Love ıs love 2 // ziamayne

Seni istiyorum liam!

"Aç artık şu lanet şeyi!" Elimdeki telefonu koltuğa fırlatıp evde volta atmaya başladım. Duygusal bir kaç dakikanın ardından zayn yine eski haline dönmüş beni umursamadan üzerini giyip evden çıkmıştı. Saatlerdir eve gelmesini bekliyordum. Aklıma herşey geliyordu. Venedik'ten döndükten sonra daha kötü olmuştu. Ne kadar yalvarsamda gitmesine engel olamamıştım. Onu yalnız bırakmamak için peşine düşmüştüm. Kilisede onları yeni ederken izlemiş ardından tebrik bile etmişti. Sonra ise asıl zayn'i ortaya çıkarmıştı. Harry ve louis karşında güçlü zayn rolünü oynamıştı. Ben onları anlıyordum ama zayn'i bu duruma getirdiği için Harry'e öfkeliydim. Biliyorum zayn iyi olacak eskisinden daha güçlü olacak sadece zamana ihtiyacı var. Kapıdaki anahtar sesi ile irkilip zayn açmadan ben açmıştım. Elindeki anahtarı cebine koyup bana hiç bakmadan eve girip kanepeye yayıldı. Her gece içmekten barda kavga çıktamaktan bıkmıyor muydu bu çocuk? Yine dudağı patlamış, çıkık mükemmel elmacık kemiğinde hafif bir morluk vardı.

"Sen hala burada mısın? Liam evin, yada ailen yok mu? Benim bakıcım değilsin. ilgin için teşekkür ederim. Benimle boşa vakit harcıyorsun" benimle ilk defa kavga etmeden Yada bağırmadan konuşmuştu. Kanepede doğrulup ela gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Elbette bir evim ve ailem var ama onlar new yorkta. Senin bakıcın olmadığımı biliyorum sadece burada olmak istiyorum. Ayrıca seninle boşa vakit harcamıyorum. Artık aynı şeyleri söylemekten bıktım ama sen anlamamakta ısrar ediyorsun. Seni sevdiğim için buradayım. Eski mutlu zayn'i görmek istediğim için. Neden buna dur demiyorsun? Beni umursama tamam ama ailen ? Annen'le konuşmuyorsun onları evden kovuyorsun! Kendine bir bak. Olmak istediğin zayn bu mu?

"Başka birşey gelmiyor elimden. Ne yapacağımı ne düşüneceğimi bilmiyorum. Kimse duygularımı, ne hissettiğimi umursamıyor. Bırakın beni. Acımı yaşamak istiyorum."

"Biri ölmüş gibi konuşma! Senin yanında olmamıza yaralarını sarmamıza izin vermelisin. Uğrunda acı çektiğin adam şu an seni hiç umursamıyor!" Bakışları sertleştiğinde ve gözleri hızla dolduğunda ne saçmalığımı farkettim. Tanrım onu iyi edeyim derken daha çok canını acıtmıştım.

"Defol buradan liam! Git!"

"Zayn ben öyle demek ist-' beni dinleyecek gibi görünmüyordu. Kahretsin ne kadar aptalım.,

"Sakın birşey söyleme. Git liam."

"Hayır bak-'

"Sana siktir git diyorum! Git ve bir daha gelme!" Hızlı hızlı nefes alırken başını elleri arasına alıp saçlarını çekiştirmeye başladı. Onu en zayıf yerinden vurmuştum. Aptal liam böyle mi yardım edeceksin aşık olduğun adama? Canını daha çok yakarak mı?

"Özür dilerim. Çok üzgünüm." Dedim sessiz ama onun duyacağı sesle. Arkamı dönüp kapıya yürürken gözlerimden akan yaşları elimin tersi ile sildim. Kapıyı açtığım anda sağ tarafımdan uzanan kolla sertçe kapanmıştı. Sıcak nefesini ensemde hissediyordum. Kalbim hızla atmaya başlamıştı. Yavaşça beni kendine çevirip sırtımı kapıya yaslayıp yüzüme eğildi.

"Liam..' Adımı fısıldayıp sertçe yutkundu. Neden bu pozisyondayız? Az önce beni kovmuştu ve şimdi gitmemi istemiyordu.

"Beni bırakma" yine fısıldayıp dudaklarını boynuma sürttü. Nefes alışlarım hızlanırken dişlerini hassas derime geçirip dilini üzerinde gezdirdi. Ah. Beni işaretlemişti.

"Zayn ne ya-' konuşmama izin vermeyip dudaklarımı dudakları üzerine kapattı.

"Gitmeni istemiyorum." Bir kaç dakika içinde ne olmuştu. Neden bana bu şekilde davranıyordu anlamıyordum.

"Zayn-'

"Hayır liam konuşmak yok.." Elimi tutup yukarı çıkmaya başladı. Düşündüğüm şeyi yapacaktı. Dağınık odaya girdiğimizde elimi bırakıp yeniden boynuma yöneldi.

"Z-zayn yap-' tanrım neden konuşmama izin vermiyor.

"Konuşma demiştim bebeğim.. Seni istiyorum liam! Çok istiyorum." Islak dudaklarını hissettiğimde düşünmeden karşılık verdim. Ne hissettiği ne düşündüğü umrumda değildi. Tek istediğim onu hissetmekti. Gece bizim için yeni başlıyordu...