İhanet

5.5K 272 114
                                    

Her gün biraz daha aşkı yitiriyor
Yüzündeki gökkuşağının ağrılı rengi
Sabahlara yakın sessiz gelişlerin
Hırsız gibi kararsız, kararlı
Yatağımdasın kırk yıllık yabancı

*

Dün geceden sonra Asmin'e inat bugün herkes evdeydi, kahvaltıdan bu yana köşe kapmaca oynamış kocasının gözlerini görmemek, ona bir kez bakmamak için çok çabalamıştı. Başarmıştı da, bir kere bile çevirmemişti yüzünü ona. Şimdi ise Esma ve Berivan'la mutfakta oturuyorlardı.

"Abla." dedi Berivan Asmin'in halinden şüphelenerek. "Sende bir haller var hayırdır, Mirhan abi mi bir şey yaptı?" dediğinde Esma'da işini bırakmış onlara dönmüştü.

"Her zaman ki Mirhan." dedi gülmeye çalışarak Asmin. "Kavga mı ettiniz?" dedi Berivan kaşlarını çatarken.

"Sanırım sadece kavga değildi bu." dedi Asmin elleriyle oynarken. "Aramızdaki çoğu şeyi kendisiyle beraber götürdü Mirhan, dün beni o odada yalnız bırakırken çok şey aldı benden." dediğinde Berivan da Esma da şaşkındı.

"Bir anlık kızgınlıktır..." dedi öyle olmadığından emin olan Berivan. "Geçer abla merak etme, sizin aşkınızı hepimiz biliyoruz."

"Hayır." dedi acı bir şekilde gülen Asmin. "Bizim o halimizden artık eser yok, Mirhan avuçlarıma tek darbeyle yıkılacak bir aşk bıraktı. Bu saatten sonra en küçük söz bile bizi yıkacak, hissediyorum bittik biz." dedi acı gerçeklerle yüzleşirken.

"Asmin." dedi Esma sıkıntıyla. "Seninle bugün biraz konuşalım mı?" dediğinde Asmin dolu gözlerini Esma'ya çevirmiş sıkıntılı yüzünü görmüştü.

"Konuşalım." dediğinde Berivan onları yalnız bırakmanın iyi olacağını düşünmüştü, birbirlerinin halinden en iyi onlar anlardı.

"Hatta hemen şimdi." dediğinde Asmin şaşırsada onaylamış mutfaktan çıkan Esma'nın peşine takılmıştı.

Beraber Asmin'in odasına girmişler karşılıklı oturmuşlardı.

"Neden öyle dedin Asmin, sen neler atlattın bugüne kadar şimdi neden böyle bir karar verdin?" dediğinde gözlerini parmağında parlayan yüzüğe çevirmişti. Sorunun cevabı belliydi, bu sefer fazla kırıktı. İçine attığı şeyler artık dışarı çıkmak için can atıyordu, Asmin tutmaya çalıştıkça daha fazla parçalanmaktan alamıyordu kendini.

Her içine attığı şey için kendinden bir parçayı veriyordu, içine attığı en küçük duygu dahi her gün ondan bir şeyler çalmaya devam ediyordu.

"Ben vermedim ki kararı." dedi omuzlarını kaldırıp indirdikten sonra. "Mirhan bana başka bir yol sunmadı, o her kavgamızda kaçıyor, gidebileceği farklı bir yatak daha var çünkü..." dediğinde itirafları canını yakıyordu, bunları ilk defa sesli söyleyişiydi, belki de kendine bile ilk itiraf edişi...

"Bana hep aynı acıyı tattırıyor, hep onun için tek olmadığımı göstererek canımı yakıyor. En ufak tartışmamızda odayı terk ediyor, ben onu o odada beklerken hep yan odanın kapısının sesini duyuyorum. Sevdiğim adamın tek bana ait olmadığını bilmek beni her geçen gün tüketiyor Esma, nereye kaçacağımı bilmiyorum çünkü her yolum tıkalı." dediğinde Esma'nın konuşmadığını görüp devam etti Asmin, rahatlamaya ihtiyacı vardı.

"Eskiden tartışsakta nereye gittiğini söylerdi en fazla dışarı çıkardı ama gene de beni merakta bırakmazdı.. Kızgın olsakta, hiç kırılmazdım ona hiç kırılmazdık birbirimize, en fazla anlık kızgınlıklarımız olurdu. Küçük şeylerdi ama biz birbirimizden kaçmazdık, huzuru başka kollarda aramazdık. Şimdi öyle değil." dedi kafasını iki yana sallarken.

YARIM KALAN (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin