'' Ellerimin içinde ki yaralarımı öpmeni özledim.
Tıpkı dudaklarım da dudaklarının tadı, vücudumda kokunun kaldığı gibi. ''
- Burcu Demirci
13. BÖLÜM
Küçük bir şakadan kimseye zarar gelmezdi bence. Yemeğin içine elime ne geldiyse attım.Acısından tatlısına kadar her şey vardı. Ateş anlamasın diye kendime de bir tabak koyacaktım.
Ateş hala ortalıkta yoktu. Aklıma ölümümüze iki gün kaldığı yer edindi, gülümsedim.Tam tamına iki gün, belki bazılarınız için bu kısa bir zaman olsa da benim için yeteri kadar uzundu.
Yemeği hazırlayıp, sofrayı kurmuştum. Ateşe seslendim. Ama geriye bir cevap alamamıştım. Parmak uçlarımda yürüyerek mutfaktan çıktım. Soğuk zeminde hızlı hızlı yürüdüm.
Ateş salonda yoktu. Rüzgar perdeyi uçurunca balkonun kapısının açık olduğunu fark ettim. Ateş'in orada olabileceğini düşünüp oraya çevirdim rotamı.
Saçımdaki toka düşmüş, rüzgar saçlarımı uçurmaya başlamıştı ben saçlarımı düzeltmeye çalışırken ateş'in orada olduğunu gördüm.
İlk defa onu sigara içerken görüyordum. Elinde ki sigara düşecekmiş gibi dursa da Ateş'in pekte umurunda gözükmüyordu. Gözlerini karşıya dikmiş bir şeyler düşünüyor gibiydi. Ateş elindeki sigarayı dudaklarına götürürken duraksadı.
'' İzlemeye devam mı edeceksin ? yoksa yanıma gelmeyi düşünüyor musun ? ''
Hipnozdan çıkmışcasına yerimde sıçradım.Çıplak ayaklarım balkonun zeminine değdikçe bedenim titriyor içimde ki kız ağlamaya yüz tutuyordu. Ateş sigarasını dudaklarına yaklaştırıp derin bir nefes çekti içine .
sonra yavaşça bıraktı dumanı özgürlüğüne.
'' Sigara içtiğini bilmiyordum .'' dedim sessizce. Daha çok Ateşe değil kendime söylüyormuş gibi çıkmıştı sesim. Ateşin gözlerine bakamadım eğer baksaydım , alev alev yana bilirdim o gözlerde. Biraz daha yaklaştım Ateşe. Yüzünü inceledim.
Ateşi anlamak, sigarayı rüzgarda kibrit ile yakmak kadar zordu.
'' Tek bilmediğin şey bu değil '' Ateşin dediği cümleyi bir kaç kez kafamda tekrar ettim.
Evet, bilmediğim şeyler olabilirdi ama bu bilmeyeceğim anlamına gelmezdi. Ateşe çevirdim kafamı kemikli yüzünü hafif yana yatırmış karşıyı izliyordu. Geldiğimden beri bir kere yüzüme bakmamıştı.
'' Yemek hazır.'' Ateş sigarayı tekrar dudaklarına yerleştirip derin bir nefes çekti ciğerlerine.Ardından sigarayı kenarda söndürüp balkondan aşağı attı.
'' Hadi gidelim o zaman ufaklık. '' Mutfağa gidip yerime oturdum. Ateşte geldiğinde siyah mat sandalyesini çekip oturmuştu yerine.
İlk önce bana baktı ardından yemeğe dikti gözlerini. Çatalını alıp yemeğe daldırdı, tepeleme olan çatalı ağzına götürdü. Biraz çiğnedi ardından kaşları havaya kalktı. Gözleri beni buldu. yüzümde alaylı bir gülüş baş gösterdi.
Ateş sessizce fısıldadı.
'' Annesi gibi kötü yemek yapıyor.'' sessizce fısıldadığını sandığı şeyi duymuştum.
'' Annem ?'' dedim anlam veremezken. Ateşin gözleri açıldı. Çatalı masaya koyup bana döndü.
'' Yani annene çekmişsindir demek istedim, şakaydı ufaklık. '' dedi büyük bir ciddiyetle.
Yemeğimden bir çatal alıp ağzıma attım, atmamla yemeğimi tükürmem bir olmuştu. Tadı iğrençti. Ateş kahkaha attı . Kendi yemime düşen bir balıktım resmen.
'' Çok mu komik? '' dedim kaşlarımı çatarak.
'' Çok komik '' dedi benim sesimi taklit ederek.
gülümsedim, gülümsedi.
BÖLÜM SONU.
KISA BİR BÖLÜM OLDUĞUNUN FARKINDAYIM.
ÖZÜR DİLERİM.
SİZDEN RİCAM YORUM ATMANIZ ÇÜNKÜ YAZMAM İÇİN MOTİVASYONA İHTİYACIM VAR. ❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umudun Pençesinde
Ficção Adolescente"Birlikte öleceğimiz güne içelim." Wattys deki ' Umudun Pençesinde' adlı ilk eserdir. Bu isim daha önce hiç kullanılmamıştır...