Z.A.
K:Neyi? Zeynep ne saçmalıyorsun?
Z:Babam seni neyle tehdit ediyor?
K:Ne? Se-Sen bunu nerden biliyorsun?
Z:Yani doğru.
K:Bunu sana anlatamam...
Z:ANLAT!
K:Anlatamam.
Z:ANLAT!
K:ANLATAMAM TAMAM MI? GERÇEK AİLENİN SENİ İSTEMEYİP SÖZDE GÜVENDE KALMAN İÇİN BAŞKA BİR AİLEYE VERİP SONRA DA ONLARIN SANA BU KADAR İYİ VE ŞEVKATLE DAVRANMASI İÇİN PARA VERDİĞİNİ ANLATAMAM! GERÇEK AİLENİN ONLARDAN DAHA ZENGİN OLUP ŞİRKETİN ASLINDA ONLARIN OLDUĞUNU ANLATAMAM. O YALANDAN ANNEN OLACAK KADININ VE BABANIN BENİ NEYLE TEHDİT ETTİĞİNİ ANLATAMAM! SANA ZARAR GELMESİN DİYE YAPTIĞIM FEDAKARLIKLARI ANLATAMAM! EN ÖNEMLİSİ DE BENİ BENİM SENDEN VAZGEÇMEM İÇİN SANA ZARAR VERMEKLE TEHDİT ETTİKLERİNİ ANLATAMAM! O İNSANLARIN SENDEN NEFRET ETTİĞİNİ ANLATAMAM! NEDEN BİLİYOR MUSUN? ÇÜNKÜ CANIN YANAR! SENİN CAMIN YANARSA BENİMKİSİ DE YANAR!
Dediklerini hazmetmeye çalışırken o da derin nefesler alarak sakinleşmeye çalışıyordu. O bu kadar yükün altında ezilirken benim onun bu kadar üzerine gitmem doğru muydu? Peki babamın dedikleri?
Flashback
Z:Baba?
C:Beni aramışsın kızım duymadım.
Z:Baba sana bir şey söylemem gerekiyor.
C:Söyle kızım.
Z:Ben şirkette çalışmak istemiyorum. Yani işi bırakıyorum.
C:Bırakamazsın.
Z:Baba bırakmak zorundayım. Kerem-
Babamın mırıldanmasını duydum.
C:O piçi daha kötü tehdit etmeliydim.
Z:Efendim?
C:Kapatmam lazım.
Dııt dııt dıııt.
Flashback son
Bana söylemişti. Herşey birbiriyle bağlantılıydı. Ama bu olamazdı ki. Şimdiye kadar annem ve babam bana o kadar iyi davranmışlardı ki. Belki de daha iyi davranamazlardı. O halde annem bu şirkete ortaksa yani onun şirketiyse burası burda çalışmak beni hakkım oluyor. Ama ben neden istemiyorum?
Z:Götür beni burdan.
Kerem bana doğru yaklaşıp beni kucağına aldı. Sanki ondan bunu isteyeceğimi anlamış gibi. Başımı göğsüne yaslayıp kokusuyla gözlerimi kapattım. İşte beni kendime getiren konu. Şirketten çıkarken üzerimizde olan gözler beni rahatsız etse de umursamadım. Beni arabanın ön koltuğuna bırakıp kemerimi taktı. Tam önümde çekilecekken dudağıma bir öpücük bıraktı. Zaten şaşkınken bu da tuz biber olmuştu.
K:Seni sevmeyi hiçbir zaman bırakmadım.
Önümden çekilip kendi tarafına geçti. Arabayı çalıştırmadan önce bana döndü.
K:Gitmek istediğin bir yer var mı?
Z:İstanbuldan gidelim yeter.
Arabayı çalıştırıp benim evime doğru sürdü. Arabayı evin ônünde durdurduğunda indim. Eve girip büyük olan bir çantaya birkaç parça eşyamı koydum. Evden çıkıp kapıyı kilitleyip Keremin yanındaki yerimi aldım. Bugün yaşadıklarımın ağırlı sanki gözlerime çökmüş gibi kapanmaya direndi. Uykuma yenik düşüp kendimi ona bıraktım.
Bedenimin yumuşak bir zeminle temas etmesiyle irkildim. Tam kalkacaktım ki kokusu ve sesi beni durdurdu.
K:Uyumaya devam et.
Tam gidecekken onu durdurdum.
Z:Gitme.
K:Emin misin?
Onaylarcasına kafamı salladım. Yanıma uzandığında başımı göğsüne koydum. Rahat edemeyince diren üzerine çıktım.
Z:Rahat mısın?
K:Ne kadar rahat olduğumu tahmin bile edemezsin.
Kokusunu verdiği güvenle kendimi yeniden uykunun kollarına bıraktım.
K.A.
Kafamı çevirip üzerimde melek gibi uyuyan kadına baktım. Kıvırcık saçları dağılmış, kafasını yukarı çeneme doğru çevirmiş. Bebek gibi büzülen dudakları içimde delicesine onu öpme isteği yaratsa da kendimi dizginledim. O kadar masum ki... Ona yaptıklarımı zerresini haketmiyor. O her şeyin en mükemmeline layık. Ne ailesi ne de yalandan ailesi onu haketmiyor. Onun kadar akıllı ve güzel... Üzerimde kıpırdanıp gözlerini açıyor. Ne kadar zamandır onu düşünüyorum bilmiyorum ama kendini gösteren güneş birnevi sorumu cevaplıyor.
Z:Günaydın.
K:Günaydın.
Muhtemele uykusuzluktan morarmış gözaltlarımda parmaklarını gezdiriyor.
Z:Neden uyumadın?
K:Seni izleme fırsatını bulmuşken kaçırmak istemedim.
Z:Konuşmalıyız bunu biliyorsun.
K:Bugün istemiyorum.
Z:Kerem...
K:Bugün yine biz olamaz mıyız? Sadece bugün. En azından sen ikna olana kadar sadece.
Usulca kafasını sallayıp üzerimden kalktı?
Z:Bu arada... Nerdeyiz şu anda?
K:Benim dağ evimde.
Z:Aç mısın?
K:Çok değil.
Z:İyi o zaman ben fazlasıyla açım o yüzden kahvaltı hazırlicam. İstersen sen de benimle birlikte gelebilirsin.
K:Güzelim duşa girmem gerek. Ama belki yarın. Ya da akşam yemeğini hazırlarken.
Z:Peki. Hazır olunca seni çağırmaya gelirim.
K:Peki.
O odadan çıktıktan sonra banyoya girip soğuk bir duş aldım. Kapıdan çıktığımda Zeyneple göz göze gelmeyi beklemediğimden saçımı kuruladığım havlu bir süre kafamda kaldı. Yüzü bir sırıtış yerleştirip onun vücudumu süzmesini bekledim. Burnuma gelen yanık kokusuyla artın onu uyarmam gerektiğini anladım.
K:Güzelim. Biliyorum çok güzel bi vücudun var ama eğer biraz daha beni izlersen ev yanıcak.
Z:Ne? Ahmm? Ben... Şey seni kahvaltıya... Şey etmek için şey etmiştim ama... Bem aşağıdayım. Üstünü giyip gel.
K:Hay hayy.
O odadan çıktıktan sonra arkasından üstümü giyinip ben de çıktım. Aşağıya indiğimde yanan tavayı yıkamaya çalıştığını gördüm. Ona doğru ilerleyip beline sarıldım. Bir süre bekledikten sonra konuştum.
K:Uzun zamandır ilk bizli günümüz başlasın o zaman...
Bölüm sonu.
Yeni bölüm geldiiii. Umarım beğenirsiniz.
Seviliyorsunuz😍😍😍
Öpülüyorsunuz😘😘😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ortak (ZeyKer)
FanfictionGözlerimi açtığımda bi odadaydım ama burası benim odam değildi. Yatakta doğrulacağım sırada kapı açıldı. İki yeşil göz bana bakıyordu.