BÖLÜM 49 : ARAYIŞ

42 3 0
                                    


Siren sesleri kulaklarını çınlatıyor. Gözlerini yavaşça açan Ömer bulanık görse de karşısında 2 tane hemşire görüyordu. "Hayır" diye bağırmak istedi ama nafile. Konuşamıyordu. Kesik kesik görüntüler geliyordu. Bir sedyenin üzerinde idi. 'Belinda mı o' diye düşündü. "Hayır hanımefendi buraya giremezsiniz" diye bağırıyordu bir hemşire. 

Gözleri tekrar kapanıp açılıyor tavanda sallanan bir lamba gözüküyordu. Lambanın sallanma sesi bile duyuluyordu. Loş bir ortam. Ağzını kapatmış kafalarında mavimsi birer şapka. Nedense komik gelmişti Ömer'e. Yavaş yavaş gördüğü bulanık görüntülerde kaybolmuştu ve hiçlik. Karanlık gelmişti. 

'Gece karanlıktı. Rüzgarın esişini ensesinde hissedebiliyordu. Üzerinde siyah bir takım elbise Galata Kulesinin önünde kalabalığı deşmeye çalışıyordu Ömer. Kalabalığı geçince Bir adam gördü. Kucağında kanlar içinde bir kadın tutuyordu. "Hayır" diye bağırışını duydu. 'Anne' dedi hıçkırarak. 'Annneeeee' diye bağırdı. Kalabalığı var gücü ile itti.Adamın elindeki bıçağa rağmen kadına sarılmak istedi. Nedense annesini bulduğuna inanırcasına koştu. Normalde 10 saniyelik bir koşu saatler gibi gelmişti. Sanki o koştukça varacağı yer uzaklaşıyordu.'KÜT' diye kapaklandı yere. Kadının hemen yanına kırmızı bir derya daha oluştu. Annesinin gözlerinin içine baktı ve 'Anne, intikamını alacağım' dedi. Sonrası karanlık.'

Gözlerini tekrar açtığında beyaz bir odada monitörlere bağlanmış şekilde yatıyordu. Elini sıkıca birisi tutuyordu. Kafasını yaslamış , belli ki taze ağlamıştı. "Belinda" diye bildi Ömer. 

Belinda kafasını doğrultu. "Ömer, kendine geldin mi? Doktor" diye bağırdı sevinçten. Ömer eliyle ağzını kapattı " Sus lütfen kimseyi çağırma. Burası neresi ne işimiz var burada?" dedi. 

Belinda şaşkınlık ve sevincin verdiği karmaşık duygularla "Patlamadan zor kurtulmuşsun. Seni iki blok ötede parkta baygın buldum. Ciddi bir ameliyat geçirdin. Vücudundan çıkardıkları kurşunlarla savaş kazanılır" dedi. 

Ömer "Hiç vurulduğumu hissetmedim ama buradan hemen çıkmamız lazım" dedi. Doğrulmaya çalıştı ama kalkamadı. Belinda "Neler oluyor Allah aşkına anlatsana. Niye kaçıyoruz. Kimdi onlar . Sen niye çapraz ateşte kaldın?" diye merakla sordu. 

Ömer "Çapraz ateşte kalmadım da direk ateşte kaldım. Hedef bendim. Bu pis örgütün sırlarını çözdüm. Ama hesaplamadığım bir şey varmış. Adına çalıştığım organizasyon sanırım bu örgütle bağlantılı. Bugünkü patlama ve saldırı izlerini örtbas etmek içindi. Orası benim karargah üstümdü. Silahlarım, araştırmam herşeyim oradaydı." dedi üzgün bir ifade ile. 

Belinda çok şaşırmamış halde "Biliyordum birileri adına çalıştığını ama kim olduğunu çözememiştim"dedi ve " çalıştığın kişiler çok güçlü insanlar mı? O yüzden mi kaçmamız lazım" diye ekledi. Ömer " Evet, tahmin edemeyeceğin kadar gizli bir birim, aldığımız nefesi verdiğimizi kanı saniyesinde tespit ederler. Benim burada ameliyat olduğumu çoktan öğrenmişlerdir zaten. Hemen gitmemiz lazım." dedi. 

Belinda "Meraklanma, ben tedbirimi aldım. Burası bizim derneğin pis işlerini yapa bir hastane. Bize kayıt tutmazlar. Sema polisin elinden kurtulmuş ve derneğin yönetimini ele almış. O yardım etti sağolsun" dedi gülümseyerek. 

Ömer " Kimseye güvenme, sizin dernekte bizim organizasyonun alt birimlerinden, Geçen gece sizin oraya yapılan operasyonu hatırlıyor musun? O işte devlet tarafından bir istihbarat aldık. Dernek başkanınız bazı yasa dışı işlere bulaşmış. Bizde hem göz dağı vermek hemde temizlik adına o operasyonu düzenledik." dedi. 

Belinda şaşırmış halde " Ama o gün sende kaçtın gelen askerlerden" dedi. Ömer gülümseyerek "Ben birim tarafından gizli tutulan bir elemanım. Orada olan herkes listelendi. Eğer listeye girseydim ifşa olurdum buda bütün operasyonu riske atardı. Ki operasyon falan kalmadı ihanete uğradım" dedi. 

Belinda "Merak etme, çözeceğiz sen dinlenmene bak biraz. Birkaç güne çıkarız buradan. Sonra yeni bir başlangıç yaparız"dedi. Ömer "Önce intikamımı alacağım" dedi ve "başladığım işi bitiremezsem annem beni affetmez"diye sert bir şekilde çıkış yaptı. Belinda "Annemiz" dedi imalı bir şekilde. 

Ömer "Senden bir şey isteyeceğim" dedi. "Bana temiz bir kıyafet getir. Mümkünse takım elbise olsun. Birde çantam var,şeyde kartalda bir otoparkta gri bir renault clio var. 68 plakalı bir araba. Anahtarları sol tekerin üstünde. Sen onları getirene kadar bende biraz dinleneyim sonra gideriz. Birkaç güne hepsi kaçmış olur." 

Belinda " Tamam sen dinlenmene bak. Bana tam adresi ver gidip çantanı getireyim. Sakın bir yere ayrılma" dedi. Ömer Üzerindeki hasta kıyafetine bakarak "Sanırım bu halde biraz zor" diye gülümsedi.

Belinda hemen kırmızı paltosunu giydi odadan çıktı.

KADER - (Kitap Olacak)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin