KADER - (Kitap Olacak)

BÖLÜM 3: ARAYIŞ

Kalabalığın sesleri dışarıdaki soğuk havayı bastırıyordu. Saat 13:45 gibiydi. Adliyenin kapısı basın mensuplarıyla doluydu. Hemen ilerde elinde pankartlarla protesto yapan gruplar vardı.

- Evet sayın seyirciler. Ben Kanal 34 den Nazlı Koçar. BUgün Anadolu adliyesinde günlerdir beklenen davanın duruşmasını sizler içi yakından takip edeceğiz. Hemen yanımızda Cumhuriyet Savcısı Nalan hanım var. Efendim öncelikle hoşgeldiniz. Bugünkü davada çekildiğiniz ile ilgili söylentiler var. Ne kadarı doğru?

- Merhabalar Nazlı hanım. Davadan çekildiğimle ilgili söylentilere gerek yok bıraktım bu davayı. Başka bir arkadaşa devrettim daha doğrusu. 

-Peki nedenini öğrenebilirmiyiz?

- Malesef. Devam etmekte olan bir soruşturma var. Onunla ilgili detaylar veremem size.

- Peki Nalan hanım. Şöyle soruyum. Sizce bu tutuklana genç gerçekten Melek'in katilimi? Yani kulislerde dolaşan söylentiler var. Yanlış kişinin yakalandığına dair.

- Nalan hanım dediğim gibi devam eden soruşturma hakkında daha fazla konuşamam ama şunu söyleyebilirim: Bugün adalet yerini bulacaktır. Melek artık daha rahat uyuyacaktır yattığı yerde. 

Ömer kameranın hemen arkasında röpertaja takılmış bir şekilde izliyordu. Yanına birisi yaklaştı. oda konuşmayı merakla izleyenlerdendi. 

- Bu Melek olayında sizce halka neden bukadar kısıtlı bilgi paylaşıyorlar?" dedi Ömere bakarak.

- BU olay hepimizi derinden etkiledi. Ama tahminimce başka şeyler dönüyor. BU şekilde öldürülen son 3 sene içerisindeki 10. kadın bu. Nalan hanım'ı görüyormusun? Sence neden yıllardır devam ettiği davayı katil yakalanınca bırakmak zorunda kaldı? Neden katil dedikleri kişinin henüz yüzünü gören olmadı?

- Çok doğru diyorsunuz. " dedi yanına yaklaşan ince gözlüklü takım elbiseli adam ve yavaşca oradan uzaklaştı. Ömer konuşmaya çok fazla dalmıştı ki adamın gittiğini bile farketmedi. Tam bu sırada arkadan protesto sesleri artmaya başladı.

"" Melek kanın yerde kalmayacak""

""KAdınlara uzanan eller kırılacak""

""Hepimizi Melekiz""

""Hesap sorulacak""

Sesler gittikce artınca Ömer kalabalığa dönmeyi tercih etmişti. Tam bu sırada kalabalığın ortasında bir kişi yerden aldığı taşı adliyeye doğru fırlattı. Ömer ani bir manevrayla taştan kurtulmuşu ancak kalabalık çok kolay galeyana gelmişti. Polislerin üzerine yürümeye başladılar. 

Polisler sürekli anons yapıyor ""Sakin olun. Zor kullanmak istemiyoruz""

Ama kalabalık polisleri pek fazla umursamadan polis bariyerlerii aşmışlardı bile. Ömer arkasına döndü muhabirle Savcı hanım ortalıkta yoktu. Kameraman olayları çekebilmek için daha güvenli bir yere geçmiş basın mensuplarına eğlence çıkmıştı sanki. 

Yaklaşık 1000 kişi bağıra çağıra adliyeye yürümüşlerdi. Birçoğu bunu niye yaptıklarını bile bilmiyordu. Aralarındaki bazı kişilerin gazına gelmişlerdi. Aslında çok masum bir şekilde toplanmış çoğunluğu kadınların oluşturduğu bir gruptu. Tek amaçları Melek'in anısını onurlandırmaktı. 

Polis biber gazı kullanmaya başlamış, yaklaşan tomaların sesleri uzaktan duyulmaya başlamıştı. Grubun en önündeki kıvrışık sarı saçlı bir kız elinde diafonla sesleniyor grubun sakin olmasını yavaşlamasını istiyordu. Sanki grubu toplayan oydu ama kontrolü kaybetmişti. Kadın Çevik Polis ekibi grubun arasına dalmış tespit ettikleri sivrileri gözaltına almaya başlamışlardı.