Z.A.
Edanın evine doğru yola çıkmıştık. Ben önde Kerem arkada gidiyorduk. Evin önünee geldiğimde arabayı durdurdum ve indim. Kerem de geldikten sonra kapıya ilerledim. Zile bastım. Kapı anında açıldığında Eda korkmuş ve şaşırmış gözlerle ben ve Kereme bakıyordu.
E:Abla ne bu haliniz?
Z:Ne varmış halimizde?
E:Yani ne biliyim sırılsıklamsınız onu geçtim senin rujun darmadağın olmuş.
Kerem konuyu dağıtmak amaçlı Edaya elini uzattı.
K:Merhaba. Ben Kerem. Ablanı-
E:Ablamı çok üzen uykucu sevgili. Tahmin etmiştim.
Uyarır tonda Edaya seslendim.
Z:EDA bence artık içeri girelim.
Kenara çekilince Keremin elinden tutup içeriye girdim. Salona geçip Keremi oturttum.
Z:Sevgilim sen otur ben üzerimi değiştireyim bir de sana babamdan giyecek bir şeyler vereyim.
K:Tamam güzelim.
Z:Eda sen de bana yardım etsene!
E:Abla yerlerini bilmiyo musun?
Z:Eda!!
Eda kalkıp benimle birlikte yukarı geliyor. Üzerimi değiştirip Kereme birşeyler aramaya başladım. Aynı zamanda da Edayı azarlıyorum.
Z:O kapıda yaptığın da neydi öyle?!
E:Ne var yani yalan mı? Hem artık bana neler olduğunu anlatıcak mısın?
Edaya baştan sona herşeyi anlattım.
E:Oha! Bir dakika.
Soru sorarcasına kaşlarımı kaldırdım.
E:İzmir e gidecek miyiz?
Z:Bir aşağı inelim konuşucaz. Keremi bekletmeyelim
Merdivenlerden aşağı indim. Kereme seslendim.
Z:Kerem?
K:Efendim güzelim?
Z:Sana kıyafet getirdim de benim odamda giyinebilirsin. Yukarda koridorun sonundaki oda.
Elimdeki kıyafetleri alıp yukarı çıkıyor. Eda da gözlerini devirip koltuğa oturuyor.
Z:Eda Kerem geldiğinden beri sana neler oluyor?
E:Onunla alakalı değil.
Z:Neyle alakalı öyleyse? Eskiden benimle konuşurdun.
E:Adı üstünde: Eskiden! Ve lütfen bu konuda üzerime gelme abla.
Boşverip ben de koltuğa oturdum. Keremin geldiğini görünce aklımda kesin olarak karar verdiğim şeyleri onun da bilmesi gerektiğini düşünüp söze girdim.
Z:Kerem konuşmamız lazım. Ama asla sözümü kesme.
K:Konuşalım güzelim.
Z:Bak Kerem ben annemlerin yanına birşey söylemek için gittim. Ve bu önemli bir karar. Ben yani ben ve Eda İzmir e gidicez. Ve bu kararım kesin. Bak benim seninle olan ilişkimi bitirme sebebim şu. O sabah uyandım ve seni izlemeye başladım. Sonra telefonuna bir mesaj geldi. Bu yaptığımdan gurur duymuyorum ama merakıma yenik düşüp mesajı açtım. Mesajda...
Duraksayıp bir süre düşündüm.
Z:Mesajda sen ve bir kadının sevişirkenki fotoğrafınız vardı ve ikiniz de çıplaktınız. Ardından bana bir mesaj geldi. Melisten. Beni de bu kadın ve böyle istediğini alıp attığın tüm kadınlar gibi atıcağını söylüyordu.
K:Güzelim ben asla böyle bir şey yapmam-
Z:Yapmayacağını biliyorum. Yapmazsın. Ama biraz düşündüm ve hem senin hem de beni birçok düşmanımız var. Ben de ayrılmamız gerektiğine karar verdim. Çünkü bizi devamlı aynen bu şekilde yıkmaya çalışacaklar. Sonra sen beni takip ettin. Öpüştük ve seni bırakamayacağımı anladım. Çünkü sen bensin ben senim. Yani birbirimizi bırakmak intihar etmek gibi birşey.
K:Sonra sen de bunu gizli bir şekilde sürdürebileceğimizde karar kıldın.
Derin bir nefes verdim ve cevapladım.
Z:Evet.
K:Güzelim bak. Ben senden asla vazgeçmem. Bu insanların bizi yıkabileceğine de inanmıyorum. Ama eğer senin için rahat olucaksa bunu yapabilirim.
Z:Lütfen.
Tam onu öpecekken Edanın öksürmesiyle geri çekilip gülümsedim.
E:Son bir soru.
Z:Sor Eda. Sor.
E:İzmire ne zaman gideceğiz?
Z:Uçağımız gece 5 te.
E:Yuh abla! Daha geç saat mi bulamadın.
Z:Ablacım kusura bakma ama o sırada Keremle ayrı olduğumdan dolayı belki öğrenemez diye düşünmüştüm.
K:Yok artık Zeynep!
Z:Ya Kerem napiyim. Öküz gibi uyuyosun. Ben de haberin olmaz diye düşündüm.
K:Sensiz uyuyamıyorum ki.
Yavaşça ona yaklaştım.
Z:Hmm öyle mi?
K:Hmm hmm.
Tam yaklaşıp onu öpücekken canım (!) kardeşim hiç olamayacak kadar sahte bir öksürükle bizi ayırdı. Sinirli bi şekilde ona doğru döndüm.
Z:Edacım rica etsem siktirip gider misin kadeşim?!
E:Vay be! Kerem bu kız seni gerçekten seviyor olmalı. Üniversiteden beri böyle küfür ettiğini duymamıştım. Gerçi bunu sevgilisinin yanında yapması biraz garip ama-
Z:Eda!
E:Herneyse. İyi geceler. Fazla ses yapmayın. En azından birkaç saat uyuyayım.
Eda odasına çıktığında yeniden Kereme döndüm. Yüzümdeki bakışı anlamış olacak ki anında dudaklarıma kapandı. Hırsını alırcasına öpüyordu. Karnıma giren ani sancıyla yüzümü buruşturdum. Keremin dudaklarından da ayrılmak zorunda kaldım haliyle.
K:Güzelim iyi misin?
Karnım o kadar ağrıyordu ki. Yine de onu endişelendirmemek adına başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım.
K:Bu gün fazlasıyla yoruldun. Biraz uyuyup dinlensen iyi olacak.
Ağrım azaldığı için konuşabildim.
Z:Pekalâ. Burada mı kalmak istersin yoksa yanıma gelir misin?
K:Güzelim benim pek uykum yok. Aynı zamanda da bir kaç telefon görüşmesi yapmam gerek. Sen odana geçip uyu.
K.A.
Zeynep odasına çıktıktan sonra ben de biraz hava almak için balkona çıktım. Onun iyi olmadığını anlamıştım. Ama bana söylemek isteseydi söylerdi herhalde. Telefonumu çıkarıp asistanımı aradım. Bir süreliğine yurtdışına çıkacağımı ve işe gelmeyeceğimi söyledim. Balkondaki sallanan koltuğa oturdum. Kapının açılıp kapanma sesiyle yerimden biraz doğruldum. Gelen sesle biraz da olsa irkildim.
X:Vay canına seni gerçekten seviyor olsa gerek.
Bölüm sonu.
Haftada bir her cuma bölüm yayınlamaya çalışacağım. Okuduğunuz için teşekkür ederim. Öpüldünüzz.😍😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortak (ZeyKer)
FanfictionGözlerimi açtığımda bi odadaydım ama burası benim odam değildi. Yatakta doğrulacağım sırada kapı açıldı. İki yeşil göz bana bakıyordu.