Geçen günlerde aynaya baktım. Pek yaptığım bir şey değildi bu, sende kendimi görüyordum zaten. Sen güldüğünde bende gülmüş oluyordum. Sen gittikten sonra ayna denen şeyi hatırladım ve baktım ona. Gözlerim kanlanmış göz altlarım morarmıştı. Kendimi tanıyamadım bir an. O kadar tuhaf bir hale gelmişim ki kendimden şüphelendim. Bu tuhaf hale gelinceye kadar hep geri gelmeni ve sana sarılmayı hayal ettim. Bu hayallerden hiçbir zaman vazgeçemiyorum. Ta ki ellerimin sana ulaşmayı hedeflemesini kesene kadar. Seni seviyorum gibi cümleler de sarf edemez, duyamaz oldum. Kalbim senin için atıyor gibi cümlelerden de sıkıldım artık. Tabi ki sevdiği insan için atacak o sadece kan pompalayan bir organ değil ki. Sevginden gözleri kanlanmış bir adam düşün şimdi. Sırf kırmızıyı seviyorsun diye gözlerini kanlandıran bir adam. Sırf mordan hoşlanıyorsun diye dönmediğin her gün için duvarları yumruklamaktan elleri morarmış bir adam. Şimdi dönüp dönememek senin kararın. Benim hayallerim seni beklemeyi kesti. Şu sıralarda ne gözlerim kanlanıyor ne de ellerim mor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavilerin Siyahı
RomanceUfak tefek denemeler yazan bir insanın içindeki siyahın kağıda yansıması