dördüncü bölüm

7.8K 277 18
                                    

Sabaha kadar kırpmadığım gözlerim artık acımaya başlamıştı.
Dizlerimi kendime çekip kafamı yaslarken aklım, fikrim Mirhan'a aitti.

Ben hiçbir zaman kendime güvenememiştim, hep bir şeylerin eksikliğini hissetmiş, bir şeyleri yapamayacağımı düşünmüştüm.
Belki de hata etmiştim.
Ben Mirhan için herkesi karşıma alırken bir kere bile düşünmemiştim sonunu, sonumuzu....
Zeynebe sırtımı dönerken dememiştim hiç neden diye.

Ben hatalıydım. Biliyordum.
Belki de yetersizliklerimin bedelini insanlara ödetmeye çalışmıştım ve başaramamıştım.

Zeynep, düştüğümde ayağa kaldıran bir bakışıyla bana güven veren elimi sıkınca her şeyi yapabileceğimi ve herkesi karşıma alabileceğimi düşündüren insan.

Ve ona sırtını dönen ben.

Mirhan, çocukluk sevdam kalbimin heyecanı, yüreğimin yarası benim için ağlayan dertlerimi dinleyen ve gerektiğinde benden çok üzülen beni koruyup kollayan adam.

Ve ondan intikam almak isteyen ben.

Bu gece ben bir çok kişinin hayatından silinmiştim, benim yanımda olmak için arkamda duran bir tek Zeynep vardı.

Mirhan ise hatasını anlayıp dönmüştü. Yatmadan önce yüzlerce kez özür dilemişti.
Sırtına yaslandığım an aklımdaki bütün her şey silinmişti.

Kokusuyla beraber bu küçücük odaya hapsolduğumda bunu sevdiğim adama yapamam diye düşündüm.

Sen bu kadar kötü bir kadın olabilir misin gerçekten Asmin?

Olamazdım.

Sabaha akıttığım gözyaşlarımla beraber elimi sakallı yanağına koydum. Uyurken öyle masumdu ki, o adam değildi bana o sözleri söyleyen bana dokunan o adam değildi. Sevdiğim adamdı, gözlerimin içini parlatan bana dokunduğunda içimde çicekler açtıran adam.

Yanağınındaki elime değen dudaklar sıçramama neden olurken gülen gözlerini gördüm.

Her şey silindi, bütün duygular canlandı.

"Günaydın." uykulu sert sesi, gülen yüzü dağılmış saçıyla o ve kalbi yerinden çıkacakmış gibi atan ben.

Elimi çekmeye çalıştığımda daha çok tutmuş avuç içimi öpmüştü.
Böyle küçük şeyler değil miydi zaten bizi mutlu eden?

"Günaydın."diyip ona karşılık verdiğimde kaşlarını çattı.

"Sorunlarımızı çözdüğümüzü sanmıştım Asmin." gülüşü solmuştu.

"Çözdük Mirhan, yaralarımın kapanması zaman alacak sadece o kadar." dediğimde gözlerini iki saniyelikte olsa kapattı.

Yatakta kendini yukarı çekip sırtını yatak başlığına dayarken bende onu taklit ettim.

"Hatalarımın yemin ederim ki farkındayım Asmin. Bir özür almayacak gönlünü veya bir öpücükle kabul etmeyeceksin beni onuda biliyorum ama ben seni seviyorum ve sana yeterli gelmesede pişmanım." dediğinde gülümsedim.

"O gün o kapıyı çarpıp gitmeseydin bir özür dileseydin, açtığın yaraları kapatmak için bir çabalasaydın ben her şeyi unutmaz mıydım Mirhan?" dediğimde kafasını bana çevirdi.

"Beni bu kadar seviyor musun gerçekten?" dediğinde kafamı salladım.

"Gerçekten seni bu kadar seviyorum ben Mirhan." dediğimde bu sefer gülümseyen oydu.

YARIM KALAN (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin