KÖRÜKLENEN ATEŞ

32 5 3
                                    

" eğer bir bildiğiniz varsa oda hiç birşey bilmediğinizdir."

Merhaba güzellerim.

Uzun bir aradan sonra tekrar sizinleyim. Hem hasta olduğumdan hem de derslerin yoğunluğundan bu bölümü yazacak vakti bir türlü bulamıyordum.
Şuanda da gözlerim kapana kapana yazıcam.

Yazım yanlışları için affınıza sığınıyorum.

Kocaman Öpüldünüz💙

19. BÖLÜM

1 YIL ÖNCE
5 NİSAN 2016

Mezarlığa doğru ilerledim, ilerlemesine ama gönlüm el vermedi mezar taşının üstünde ki yazıya bakmaya.
Ellerimi toprağa gömdüm sanki annemi hissede bilecekmişim gibi daha fazla bastırdım ellerimi.

"Anne?" dedim sessizce. Sıcaktan yüzüme yapışmış saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

"Özledim seni." evet tek diye bildiğim buydu. 'Özledim' basit gözüken ama altında tonlarca sebebi olan bir kelimeydi.

Telefonun çalma sesini duyunca kafamı hafiften kaldırdım. Göz ucuyla etrafa baktım. Tek görebildiğim arkasını dönük bir adamdı.  Büyük ihtimalle oda sevdiği biri için gelmişti, üstelemedim.

" Gitmeliyim, seni seviyorum anne."
Histerik bir kahkaha attım.

" Ve güzel olan ne biliyor musun anne?" kıkırdadım.  
" En yakın zaman da buluşacağız."

~~~~

Günümüz

Saat: 23:46

 
Uyuyamıyordum.
Kaç saattir yatakta dönüp durduğumu  bilmiyordum. Sürekli Ateşin bana anlattığı efsanevi hikaye aklıma geliyordu. Artık dayanacak gücüm kalmadığını anlayınca elime telefonu aldım. Ateş yazısının üzerine tıklayıp bekledim. Aramalımıydım? Mesaj atsam? Hepsini es geçerek telefonu kenara fırlattım. Ben ne yapsam diye düşünürken telefonumdan bir ses geldi.

Anında telefonu elime aldım. Yanlışla Ateşi aramıştım! Hah hadi ama hayat bana bu kadar kıçıyla gülüyor olamaya. Ateşin yüzüne telefonu kapatıp, kendimi yatağa attım. Çok geçmeden telefonumun tiz sesi duyuldu. Telefonu açsam ne diyebilirdim ki? Cevapla yazısına tıklayıp kulağıma götürdüm.

Yalandan yeni uyanmış numarası yaparak " Efendim?" dedim.

"Aradın." dedi, Sesinde ki stabil tonu bozmadan.

"Uyuyordum." sesini duymak güzeldi.

"Demek uyurken beni arama gibi bir yeteneğin var."

Ateş bir anda gözlerimin önüne geldi eminim bunları söylerken yüzünde hafif bir sırıtış belirmişti.

" Aramadım dedim ya! Hem arasam neden söyle miyim?"

"Çünkü sen bile ne söyleyeceğini bilmiyorsun Burcu .  Aradın ve korktun. Kapının önündeyim. Dışarıya gel." ve bam yüzüme kapanan bir telefon. Yataktan doğruldum.

Bedenim ateşe gitmeye arzularken zihnim o kim oluyor da sana emir veriyor  otur oturduğun yerde diyordu. Ama sorun şu ki kalbim sesini duyunca bile bu kadar hızlı atıyorsa, görmeye dayana bilecekmiydi?

Sınırlarımı zorlayıp yataktan kalktım.
Herkes uyumuştu. O yüzden sessiz olmalıydım. Sonun da kapıya ulaştığım da ayaklarım duraksadı. Sanki bu kapıdan çıktığım da herşey değişecekti. Ve ilk adımımı attım. Ateş vücudunu duvara yaslamıştı. Ağzının kenarında duran duran sigarası düşecekmiş gibiydi.

Yavaşca yerinden doğruldu. Ağzında ki sigarayı eline aldı. Dumanı yavaşça gecenin sarhoş karanlığında serbest bıraktı. Gözlerime değdi gözleri hiç ses çıkamadığım halde geldiğimi anlamıştı. Yanıma gelmesini beklemeden ilerledim.  Sıcaktan yüzüme yapışmış saçlarımı düzeltecekken Ateş benden önce davrandı. Saçlarımı ellerine geçirip kulağımın arkasına sıkıştırdı.

"Tıpkı" tekrar dudağına sigarasını götürdü. Ardından devam etti.

"Tıpkı o günkü gibi güzelim."  anlayamadım. 

" Beni neden çağırdın?" Ateş 'in cevabını beklerken ister istemez içimi bir heyecan kaplamıştı.

" Neden çağırdımı sende biliyorsun güzelim." biliyor muydum gerçekten? Ya da bilmemezliğime yatıyordum?

Ah, o Ne demişti güzelim mi? Yüzüm Dr hafif bir gülümseme oluştu.

" Bilmiyorum" dedim sesimi stabil tutmaya çalışarak ama içim bayram havasından geçilmiyordu resmen.
Belimden tutup kendine çekti. Gözlerini dikti gözlerime

"Özledim." de kısa ve öz.

" Basit bir kelime ama altın da yatan tonlarca sebep var ve ben seni özledim güzelim."

Dudağımın kenarı kıvrıldı. Bir yanım ondan nefret etse de bir yanım etkileniyordu işte, inkar edemeyecek kadar ilerlemiştik biz uçurumun kenarına.
Ya elimi tutup çekecekti beni bu bataklıktan ya da bırakıp sonsuzluğuma uğurlayacaktı.

"Özledim. "  özlemiştim. Yalan değildi. Ben aşka inanmayan kız belki de... belki de aşık olmuştum.
Elleriyle belimi biraz daha kavradı kendine çekip sarıldı. Kafasını boynuma gömdü. Benim ellerim de boş durur mu hiç sardı sevdiği adamın omuzlarını.

"Bu gün Ölüme içelim" dedim.

"Ölmek basit bir kavram ben senin için yaşamak istiyorum."

BÖLÜM SONU.

OY VE YORUM BEKLİYORUM
😚

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 18, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Umudun Pençesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin