Sabah Gülce uyandığında başı çatlıyordu. Yatağındaydı, buraya nasıl geldiğini hatırladı hemen. Ferhat'ın ona sarıldığını hatırladı. Kendisini acaba buraya o mu yatırmıştı niye böyle bir şey yapmıştı, ondan nefret ediyordu Ferhat'tan ailesinden kendi ailesinden. Bunları düşünmek ona saçma gelmişti. Banyoya yüzünü yıkamaya gitti, içeri geçti Ferhat koltukta oturuyordu.
''Gülce iyi misin?'' diye Gülce'ye kafasını çevirdi. Gülce sinirlendi ona neydi, ne diye umursuyordu.
'' Sanane.''
''Gülce ne diye bana bu kadar kötü davranıyorsun?''
''Ya sen sabah akşam dışarıda sürtüyordun ne diye evdesin bugün gitsene.'' Ferhat sinirlenmeye başlıyordu. Ayağa kalktı Gülce'ye doğru yürüdü.
''Ben ne yaptım sana bu kadar Gülce, bana vicdan azabı mı çektirmek istiyorsun?'' bunları söylerken bir yandan Gülce'nin üzerine yürüyordu. Gülce ürkerek geriye adımlar atıyordu. Ferhat daha çok yaklaştı.
''Uzaklaş benden, birde beni dövecekmisin?'' diyip Ferhat'ı elleriyle ittirdi, Ferhat Gülce'nin elindeki havluyu yakalayarak Gülce'yi kendine çekti. Bir anda gördüğü rüya Gülce'nin aklında belirdi. Burun buruna duruyorlardı. Ferhat Gülce'yle hiç zaman geçirmediği için Gülce'nin bu kadar uzadığının farkında hiç olmamıştı. İkisi ilk defa birbirlerine bu kadar yakındılar. Gülce'nin pembe yanaklarını neredeyse 3 yıldır ilk defa tekrar kıpkırmızı oldu. Eğilerek Ferhat'ın kolunun altından kaçıp odaya koştu.
''Allah'ım ne oldu az önce öyle?'' yatağa oturdu. Az önce yaşanan şeyden utanıyordu. Ferhat'la o kadar yakın olmamalılardı. Kendini tokatladı. Bütün aklındaki şeyleri attı asla öyle şeyler olmayacaktı. O zaman ne diye bu kadar kızarmıştı. Kafası allak bullak olmuştu. Üzerini değiştirip Sema'nın yanına gitti. Koşa koşa gelmişti. Nefesi boğazını yakıyordu. Hızlı hızlı kapıyı vurdu, Sema bir şey olduğunu sandı kapıyı telaşla açtı. Gülceyi görünce
''Kötü bir şey mi oldu Gülce?'' diye panikledi. Gülce cevap vermeden içeri geçti.
''Sema kötü ne demek çok kötü bir şey oldu.'' Sema daha çok endişelendi.
''Ne oldu anlat bir otur nefes nefese kalmışsın.'' Gülce'ye bir bardak su uzattı, Gülce oturup suyu içtikten sonra eliyle yüzünü kapataral,
''Az önce Ferhat'la burun burunaydık.'' Sema yanlış anladı.
''Sana vuracak mıydı?''
''Hayır öyle değil, ya bilmiyorum kafam durmuş gibi üstelik bunu neden çok büyüttüğümü de anlamış değilim.''
''Nasıl yani burun buruna yoksa siz?'' Gülce hemen Semanın ağzını kapattı.
''Ya saçmalama asla öyle bir şey olamaz. Benim hayatımın katiliyle asla Sema asla.'' Bunları söylerken bile yanakları kıpkırmızıydı. Sema bir şey demedi.
''Birde ben bir rüya gördüm Sema.''
''Ne gördün?''
''Biz Ferhat'la evleniyorduk. Sende vardın ama tek sen vardın bi sandalyede oturmuş alkışlıyordun gülüyordun. En tuhafıda bende gülüyordum.'' Anlatırken tebessüm ediyordu.
''İşin en kötü tarafıda beni kucaklayıp yerime yatırmış olması.''
''Rüyandayken mi?''
''Hayır ya gerçekten'' suratını tekrar kapattı kıpkırmızı oldu. Sema kahkaha attı.
''Gülce kendini kandırma lütfen '' diyip Gülce'yle dalga geçmeye kinayeler yapmaya başladı.
Gülce sinirlendi, ama istemeden hoşuna gidiyordu gerçekten kafası çok karışmıştı. Semaya bir cevap veremedi.
''Gülce'cim sana ayıp olmasın ama ben tam çıkacaktın sen geldin dersim vardı.''
'' Ha.. yok sorun değil ben panik yapınca yanına gelmek istedim gidebilirsin.'' Sema odasına gidip hazırlanmaya başladı, Gülce'de peşine gitti onu izliyordu.
''Sürmek ister misin?'' diye sordu Sema, Gülce çekinerek eline aldı istiyordu sürmek. Dudaklarına yavaşça sürdü sonra dudaklarını birbirine sürtüp kendine aynada baktı, gözleri yeşil ışık gibi çakıyordu kırmızı ruj onun teni için vardı sanki. Mısır kraliçesi kleopatrayı anımsatıyor siyah saçları beyaz teniz ve yeşil gözleri. Çimen yeşili gözleri. Kendisini aynada çok beğendi. Gülümsedi.
''Ay çok yakıştı Gülce.'' Gülce'nin hoşuna gitti. Sema hazırlanıp ikisi beraber çıktılar, Gülce eve döndü. Kapıyı açıp içeri girdi, Ferhat hala evdeydi. Evde olmasına şaşırmıştı, gerçekten eve hiç uğramayan Ferhat bugün evden çıkmıyordu. Koltuğa oturdu televizyona bakmaya başladı. Ferhat hiç bakmadı Gülce'ye. Gülce içinden konuşmaya başladı.
''Neden ruju fark etmedi acaba? Etmesine gerekte yok aslında ona mı sürdüm sanki, bakmazsa bakmasın.'' Gülce televizyonun önünden geçti.
''Allah'ım ne kadar odun. Of Gülce ne yapıyorsun.'' Yaptıklarını saçma bulup utandı ne diye böyle şeyler yapıyordu sanki. Odasına gitti aynaya baktı, gayet güzel gözüküyordu saçlarını saldı böyle daha güzel oldu. İçeri geçti bir daha televizyonun önünden geçti.
''Gülce bir daha geçme şu televizyonun önünden.'' Gülce koltuğa oturup saçını eliyle savurdu.
''Tamam geçmem'' Ferhat hiç umursamadı, bakmıyordu bile o tarafa. Kızmıştı o kadar saçını salmıştı, yaptıklarına bir yandan anlam veremiyordu.Pes etti, odasına geçti. Yatağına uzandı, Ferhat ne diye onunla ilgilenmemişti, çirkin miydi değildi.
''Ya ben ne diye ona güzel görünecek mişim?'' diye söylendi saçlarını topladı. Yatağında düşünüp dururken uyuya kaldı. O gecede yine aynı rüyayı gördü. Sabah uyandığın da rüyadan daha çok etkilenmişti. Uyanır uyanmaz Ferhat içeride mi diye baktı. Ama yoktu içeride. İlk defa onun hakkında böyle hissetmişti. Onun evde olmayışı ona bir tuhaf hissetirdi. Kendiside hazırlanıp kahvaltı için Sema'ya gitti. Kahvaltıda Sema'ya yine o rüyayı gördüğünü anlattı.
''Gülce kızma bana ama, rüyalar bilinçaltı veya olacaktan haberciler bence. Üstelik bunu anlatırken şikayetçi gibi anlatmıyorsun. Tebessüm ediyorsun farkında değilsin.''
Gülce bir şey diyemedi, aslında Ferhatİ'a olan kininden çok bugün Ferhat'ın hiç dikkatini çekemediğindeydi aklı.
''Sema Ferhat beni fark etmiyor bile.''
''Senin derdin belli, kusura bakma Gülce'cim ama ben olsam bende bakmazdım gibime geliyor.'' Gülce elindeki yastığı Sema'ya fırlattı.
''Allah allah sağol çok destekçi oldun.''
''Hayır kıyafet tarzın çok eski 17 yaşında kızsın ama 40 yaşındaki insan gibi giyiniyorsun, bak biz seninle bugün alışveriş yapıp sana birşeyler alalım.''
''Yanlız benim hiç param yok Ferhat'tan da isteyemem.''
''O zaman ortak giyeriz canım benim sıkma canını.'' Gülce Sema'ya sarıldı oda olmasaydı ne yapacaktı. Sema Gülce'yi odasına götürdü, tek tek kıyafetler denetti ona Sema zayıf olduğundan Gülce'ye oluyordu kıyafetleri. Gülce'ye kırmızı bir elbise giydirdi. Gülce'ye gerçekten çok yakışmıştı tam bir genç kız gibi olmuştu Gülce'de çok beğenmişti. Hafiften omuzları açık sarımsı çiçekleri vardı üzerinde.
''Ferhat seni birde böyle görsün'' dedi Sema. Gülce sırf onun için bunları yaptığını kendine konduramıyordu.
''Bir kere ben onun için giymedim sırf sen beğenmiyorsun.'' Diye Sema'yıda kendinide kandırmaya çalıştı. Akşam olmuştu Sema Gülce'yi uğurladı. Gülce eve dönerken heyecanlıydı, bir yandan düşünceliydi. Ferhat niye birden gözünde bu kadar değişmişti? Onun hayatını mahvetmişti Ferhat, bi türlü konduramıyordu hala. Ama olsun çok heyecanlıydı Ferhat bu sefer odun gibi durmayacak ona bakıp etkilenecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülce #Wattsy2017
General Fiction'' Kim bu abi babacığım?'' diye meraklı gözlerle baktığı adamın birden karısı olmuştu Gülce , daha ip atladığı vakit ona görücü gelmiş, Gülce'yi isteyip sözü bile kesilmişti. Bir hafta sonra ise Ferhat abi diye seslendiği adamla nikahı kıyılmıştı...