Love ıs love 2 // ziamayne

Benimle Evlenir Misin?

Günün ilk ışıklarıyla zayn'i sıcak yatağımızda bırakıp uzun zamandır hazırladığım sürprizin detayları ile ilgilenmek için evden sessizce çıktım. Eğer uyanırsa herşey berbat olur. Sonunda bizimde mutlu olacağımız günler gelmişti. harry unutamayacak diye çok korkmuştum. Çünkü ona çok fazla değer veriyordu. Ama zamanla bana alışmaya ve hatta beni sevmeye başlamıştı. Taksi verdiğim adreste durunca karşımdaki büyük beyaz eve baktım. Burayı annem bizim için satın almıştı. Eve yaklaştığımda içerideki çalışanlara selam verip evi gezmeye başladım. Evi ikimizin zevkine göre dekor ettirmiştim burası yeni bir başlangıç yapmamız için sadece başlangıç. Evin arka bahçesine çıktığımda buradaki hazırlığın çoktan bittiğini gördüm. Zayn emrivakilerden hoşlanmazdı ama ben süpriz yapmaktan onu mutlu etmekten zevk alıyorum. Evden çıkıp bugün için giyeceğim takımı almak için arkadaşımın mağazasının yolunu tuttum. İçimdeki heyecana bir türlü engel olamıyordum. Sonunda tüm herşeyi bitirip eve döndüğümde mutfakta üstsüz bir zayn malikle karşılaştım. Yanına gidip kollarımı beline dolayıp omuzuna ufak bir öpücük bıraktım.

"Uyandığımda seni göremeyince çok korkuyorum liam. Beni bırak--' sözlerini dudaklarımla bölüp ateşli bir şeklide öpmeye başladım. Böyle bir şeyi asla yapacağımı bilmiyor mu? Aslında haklı. Hala içindeki korkuyu yenmiş değil ve gideceğimi istemeden de olsa düşünüyordu.

"Böyle birşey asla olmayacak sevgilim seni bırakmayacağım. Haber vermeliydim üzgünüm."

"Liam benden sıkılıyor musun?"

"Saçmalamaya zayn. Senden nasıl sıkılabilirim ki. Sen benim herşeyimisin bebeğim."

"Sende benim" sevimli burnunu sıkıp yanağına bir öpücük bıraktım ve birlikte kahvaltı hazırlamaya devam ettik. Bugünü asla unutmayacaksın bebeğim söz veriyorum.

******

"Liam ben gelmesem babanı görmek istemiyorum"

"Hayatım ama annem çok kırılır. Hem babam olamayacak bir iş için Fransa'ya gitmiş. Bu durumda anneme benim eşlik etmem gerekiyor." Yarım saattir evden çıkmak için onu ikna etmeye çalışıyordum. Tanrım herşeyi neden biraz kolaylaştırmıyorsun?

"Tamam işte sen git be--'

"Zayn annem seninde olmanı istedi. Sadece bu gece için emin ol bende istemiyorum o yemeğe gitmeyi--'

"Pekala nasıl istersen öyle olsun" sonunda kabul etmişti. Tanrım teşekkür ederim.

"Ben seni aşağıda bekliyorum hayatım. Giyeceğin takımı hazırlamıştım." Ona göz kırpıp aşağı indim. Telefonumu alıp annemi aradım.

"Anne rahip geldi mi?

"Evet tatlım tüm konuklar burada sizi bekliyoruz" annem kıkırdayınca aynı şekilde karşılık verip birazdan geleceğimi söyleyip telefonu kapattım. Merdivenlerden gelen ayak sesleri ile başımı çevirip baktığımda ağızımın aralandığını hissettim. Çok üzgünüm size onu tarif etmeyeceğim. Çünkü bu seksi varlık birazdan BENİM kocam olacak tabii eğer kabul ederse ?

"A-aşkım.. sen.." Bu salak halime gülüp kapıyı işaret ederek konuştu.

"Geç kalacağımızı sen söyledin iltifatlarını sonrada edebilirsin sevgilim. Gidelim ve bitsin" sessizce onu takip edip annemin arabasına binip yeni evimize doğru sürmeye başladım. Acaba tüm bunlara ne tepki verecek? Ya ona sormadan böyle birşey yaptığım için beni terk ederse ? Ah. Hayır böyle birşey yüzünden beni terketmez. Etmezdi değil mi? Tüm düşüncelerimi bir kenara bırakıp yolun sonunda sola döndüğümde evimiz karşımızdaydı.

"Vay canına.. Liam ev çok güzelmiş." Ona sadece güldüm. Arabadan çıkıp eve doğru yürürken zayn evi ne kader beğendiğini anlatmaya devam ediyordu. Bir bilsen aşkım hayran olduğun bu ev bizim. Kapıdan girdiğmizde annem bizi büyük bir gülümseme ile karşılamıştı.

"Sonunda gelebildiniz." Mutfaktan zayn'nin annesi babası ve kardeşleri çıktığında bana tuhaf bir şekilde bakmaya başladı.

"Siz burada ne yapıyorsunuz?"

"Oğlum sakin ol."

"Liam anemlerin burada ne işi var?" Herkes bir anda bizi yalnız bırakıp bahçeye çıktı.

"Herkes burada çünkü ben.. Bir ömrü seninle geçirmek için yemin etmek istiyorum"

"Ne?"

"Dışarıda bir rahip bizim nikahımız için bekliyor sevgilim..' Cebimdeki kutuyu çıkardığımda zayn'nin gözleri büyümüştü.

"Sana uzun ve duygu dolu bir konuşma yapmak isterdim ama hem sen böyle şeyleri sevmiyorsun hemde dışarıda bizi evlendirmek için beklemekten kök salan bir rahip var.." Söylediklerime güldüğünde gözlerinden birer damla süzüldü.

"Diyorum ki, benimle evlenip beni dünyanın en mutlu erkeği yapar mısın sevgilim? Benimle yaşlanır mısın?"

"Evet liam. Seninle evlenirim sevgilim." Elimdeki yüzüğün tekini onun ince uzun parmağına taktığımda oda benim yüzüğümü taktı. Elele tutuşun bahçeye çıktığımızda herkes sevinçle alkışlamaya başladı. Mihrabın önüne geldiğimizde herkes yerine oturmuş bizi izliyordu. Rahip boğazını temizleyip ufak bir konuşma yaptığıktan sonra sıra yeminlere gelmişti

"Benden sonra tekrar edin...ben liam payne..

"Ben zayn malik.. Seni hastalıkta,

"Sağlıkta, zenginlikte..

"Yoksullukta, ölüm bizi ayırana kadar,

"Seni seveceğime yemin ederim,

"Yemin ederim." Rahibin bizi kutsamasından sonra dudaklarımız birleşti. Kısa ama tutuklu bir öpücükten sonra gülümseyerek birbirimizden ayrıldık.

"Evlendik" diyerek güzel ela gözlerini gözlerimle birleştirdi.

"Evlendik.. Bir ömür sadece benimsin zayn." Alt dudağını dişlediğinde aklına edepsiz birşeyler geldiğini anlamıştım.

"Gece için sabırsızlanıyorum" yanaklarım kızarırken eğlenir gibi kahkaha atmıştı.

"Utanmanı seviyorum bebeğim. Seninle böyle konuşmayıda. Iyi ki hayatıma girdin liam. Eğer sen olmasaydın ben ne yapardım hiç bilmiyorum.

"Hep seninleyim sevgilim. Söz veriyorum seni asla bırakmayacağım...