada kafayı bulmuştu. Evin kapısına geldiğin de duraksadı sanki başka yere gitmek istiyor ama engeller yüzünden yapamıyordu.

Elinde ki anahtarı deliğe sokup bir kaç kez çevirdi.
İçki kokusu her tarafı sarmıştı. 
Ateş salona gitmiş ışıkları açmıştı.
Sonra O kızı gördü.
Gerçekmiydi hayalmiydi ayırt edemiyordu çoçuk.
Kızın yanına yaklaştı iri ellerini kızın saçlarına götürdü çoçuk.
Sadece bakıyordu ateş. İçki ilk defa onu bu kadar ele geçirmişti.
Çoçuk kıza biraz daha yaklaştı, burun burunalardı. İçkinin etkisi olsa gerek naptığını bilmiyordu çoçuk.

"N-napıyosun? "
Çoçuk kıza anlamsızca baktı.
Biraz daha yaklaştı kızın dudaklarına.

" A- ateş çekil"

Çoçuk sağırmışçasını kızı dinlemiyor aksine biraz daha yaklaşıyordu,
Kızın tapılası dudaklarına.

"Korkma," dedi çocuk büyüleyici bir  ses tonuyla. "sadece bakıyorum sana."

" Git uzaktan bak deli. " kız rüyamıydı gerçekmiydi anlayamıyordu.

" Gerçekmisin sen? "

" Niye ordan oyuncağamı benziyorum. "

" kapama düğmen yokmu senin. Başımı ağrıtıyorsun. "

" İçmissin sen. Git uyu."

Ateş gitmiş kız tekrar huzuruna  kavuşmuştu. Kızın uyuduğunu görünce sessiz adımlarla içeriye girmiş kızın yanına uzanmıştı ateş.
Sabah bu yaptıklarımdan pişman olacaktı ama yatmıştı kızın yanına bir kere. Kızı kendine çekip uyudu.

-----------

Sabah:
9:45
"Ay ne oluyor burda allahım gözlerime inanamıyorum. "

Gözlerim yavaştan açılmaya başlamıştı ama sesleri tam algılamıyordum. Üstümde ki ağırlık beni rahatsız etmiş itmeye çalışıyordum ama sadece çalışıyordum.
Gözlerimi tamamen açtığım da üstümde ateş 'i görmeyi beklemiyordum.

" Noluyor ya" diye bağırmamın üzerine ateş uykusundan sıçramış bana kafa atmıştı.
Evet kafa atmıştı yalnış okumadınız.

"lan noluyor ne bağrıyosunuz. "

" hay böyle işin içine başım ah. "

" Oğlum ne arıyorsun kızın üstünde noluyor burda bana biri açıklasın hemen. "

" Bişey olduğu yok anne. Dün içkiliydim fark etmemişim burcunun orda olduğunu. "

Ben olayın şokundan daha çıkamamıştım. Evet dün içkiliydi biliyordum ama nasıl gece yanıma gelip yattığını anlamamıştım.
Ellimi yüzümü yıkamaya gittim, musluğu soğuğa çevirip yüzümü yıkadım bir kaç kez. Tuvaletten çıkar çıkmaz bedenim soğuk duvarla buluşmuştu. Çarpmanın acısı bir yana ateşin böyle bir şey yapması dahada sinirimi bozmuştu.

"Ne bok yiyorsun sen. Bırak beni. ".

" Kafanda saçma sapan şeyler kurup sakın ümitlenme. Dün içkiliydim, eğer sen olduğunu anlasaydım yanına bile yaklaşmazdım. "
Geri çekilip piç bir gülüş takınmıştı ateş. Saçlarını karıştırıp beni süzdü.

" Benim tercihim en azından kendine acımayan kızlar. " diyip göz kırptı.

" Her gün biraz daha ölen biriyim. Sevemicek kadar hissiz sevmek için yorgunum ben. Aşk nedir  bilmeyen bu kalbim, senin için atmaz merak etme. "

Arkamda bıraktım ateşi, Herşeyi bıraktığım gibi onuda arkamda bıraktım.
 
   Her gün biraz daha ölmek dileğiyle... 

BÖLÜM SONU

Umudun Pençesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin