1 hafta sonra
Volkan çantasını da alıp odasından çıktı. Aşağı indiğinde Hazan hariç herkesin kahvaltı masasında olduğunu gördü. Masadaki yerine oturduğu anda başını Savaş'a çevirdi.
-" Hazan nerede? "
Savaş hiç istifini bozmadan kahvesinden bir yudum aldı.
-" Sana da günaydın abicim "
Volkan öfke ile Savaş'a bakarken soruyu Aşkın cevapladı
-" Dün ilaçlarından birini değiştirdik. ilaç yan etki yapmış olabilir hala uyuyor."
Volkan hemen dikkatini Aşkın'a verdi.
-" Başka yan etkileri olacak mı?
-" Hemen endişelenme kardeşim biraz uyku yapıyor sadece."
Volkan cevap vermeden kahvaltısına döndü. Bu gün önemli bir toplantısı vardı biran önce çıkması lazımdı.
-" Beyler benim çıkmam lazım. Umarım döndüğümde herkes evine gitmiş olur."
Kuzey elinde kahvesi oturduğu yerde biraz daha yayılarak konuştu.
-" Kardeşim biraz daha bizi çekmek zorundasın malesef ama şanslısın bu gece devriyem var yarın sabah anca gelirim."
Peşinden Özgür devam etti.
-" Benimde şimdi çıkmam lazım akşam görüşürüz dostum."
Özgür kalkarken Aşkın da hareketlendi.
- Özgür beraber çıkalım bende hastaneye gidiyorum bir hastamla görüşmem var.
Kahvesinden bir yudum aldı ve Volkan'ın arkasından geçerken omzuna vurdu.
-" Ve akşam görüşürüz kardeşim."
Sonra Savaş'a dönüp göz kırptı.
-" Savaş unutmadan Hazan kalktığında beni özlemesini söyle"
Volkan gürlerken Kuzey, Özgür ve Aşkın gülerek kapıdan çıkıyorlardı.
-" Ben şimdi özlicem seni bi siktirip gitmediniz."
Savaş sırıtarak abisini izliyordu. Konu Hazan olduğunda pimi çekilmiş bomba gibiydi abisi.
-" Sen neden kahvaltı etmiyorsun."
-" Benim bu gün acelem yok abicim kahvaltı için Hazan'ı bekliyorum."
Volkan homurdana homurdana yerinden kalktı.
-" Sizi bana sayıyla mı veriyorlar?"
Odadan çıkıp merdivenlere yöneldi ve aşağıya indi. Akşama kadar göremeyecekti zaten dayanabilmesi için şimdi biraz görmesi lazımdı. Kapıya vurmadan sessiz bir şekilde Hazan'ın odasına girdi. Yavaşça yatağa yaklaştı. Hazan'ı uyandırmamaya dikkat ederek yanına oturdu. Hazan pikesini bacaklarının arasına almış, yastığına sarılmış uyuyordu. Hazan'ın bu hâlini Volkan gülümseyerek izledi.
Kısa bir süre öylece yanında oturarak Hazan'ı izledi. Bütün gününü burda böyle Hazan'ı izleyerek geçirebilirdi ama gitmesi gerekiyordu. Yavaşça eğilip Hazan'ın yanağına hafif bir öpücük bıraktı. Geri çekilecekken kendini tutamadı ve kafasını Hazan'ın saçlarına gömdü. Bir süre kokusunu içine çektikten sonra zorda olsa kendini geri çekti ve hızla odadan çıktı. Yoksa hiç gidemeyecekti. Evden çıkıp arabasına atladı. Gitmeden Hamza'ya bir kaç talimat verdi ve şirketin yolunu tuttu.
Hazan yatağında yavaşça yan döndü ve birkaç denemeden sonra komidinin üstünden telefonunu aldı. Saat 11 olmuş. Gerçekten bu kadar uyumuş muydu? Tabi ya Aşkın uyarmıştı yeni ilacı bir süre uyku yapacaktı. Acaba ne zaman bu ilaçları tamamen bırakacaktı merak ediyordu? Ama ilaçlarını öylece de bırakamazdı aşama aşama yapması gerekiyordu. Yatağından kalkıp banyoya yöneldi ve elinizi yüzünü yıkadı. Sonra dolabına gidip giyeceklerini aldı ve üzerini değiştirdi. Aslında şimdiye kadar birileri onu uyandırmak için odasına dalmalıydı ama kimse gelmedi evde her zamankinden sessizdi. Odasından çıkıp merdivenlere yöneldi ve yukarı çıktı. Oturma odasında sadece Savaş vardı elinde bir finans dergisi koltukta oturuyordu. Hemen gidip boynuna sarıldı ve yanağından öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONBAHAR ( Hazan'ım)
Ficção AdolescenteBu bir kız olamaz dimi siktir valla da kız lan bu saatte ne işin vardı kızım senin ormanda ahada yavru ceylan gibi vurduk ya kızı hay a...... Koyim böyle işin Volkan kızı kucağına alıp Savaşa döndü. - Siktir Savaş kız vurulmuş. Allah kahretsin. ...