Sabah Ferhat uyandığında başı çatlıyordu dün gece fazla içmişti düne dair bir şey de hatırlamıyordu, Gülce'den yaşça büyük olmasına rağmen olgun biri gibi davranmıyordu, tamamen kaybetmiş adamlar gibi davranıp her gece içiyordu, başka yaptığı bir şeyde yoktu zaten hayatını zehir gibi yaşıyordu. Geceleri gece kulüplerinde takılıp kör kütük sarhoş şekilde eve dönüyor sızıyordu. Bir karısı olduğunu bile unutmuştu belki. Etrafa baktı, ortalık toplanmıştı dün gece eve tek geldiğini hatırlıyordu o zaman kim toplamıştı ortalığı. Başı çok çatlıyordu bunu düşünmeye mecali yoktu ağrı kesici alıp duşa girmek için can atıyordu, elleriyle başını sıkarak banyoya doğru gitti. Banyo kapısının kolunu tuttu tam açacaktı ki Gülce ondan önce açtı. Gülce kocaman bir çığlık attı kapıyı örtmek istedi ama bir kolu Ferhattaydı. Ferhat öylece Gülce'ye bakıyordu, bir süre öylece baktı. Gülce kıpkırmızı olmuştu üzerinde bornozu vardı. Kapıyı örtmeye çalıştı Ferhat eli hala kapıdaydı.
''Ferhat bırak şunu!'' Ferhat irkildi kapıyı bıraktı. Gülce'yi gerçekten yıllardır hiç görmemiş gibiydi öylede sayılırdı ara sıra karşılaşmaları dışında. İçinden gerçekten o Gülce miydi diye geçirdi. Şoktaydı Gülce gözüne çok kadınsı ve güzel gelmişti. Sonra kendine geldi, ''İşini çabuk bitir hem ne işin var burada!''
''Sen kapının önünde çıkarsan odama geçebilirim.'' Ferhat utandı birden ''Şey pardon tamam içeri gidiyorum.'' Gülce koşa koşa odasına geçti o sıra Ferhat tekrar bakmak istedi ama bu hareketi saçma buldu. Gülce içeride üzerini değiştirip çıktı, Ferhat Gülce'ye yine dikkatli dikkatli baktı. Gülce'nin suratı kıpkırmızıydı.
''Tuhaf tuhaf bakmayı keser misin?''
''Neyine bakıcam ben senin, hem noldu sen arkadaşında kalıyordun?'' Gülce korkup buraya geldiğini söylemek istemiyordu.
''Birkaç eşyamı almam lazımdı o yüzden.'' O sıra Gülce'nin telefonu çaldı.
''Senin telefonun mu var?''
''Niye olmasınmış?'' Gülce telefonu alıp odasın geçti, arayan Sema'ydı vardığını ve dün gece uyuyup uyuyamadığını sormak için aramıştı. Gülce uyuyabildiğini söyledi, Ferhat'a gittiğini söylemek istemedi. Bir süre daha konuştuktan sonra tekrar içeri geçti.
''Ortalığı sen mi toparladın?''
''Evet pislik götürüyordu heryeri.''
''Gerek yoktu.''
''Sana kalsa öyle.''
''Telefonunu ne zaman aldın daha doğrusu kim aldı?''
''Kendim aldım ne diye merak etton bu kadar herneyse ben çıkıcam kahvaltı hazırlamıştım ama işim var gitmem lazım sen yaparsın kahvaltını.'' Gülce hızla ceketini alıp dışarı çıktı. Ne diye sordu gerçekten, sonrasında banane cidden diyip geçiştirdi. Kahvaltı masasına oturdu tuhaf hissetti ilk defa doğru düzgün kahvaltı yapacaktı. İştahı kaçtı birden yemek istemedi. Oda giyinip dışarı çıktı.
Gülce eve geldi işe gidecekti, kütüphanede çalışıyordu oraya girmesine Sema yardımcı olmuştu. Gülce'nin olgunlaşmasında ve kafa dağıtmasında hem işi hem de kitaplar çok yardımcı oluyordu, bir yandan derste çalışıyordu bunlar onu meşgul etmek için yetiyordu. Her gün Sema'yla haberleşiyorlar konuşuyolardı. Üç hafta sonra Gülce sınav sonuçları için heyecanla bekliyordu öğrenir öğrenmez Sema'ya haber verecekti. Keşke oda burada olsaydı diye içinden geçirdi. Akşam sınav sonucuna baktı. Puanı çok yüksekti sevincinden çığlıklar atıp odada dans etmeye başladı, edebiyat fakültesini istiyordu ders çalışırken bir yandan da ilgileri olmuştu şiirleri çok seviyordu sürekli kitap okuyor yazarlarla ilgileniyordu hatta kendisi de bir şeyler yazmak istiyordu. Bu yüzden edebiyat bölümünü kazandığı için çok sevindi. Hemen Sema'yı aradı Sema'nın telefonu kapalıydı birkaç kez daha denedi ama kapalıydı. İçi içine sığmıyordu birilerine anlatmak istiyordu Sema'da telefonu açmayınca hüsrana uğradı. Kimsesi yoktu ondan başka mutluluğunu paylaşacağı biri, oda açmamıştı. Annesine koşa koşa ''Anne bak kazandım'' diyerek sarılsaydı çok muydu, babası saçlarını sevip ''Aferin kızım'' deseydi nolurdu, az önceki mutluluğunun yerini birden keder aldı koltuğa oturdu ellerini başının arasına alıp parmaklarını saçlarına soktu. Bir kızın başına ailesizlikten başka kötü ne gelebilir diye düşünüyordu, abisi yaşında biriyle evlenmeside cabası. O sıra aklına Ferhat geldi ona söylesemiydi, ne tepki verirdi ki, bu konuyu konuşacağı kimsesi yoktu Ferhata anlatıp tamamen yanından taşınacağını İstanbul'da üniversite okuyacağını söylemeliydi, gerçi hep Sema'yla kalıyordu ama bu sefer tamamen gidecekti üstelik boşanma davası açmayıda düşünüyordu bu konuyu düşünürken yine içi birden cız etti, hiç istemiyordu boşanmak çocukken ürktüğü adama aşık olması suçmuydu, ne olurdu ki mutlu bir yuva kursalardı bu düşünceleri Gülce birden kenara attı silkelendi gözlerini sildi ''Duygusal olmaya gerek yok. Ben güçlüyüm artık yeni bir sayfa açacağım.'' Diye kendini motive etti. Ferhat'ın yanına gitmek için akşam olmasını bekledi, Ferhat gündüzleri alem yapıp gece geç geliyordu o yüzden akşam yanına gidecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülce #Wattsy2017
Ficção Geral'' Kim bu abi babacığım?'' diye meraklı gözlerle baktığı adamın birden karısı olmuştu Gülce , daha ip atladığı vakit ona görücü gelmiş, Gülce'yi isteyip sözü bile kesilmişti. Bir hafta sonra ise Ferhat abi diye seslendiği adamla nikahı kıyılmıştı...