KADER - (Kitap Olacak)

BÖLÜM 42: ARAYIŞ

Uzun bir toplantı odası. Loş bir ışık, kahverengi bir toplantı masası ve beyaz toplantı koltukları. Köşede pat pat damlayan su sebili ve duvarda cızırdayan televizyon. 

"Kapat şu şeyi" dedi Ömer tv izlemeye devam eden kıza. Kız panikle "Tabi efendim" dedi ve hemen tvyi kapatıp odadan dışarıya çıktı. Kızın dışarıya çıkması ile odaya elleri bağlı renkli gözlü ,Ragıp'ın yanında ki adam geldi. İki kişi adamı masanın ucuna oturttular ve ellerini masanın üzerindeki demir kancaya bağladılar.  

Ömer cebinden çıkarttığı sigarayı yaktı. Bir tane de adama uzattı. Sonra adamın ellerinin bağlı olduğunu fark etti ki adamın sigarasını kutuya tekrar koydu.

Adama hafif bir gülümseme ile " Yavrum beni biriyle mi karıştırdın" dedi. Ömer kendinden gayet emin bir halde " Hani hatırlar mısın, bir öğlen vaktiydi galata kulesinin önündeki bankta yanıma oturup beni doğruca doktora yönlendirmiştin?" dedi. Adam "Yavrum kusurumu mazur gör, ben arık yaşlı bir adamım hatırlayamadım" dedi biraz tedirgin halde.

Ömer Sigarasından derin bir nefes aldı ve dumanı masaya doğru üfledi. "Beni doğruca doktora yönlendirdin. Nedense doktoru bulmamı istedin. Sonra fark ettim ki doktor bu oyundaki kocaman bir piyon. Ben doktorla uğraşırken siz de kendi işinize devam edebilecektiniz" dedi ve masaya sağ eliyle sağlam bir yumruk attı.

" Ama planlamadığın bir şey oldu ve burada karşımdasın" dedi adama imalı bir bakış atarak. Adam şaşkınlık ve gerginlik içerisinde gözlerini kaçırmaya başladı. "Yavrum gerçekten buraya niye geldiğimi bilmiyorum. Sizi tanımıyorum." dedi .

Ömer ayağa kalktı ve ellerini birbirine doladıktan sonra " Ben senin için özet geçeyim bey amca. Sen beni doktora yönlendirdin. Doktor beni şirkete, Şirket beni kazıma. Ama bir şekilde Kazım'ı suçlu göstermek için tüm şüpheleri üzerinde topladınız. Fakat bilmediğiniz bir konu vardı ben hepinizden önce Kazımla görüşmüştüm. Kazım'ın polis karakolunda komiser olduğunu öğrendiğimde Ragıpla tanışmadan önce onunla konuşmaya gitmiştim. Kazım olaylar kendi açısından anlattı. VE ben Ragıp'ı Kazım'a ziyarete götürdüğümde düğüm çözülmeye başladı. Zira Ragıp çok paniklemişti. Beni tek başıma göndermemişti Kazım'a. Sonra Kazım'dan Ragıp'ı incelemesini istemiştim. Rica eski bir konuyla mı alakalı yoksa benim ricamı yukarıda destekleyenler olduğundan mıdır bilemem ama Kazım çok ilgilendi ve sıkı bir takip başladı." bir yandan yürüyüp bir yandan da anlatıyordu Ömer. Adam bir anda "Peki ben? Beni niye aldınız?" diye üzgün bir ses tonuyla çıkıştı.

Ömer ellerini çözdü ve adamın karşısına oturdu " Sabret bey amca, anlatıyorum bak" dedi ve bir sigara daha yaktı. " Kazım'ın Ragıp'ı takibinden pek birşey çıkmadı derken hop takip resimlerinde kimi görsen beğenirsin? Seni!. Seni hemen tanıdım. Hani her hikayede olurya bir anda ortaya çıkar yaşlı adam yol gösterir falan, gerçek hayat bu bey amca. Sen zaten az önce içeride Ragıpla ortak olduğunu gayet güzel anlatmış oldun hareketlerinle." dedi. Adama "hayır anlamıyorsun , bir hata yapıyorsunuz" diye bağırdı.

Ömer eliyle sus işareti yaparak" bey amca bağırma lütfen. Zaten başım ağrıyor artık" dedi ve devam etti" Oydu buydu ortaktınız hepsini geçelim. Benim merak ettiğim siz kimsiniz? Nİye kadınları öldürüyorsunuz? Bana bunların cevabını verirsen seni polise teslim edebilirim. Ama yok inatlaşırsan emin ol hapse girmek senin için en iyi seçenek haline gelir" dedi ve ayağa kalktı.

Adam "Peki sana gerçekleri söylersem ve beni öldürmeni istersem yapar mısın?" dedi. Ömer biraz şaşkınlıkla adama döndü ve "Öldürmek mi? Orada dur bey amca. Ama bana gerçekleri anlatırsan ve kanıtlayabilirsen neden olmasın. Şahsen ben yapmam belki ama yapacak birilerini çağırabilirim" dedi. Adam" peki o zaman delikanlı sen bir sigara da bana ver, anlatacaklarım biraz uzun. Lütfen şu ellerimi de çöz kaçacak değilim" dedi ellerini göstererek. 

Ömer sigarayı uzattı adama ve adam elleri çözüldükten sonra biraz esnettikten sonra sigarayı aldı ve yaktı. "Bak delikanlı" diye cümlesine başladı...