"DÜĞÜN"

83 25 12
                                    

"Herkes fazlasıyla sevmiş, Ben eksikleriyle de sevdim oysa."
- Özdemir Asaf

BÖLÜM 11

Kafamı koltuğa koydum. Gitmek istemediğim halde ecrin teyze beni zorla da olsa düğüne gitmeye ikna etmişti. Açıkçası pekte keyfim yoktu. Ecrin teyze elime poşet tutuşturup kendini mutfağa atmıştı. Kadın iki dakika rahat durmuyordu.Koltukta daha rahat bir pozisyona geçip poşetin içindekilere göz gezdirdim.

kırmızı sırt dekolteli uçuş uçuş bir elbise altına da tek bantlı bir topuklu ayakkabı vardı. vay be dedim içimden ecrin teyze cidden zevkli bir kadındı.Aklıma ateş geldi, ne yapmaya çalışıyordu?Ruhumu ele geçirmeye çalışırken bu son yaptığına anlam veremiyordum. Gün geçtikçe mantığım sevgimle büyük bir kavgaya giriyordu.Kimin galip çıkacağı belirsiz olsa da bu çok can sıkıcıydı.

Her gün içimden bir parça kopuyordu.O parçaları toplayıp yapbozu tamamlayabilecek miydi?Kafamdaki,beni yoran düşünceleri dağıttım. Yattığım koltuktan doğruldum. Ne kadar zamandır uzandığımı bilmiyordum ama akşam olmasına çok az kalmıştı. Poşeti kaptığım gibi odaya gittim. Aynanın karşına geçip üstümdeki lere göz gezdirdim. Harika görüntümün aksine içim kara bir lekeydi.Rujumu tazeleyip odadan çıktım. Ecrin teyzeyi aramaya koyuldum.

"Ecrin teyze?" Bir süre ses gelmedi ardından topuklu ayakkabıların tok sesi duyuldu.Arkamı dönüp ecrin teyzeye baktım. Siyah dantelden, dizlerinin orada bir elbise. Altında küçük topuklu bir ayakkabı vardı.

"Çok güzel olmuşsun." Dedim içtenlikle ecrin teyzede bana gülümseyerek baktı.

'"Asıl sen çok güzel olmuşsun kızım.Hadi daha fazla geç kalmayalım." Kapıdan çıkmış merdivenlerden inmeye başlamıştık telefonum çalınca ekranıma baktım.

'Ateş' yazısını görünce istemsizce kaşlarımı çattım. Aramayı cevapla yazısını kaydırıp telefonumu Kulağıma dayadım.

"Nerdesin! " ürkütücüydü hemde fazlasıyla.
" Bu seni ilgilendirmez Ateş. Bu arada neden aramıştın? . " yüzümde alaycı bir gülüş baş gösterdi.

" Yanına gelicem adresi mesaj at " sonra dıt sesi ve sessizlik. Yüzüme telefonu kapatmıştı. Ve ona gittiğimiz yerin adresini atmamı istiyordu.
Gerçekten gülünçtü.

------------------

Kır düğünlerine bayılırdım. Beyaz ve mavi renginin uyumunun çokça fazla olduğu bir düğündeydik.
Renkli renkli çiçekler, süslemeler her şey benim şuanki ruh halimin tam zıttıydı.
Ve en önemlisi çekilmez bir kalabalık.
Ecrin teyzeyle beraber kenarda ki koltuklara oturmaya gittik. Üzerimde hissettiğim bir kaç insanın bakışlarını umursamadan yürümeye başladım.

"Ay ecrinciğim bu güzel hanımefendi de kim? " ecrin teyze yapmacık bir kahkaha atıp kadına döndü.

" Kızım sayılır canım. " kadının bakışları vücudumda dolaşıp, tekrar ecrin teyzeye dönmüştü.

" Canım benim oğlum birazdan gelir seni onla tanıştırmak isterim."

Ben tam itiraz edecekken ecrin teyze benden önce davranmış kadının hakkından gelmişti.

"Gerek yok canım. Bizim size verecek kızımız yok. " deyip gülmüştü.

Keşke dedim içimden keşke benim de annem yanımda olsaydı. Şimdi beni kollar kimselere vermek istemezdi.
Ecrin teyzeye burukça gülümsedim.

Zaman ilerlemiş burası daha da üstüme gelmeye başlamıştı. Romantik bir müzik çalmaya başlamış herkes eşleriyle beraber dans etmeye kalkmıştı.
Ben çifleri izlemeye dalmışken kolumun sarsılmasıyla irkildim. Kafamı çevirip beni dürten kişiye baktım.

Umudun Pençesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin