Bitti Sayer!

487 25 5
                                    

Z.A.

Z:Saçmalama Aksel!

A:Lan sen birz gerikafalı mısın bana mı öyle geliyor?

Z:Bende kabahat zaten. Niye sana oralarını anlattıysam... Herneyse. Ben şirkete gidicem. Şu ortaklık işine bir son versem iyi olur.

A:Zeynep? Ya baban orraklığın bitmesini istemezse?

Z:İsteyecek. İstemek zorunda. Benim acı çekmem hoşuna gitmiyorsa tabii.

A:Sen çok değiştin.

Z:O ne demek öyle?

A:Sen asla işle aşkı karıştırmazdın.

Aksele cevap vermeden evden çıktım. Belki de haklıdır. Gerçekten de işle aşkı birbirine karıştırmamam gerekiyor. Tamam o zaman. Karıştırmayız biz de. Şirkete gudip hiçbir şey olmamış gibi davranarak.

.............

Şirketin kapısından içeri adımımı attığım ana herkesin gözü bana çevrildi. Üzerimdekiler yüzünden olmalı. Sdece kot Keremin tişörtü ve ceket. Asla şirkete bôyle gelmezdim ben. Olduğum yerde bir anda durdum. Sebebi ise uğruna ölebileceğim yeşil gözlerin bana doğru bakmasıydı. Gözlerimi kaçırıp etrafımda bana bakan çalışanlara çevirdim.

Z:Herkes işinin başına. Artık gelen yeni çizimler olmasını istiyorum. Geri döndüm. Artık herkesten çok sıkı ve istikrarlı çalışmasını istiyorum.

Sevile (asistan) doğru döndüm.

Z:Sevilcim odama geçelim. Konuşmamız gereken çok şey var.

S:Peki Zeynep Hanım.

Seville odama geçtik.

S:Zeynep Hanım haftalardır yoktunuz. Neler oluyor?

Sevil benim arkadaşım gibiydi. 4 yıl önce benimle çalışmaya başlamıştı ve en sevdiğim çalışanımdı.

Z:Çok uzun hikaye Sevil. Şimdi senden bir şey istemem gerek.

S:Buyrun.

Z:Bana Sayerlerin dosyasını getir.

S:Hemen Zeynep Hanım.

Yaklaşık 10 dakika içerisinde Sevil inde Sayer yazılı dosyayla geldi. Bakalım neler yapmışlar bu zamana kadar. Dosyayı açıp bu zamana kadar anlaşma yaptıkları bütün şirketlere baktım. En son olarak bizim şirketimize gelmişler. Kapımın tıklatılmasıyla dikkatimi dosyadan ayırmayıp 'gir' dedim. İçeri giren kişi hiç sesini çıkarmadan önümdeki koltuğa oturdu. İnsan bi merhaba filan der ama yani. Kafamı kaldırıp gelen kişiye baktım. Niye şaşırmadım acaba?

Z:Buyrun Kerem Bey.

K:Zeynep...

Z:İş içerinde lütfen seviyenizi koruyun. Bir sorun mu vardı?

Sinirlerinin gerildiğini kasılan çenesi ve yumruk yaptığı elinden anlayabiliyordum.

K:Bundan sonra böyle mi?

Z:Anlamadım ne böyle mi?

K:Biz.

Z:Biz mi? Hıh! Biz diye bir şey yoktu Kerem Bey. Bundan sonra da olacak gibi durmuyor. Şimdi lütfen odamdan çıkın.

Hiçbir şey söylemedi. Sadece kalkıp gitti. Şimdi gece nasıl uyuyacaktım ben. Onsuz. Kokusu olmadan. Kendimi güvende hissettiğim sadece bana ait olan göğsü olmadan. Kimi kandırıyorum? O asla bana ait olmadı. Tekrar dosyaya odaklandım. Şimdiye kadar bir işi bile batırmamışlar. Ancak ortaklık yaptıkları tek moa şirketi bizdik. Bu şirkette daha önce modaya ait hiçbir iş gerçekleştirilmemiş. Ben bunu nasıl şimdi farkederim? Bir hışımla kalkıp Keremin odasına doğru ilerledim. Kapıyı tıktlama zahmetine bile girmeden açtım. Oturmuş yamında duran asistanıyla bir şeylere bakıyorlardı.

Z:Çık dışarı!

A:Zeynep Hanım-

Z:ÇIK DEDİM!

Asistanı çıktıktan sonra masasına doğru ilerleyip dosyayı masanın üzerine doğru fırlattım.

K:Bu ne?

Z:Bak bakalım neye benziyor?

K:Vayy! Bizi mi araştırıyorsun?

Z:Dalga geçmeyi bırak! Bu zamana kadar bizim dışımızda hiçbir moda şirketiyle anlaşma yapmamışsınız!

K:Zeynep bağırmadan konuş. Ben bunda hala bir sorun göremiyorum.

Z:Ben görüyorum.

K:Hayır görmüyorsun.

Bir anda sakinleşip derin bir nefes aldım.

Z:Bu zamana kadar bizden başka hiçbir moda şirketiyle anlaşma yapmamışsınız. Neden bunca yıl sonra bir anda biz?

K:Bilmem. Babamın canı öyle istemiştir belki.

Z:Yeter.

K:Ne yeter?

Hiçbir şey söylemeden odadan çıktım. Haklıydı. Bunda hiçbir sorun yoktu. Ben kendim kurup durmuştum. Hala daha bu işin içinden bir iş çıkacağını düşünüyorum ama bu verdiğim tepki fazlaydı. Belki de bu ortaklık gerçekten bir son bulmalıydı. Belki uzak kalırsak daha iyi olurdu. Babamı aradım. Ama açmadı. Tekrar Sevile mesaj atıp odama gelmesini söyledim. Keremin odasının karşısındaki odama girip Sevili beklemeye başladım. Kapı tıklanıp içeri Sevil girdi.

S:Buyrun Zeynep Hanım.

Z:Sevil babama ulaşamıyorum. Ona en yakın zamanda ulaşıp bana haber vermeni istiyorum. Bi de şu yabancılarla olan toplantıyı erkene al. Bir hafta sonra burda olsunlar. Sonuçta teklifi onlar yaptı.

S:Peki Zeynep Hanım.

2 saat sonra...

S:Zeynep Hanım babanız.

Sevilin uzattığı telefonu alıp babama cevap verdim.

K.A.

Zeynepe yaptığım şeyin sikikliğinin farkındayım. Ama her şey onun iyiliği için yapıyorum. Onu bu kadar düşünmek benim kendi sorunlarımı unutmamı sağlıyor. Bana ne oldu böyle? Zeynep bana ne yaptı? Eskiden kendimden başka kimseyi düşünmezdim. Kimse umrumda olmazdı. Ama şimdi yapacağım her şey Zeynepin iki dudağının arasındaydı. Dudak demişken... Onun dudaklarını o kadar çok özledim ki... Onun sıcaklığı, onun kolları, onu kıvır kıvır saçları, o güzel yüzü-

Düşüncelerimi bölen kapının bir anda açılması oluyor. Zeynep bana doğru ilerleyip elini sertçe masama vurdu.

Z:Bitti.

K:Ne bitti?

Z:Bana herşeyi anlatıcaksın SAYER!

Bölüm sonu.

Evet arkadaşlar yeni bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz. Bu arada zaman kavramımı kaybettim. 😊Biri bana bölüm yayınlayacağım zamanları hatırlatabilir mi? Gerçekten yazılı ve sınav haftalarım olduğu için artık düşünemiyorum. Zaten notlarım düşmeye başladı. Umarım beni anlarsınız. Seviliyorsunuz💜😍💕




Ortak (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin