Love ıs love 2 // ziamayne

Şarkı söyleyeceğiz

"Gerçekten çalışmak istediğine emin misin?" Gözlerini devirip başını salladığında elimdeki gazeteyi kenara bıraktım. Ilanlarda doğru düzgün hiç bir iş yoktu. Zaten böyle iş aramak bana göre değildi. Ben. Sıradan bir garsonluk Yada başka birşey yapmak istemiyordum ki. Aklıma gelen parlak bir fikirle zayn'nin elini tutup dışarı sürükledim. Ikimize çok uygun bir iş biliyordum ve umarım bu işe yarar.

"Lee nereye gittiğimizi söyle artık!"

"Sürpriz dedim ya aşkım. ikimiz yapacağı harika birşey.

"Ya ben sevmezsem?" Evet böyle bir durum vardı ama düşünmemeye çalışıyordum. Renkli ışıkların yanıp söndüğü kapıdan girip yüksek sesli müziğe yüzümü buruşturdum. Hayır. Müziği seviyorum ama metal müzik bana göre değil. Zayn'nin elini bırakmadan uzun koridor boyunca yürümeye devam ettim. Önümdeki kapıyı iki defa çaldığımda içerdeki tok ses içeri girmemizi söylemişti.

"Ah James. Seni hangi rüzgar attı buraya ?"

"Bizim bir işe ihtiyacımız var ed. Düşündüm ki, burada şarkı söyleyecek birilerine ihtiyacın var.

"Dur bir dakika benim şarkı söyleyeceğimi nereden çıkardın liam?" Zayn'in sert sesiyle istemsizce yutkundum. Emrivaki'lerden hoşlanmazdı ama ikimize uygun tek iş buydu.

"Bebeğim, bunu sevdiğini biliyorum. Benim için yapmaz mısın?"

"Daha önce kimsenin önünde şarkı söylemedim ben! Hayır bunu yapamam!"

"Sevgilim sahnede olduğunda sadece bana söylediğini düşün. Etrafa bakma. Sana inanıyorum yapabilirsin.

"Liam" diye sızlanıp başını elleri arasına aldı. Ed ve ben endişeli bir şekilde ne söyleyeceğini bekliyorduk. Sonunda başını kaldırıp gözlerime baktığında evet anlamında başını salladı. Ed bu habere sevinin bir saat sonra prova yapabileceğimizi söylemişti. O vakite kadar barda takılmaya karar verdik. Zayn hala biraz endişeli görünüyordu. İkimiz ayrı işlerde çalışabilirdik. Ama benim kıskanç sevgilim asla kabul etmemişti. Hiç kimse iki eleman kabul etmiyordu ve en iyisi burada şarkı söylemekti. Sesini o kadar çok seviyordum ki, o söylediğinde gökyüzünde bir melek kanat kazanıyordu. Sesi kusursuzdu.

"Liam ben hala emin değilim."

"Ben eminim sevgilim. Sana güveniyorum. Bunu yapabiliriz."

"Ya sözleri unutursam? Herkese rezil-' susması için dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

"Hey, sakin ol tamam mı? Hiç birşey olmayacak. Bana güveniyor musun?" Basını tereddütsüzce salladığında gülümsedim.

"O zaman rahat ol ve kendini bana bırak bebeğim." Bana aynı şekilde gülüp viskisini yudumladı. Berbat hayatımız artık düzene girmeye başlamıştı ve benim ona büyük bir sürprizim vardı...

Bölüm hem geç geldi hemde hiç beğenmedim. :( Yakında final gelecek daha fazla uzatmak istemiyorum. Okuyan yorum yapan herkese teşekkür ederim sizi seviyorum :)