Derin bir nefes aldı. Yine gözlerini burada açmıştı. Doğduğu gün buraya getirilmişti. Hayatının 16 yılını burada geçirmişti. Bugün tam 17 yıl oluyordu. 17 yaşına giriyordu. Ama hiçbir zaman doğum gününü kutlamamıştı. İnsan ailesinin onu terk ettiği günü hiç kutlar mıydı? Neden onu terk etmişlerdi ki? Onu hiç sevmişler mıydı? Bunu asla öğrenemeyecekti . Elinde ailesi ile ilgili hiçbir şeyi yoktu. Keşke olsaydı diye düşündü. Ailesinden ona sadece kızıl saçları ve ismi kalmıştı. Grace...
Acaba annesi mı kızıl saçlıydı yoksa babası mı? Nasıl insanlardı? Acaba hiç teyzesi yada amcası var mıydı? Ya kuzenleri? Belki annem de bale yapıyordu diye düşündü Grace. Balede her zaman yetenekli olmuştu. Bir keresinde okulunda olacak bir gösteri için denemiş ve başrolü kapmıştı. Her zaman baleye devametmek istemişti. Okul gösterisinden fazlasını istemişti. Tek yapabildiği kütüphaneden aldığı kitaplarda balenin tarihini öğrenmek ve internetten bale videoları izlemek olmuştu. Tarih... Tarihe de ilgisi vardı. Özellikle ikinci Dünya Savaşı'nı araştırırdı. Haksızlığa da hiç katlanamazdı . Yetimhanede kaç kere küçük kızları büyük kızlardan korumuştu. Yataktan kalktı. Hazırlandı. Okula gitmesi gerekiyordu. Çantasını alıp yetimhaneden çıktı. Bugün okula yürüyerek gidecekti. Yürürken onları düşünmeye devam etti. Ailesini... Hayal kurmaya başladı. Annesi ünlü bir balerinmiş . Babası da bir beden öğretmeni. Hafta sonları annesiyle bale yaparmış. Akşamları da babası ile spor kanallarına bakar sonra birini izlerlermiş. Bu Grace'in en çok kurduğu hayaldi. Gerçek olmayacağını bile bile olmasını herşeyden çok istediği hayali. Sadece üçü annesi babası ve o. Belki birde bir erkek kardeş. Hep kavga edeceği ama sonunda barışa çağrı bir kardeş. Ama kız değil. Evin tek kızı Grace olucak yoksa daha çok tartışırlar. Grace geçerken küçük bir kıza sataşan kendi yaşlarında bir çocuk gördü. Dayanamadı ve araya girdi.
Grace"Kendi boyunda birine sataşsana!"
Yarım saat sonra...
Grace sonunda okula varmıştı. Sınıfa geçti. İlk dersi Fizikti. Bu dersi pek sevmezdi. Kesin yine uyuyacaktı. Yerine oturdu ve kitap okumaya başladı. Sefiller... Bazen kendisini oradaki Cosette gibi düşünürdü. Bazen Açlık oyunlarındaki Katniss bazende game of thrones'daki Khalessi ,Sansa ,Arya... Kendi hikayesini bilmediğinden kendini hep kitaplardaki karakterler ile eşleştirirdi. Peki onun hikayesi neydi. Her doğum gününde bunu düşünürdü. Yine bunları düşünürken sınıfa Peter girdi. Sınıfa baktı ve Grace'in yanına geçti tek boş yer orasıydı. Peter ve Grace iyi anlaşıyorlardı. Grace'in iyi davrandığı sınırlı kişilerdendi Peter. Grace onun örümcek adam olduğunu biliyordu. Bir kere maskesini çıkardığı zaman görmüştü. O zamandan beri biliyordu. Peter severdi Grace'i ,kardeş gibilerdi. 4. Derse geçtiler ders bedendi bu Grace'in çok iyi olduğu bir dersti. Bu dersi severdi. Ama bugün hiç tadı yoktu . Derslerin bitmesi sanki bir asır sürmüştü. Yetimhaneye dönerken kırtasiyeden mektup kağıdı ve zarf aldı. Her yıl yapardı bunu. Her yıl yaşadıklarını yazardı. Yetimhaneye vardı. Yatağına girdi. Doğum gününü hiç sevmezdi zaten bu kadar boş geçmesi hiç sorun değildi. Ama bu sefer farklı olmalıydı. Dosyasını alıcak ve ailesini bulucaktı. Artık sıkılmıştı bu düzenden. Merak etmekten sıkılmıştı. Artık ailesini bulup yüzleşme vakti idi. Gece olunca müdürün odasına girdi. Dosyalara bakmaya başladı. Soyadını bile bilmiyordu. Dosyayı bulmak bir asır sürebilirdi. Ama sonra kendi resminin üstünde olduğu bir dosya buldu. Altında yazan şey ise Grace'in gazetede okuduğu bir soyadı idi.
Grace Barnes...Multideki Grace multiyi açamayanlar için söylüyorum Sophie Turner
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WİNTERWİDOW
FanfictionCivil war'dan sonra winterwidow. Bazı şeyler çizgi romandan bazı şeyler filmlerden çoğu da benim kafamdan olucak.