SONBAHAR ( Hazan'ım)

Bölüm 10

Volkan arabasını otelin önünde durdurup indi anahtarı gelen valeye verip otele girdi. Onu gören görevli hemen yanına gelip selam verdi ama Volkan onu umursamadı. Hızla odanın kartını aldı ve asansöre binip en üst katın düğmesine bastı. Evden çıktığında bir an nereye gideceğini bilememişti tek bildiği Hazandan uzaklaşması gerektiğiydi en son buraya gelmeye karar verdi. Zaten sık sık gelirdi buraya ona ayrılmıştı bu kat. Asansörden inip cebinden kartını çıkarttı kapıya okutup odaya girdi. Dolaba yönelip ordan bir içki şişesi aldı ve bardağa doldurdu. Nasıl yapmıştı böyle bir şey hala anlam veremiyordu kendine. Bide kızı kovmuştu odadan kendine kızdı öpen de kovan da o olmuştu. Acaba şimdi nasıldır diye düşündü bir ara ama sonra kendine kızdı zorlamıştı istemediği her halinden belliydi. Hala tadı ağzındaydı ama yine kendine kızdı bu böyle olmayacaktı eve giderse aynı hatayı iki kez yapmaktan korktu. Sanırım biraz uzaklaşmak iyi olacaktı. Zaten kardeşi idare ederdi yokluğunu aratmazdı Volkanın. Volkan telefonu eline aldı ve sekreterini aradı yarın yurt dışındaki şirkete gideceğini söyledi ve bilet ayırtmasını istedi. Sabaha kadar uyumadı ne zaman gözlerini kapatsa Hazan gözlerinin önünde belirmeye başlamıştı. Kendine olup bitene anlam veremiyordu aşık değilim dedi içinden. Sabaha karşı duş aldı ve hazırlandı eve uğramasına gerek yoktu ne olsa ordan alırdı her şeyini. Otelden çıkmadan Savaşı aradı ve haber verdi. Gideceğini der demez de suratına kapattı telefonu. Hem uzaklaşmak iyi olacaktı sağlıklı karar alır ve Hazan dan uzak dururdu. Hazan küçüktü ve psikolojik olarak da hiç iyi değildi. En iyisi gitmekti onun için o sevemezdi kimseyi severse kaybederdi ve canı yanardı ikisininde.

                                ***

Peki şimdi ne olacaktı? Nefesi kesildi bir an sonra öfkelendi gitmişti öyle mi? Önce onu suçladı sonra rüyalarına girdiğini söyleyip ondan izinsiz öptü şimdi gitti öyle mi? Savaş Hazan bir tepki vermeyince endişelendi tam ayağa kalktı Hazan döndü ona.

- Gitti öyle mi? Öptü ve gitti....

Savaş tedirgin bir şekilde kafasını evet anlamında salladı. Ama sallamaz olaydı Hazan Savaşa baka kaldı bir an sonra donuk gözlerle başı masaya döndü. Sanki kafasında bir şeyler hesaplar gibiydi sonra aç kurtlar gibi bir hırlama çıktı ağzından. Savaş ne yapacağını anladı Hazanın ve daha tek kelime edemeden Hazan çoktan hedefine ulaşmıştı.

- Gitti demek?

Tuttuğu gibi fincanı fırlattı.

- Hazan dur!

- Maden gidecektin niye öptün? Sürahiyi fırlattı.

- Güzelim bi dinle beni.

- Öptün ya öptün hayvan anlamı yok mu?

- Gitti canım tabak. Hazan tamam hayvan ama bi konuşalım.

- Salak aptal ne bekledim ki?

-Heeee....Tuzluk da gitti lan Hazan kızım senin içinden manyak çıkıyormuş kızınca ya. Kır lan hak o Aptala....

Sonunda Hazan'ın gözü tamamen döndü ve masanın örtüsünü tuttuğu gibi çekti ne varsa yerdeydi artık. Savaş artık engel olmuyordu hatta sırıtmaya başlamıştı.

-Evin ağzına sıçtın valla canımı sokakta bulmadım istediğini yap hakketti mal nede olsa ona girecek hepsi ...

Hazan önce boş gözlerle Savaşa baktı sonra gözlerinde bir ışık yandı.

- Aklından ne geçiyor? Valla çözemedim saçma birşey yapma bak ben o bakışı hiç sevmedim güzelim.

- Hiççç... Sadece temizlik yapasım geldi.