Huzurum o kadar kaçmış ki, bir bardak çayda arıyorum huzuru. Elimi ısıttığı gibi gönlümü de ısıtıyor bir bardak çay. Önceden ellerimde ellerin vardı. Şimdi yerini bazen çay bazen kahve alıyor. Gözlerin vardı gözlerime bakan. Şimdi bir gökyüzü birde denizler var. Sen gittin diye üzülüyorum sanıyorlar, yanılıyorlar. Alıştım artık sevgili, yeni limanlara yelken açmaya hazırlanıyorum ama o kadar korkutmuş ki fırtınaların, bırak yelken açmayı gemiyi dahi hazırlayamıyorum. Yeni insanları sevmekten korkar olmuşum. Yeni kadınları hayatıma almaktan korkuyorum. Yeni limanlar çok uzak. Senin olduğun limansa ufukta görünmüyor bile. Kalbimin en derininden yazıyorum bunları. İçimdeki şair bir kaptan bense onun mürettebatıyım. Gidelim kaptan yeni limanlara yelken açalım. Özlemek, beklemek yordu artık. Fırtınalarla karşılaşalım, yine sevilmeyelim ama sevelim kaptan. Gidelim kaptan ama önce çayımızı bitirelim. içimiz ısınsın çünkü sevip sevilmediğimizde içimiz kutuplardan daha soğuk olacak kaptan...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavilerin Siyahı
RomanceUfak tefek denemeler yazan bir insanın içindeki siyahın kağıda yansıması