Evin&Serhat

4.8K 239 43
                                    

"Sadece nasıl olduğunu merak ettim." dedi neden bahsettiğimi anlamamış gibi, böyle davranmak işine geliyordu sanırım.

"Neden bahsettiğimi biliyorsun." dedim, yıllar sonra tam gözlerinin içine bakmak, ona bu kadar yakın olmak, hep hayran olduğum muhteşem kokusunu tekrar duymak gözlerimin yaşarmasına sebep olmuştu.

Onu görmeden önce hep düşündüğüm onu görürsem ne yaparım sorusuna yıllardır verdiğim cevap yüzüne dahi bakmadan çeker giderim olmuştu, ama onu gördüğümde bu düşünceyi tamamen unutmuştum hiç düşünmemiş gibi.

O öyle yanından geçip gidilecek biri değildi, o umursanmayacak, geride bırakılacak bir insan hiç değildi.

O an duygularımın hala orada olduğunu görmek bütün cesaretimi kırmıştı, belkide ben onun aşkının hala orada olduğunu bildiğim için bu kadar cesaretlenmiş babama dahi karşı gelmiştim. Ondan başkasının gözünün içine nasıl bakılır bilmiyordum, başkasının eli nasıl tutulur aklım almıyordu.

Görüşmeyeli hala aynıydı, yıllar ondan bir şeyler almak yerine vermiş gibi gözüküyordu. Bana ise tek kalan onun yokluğu olmuştu bunca zaman ve bu duygu kalbimi biri avuçlarının arasına alıp sıkıyor gibi acıtmıştı.

"Geri döndüm." dedi gergin yüzüyle, belli ki o da bu konuşmayı yapmaktan pek memnun değildi.

Neden diye sormak istedim, bunca zaman sonra neden. Gelecektin madem bekle deseydin ben seni yıllarca beklerdim, senin tek bir lafın yeterdi demek istedim ama sadece beynimin içinde dönüp durdu cümleler.

"Giderken dönmeyeceğim demiştin." dedim yüzümdeki buruk gülümsemeyle sonra bir şey söylemesini beklemeden kafamı iki yana hayal kırıklığıyla salladım.

Eski yerime tekrar otururken o da benim tam yanıma oturdu.

"Sana hissettiklerim yüzünden gittim."

"Böyle bir cümle kuruyorsan sonunda kaldım demen gerekiyordu aslında." dedim alaycı tutmak için çabaladığım sesimle.

Ama yüzüm hayal kırıklığından gözükmüyordu, ve şu an neden bahsettiğini açıklamazsa meraktan delirebilirdim.

"Sana hissettiğim şeylerden, bir insanı bu kadar sevmekten, senin için yapabileceklerimden korktum." dedi yere bakarken, ikimizede itiraf eder gibi bir hali vardı.

"Seni ne kadar sevdiğimi biliyordun giderken bir kere bile düşünmedin sen." dedim güçlü olmaya çalışmadan çünkü bu yük beni artık gerçekten yormuştu.

Biz bir daha biz olamasakta ben yıllardır içimden bir gün bile gitmeyen bu duyguları ona da anlatmak istiyordum günlerce, gecelerce, sabahlara kadar. İçimde tutmak beni yormak dışında başka bir şey yapmamıştı bugüne kadar.

"Seni ne kadar sevdiğimide sen biliyordun, sence düşünmedim mi? Ben seni arkamda bırakıp giderken kolay oldu mu sandın? Olmadı. Bir parçamı bırakıp gitmek inan ki hiç kolay olmadı."

"Artık kolay değil mi? Yıllar geçti sonuçta, İstanbul gibi bir yerde unutman fazla sürmedi değil mi beni?" dediğimde vereceği cevap kalbimi kıracaktı biliyordum.

"Hayatına dokunan bir insanı unutmak hiçbir zaman kolay olmuyor Evin." dediğinde yıllar sonra adımı hala bu kadar güzel söylemesi kalbimi yerinden çıkacak gibi attırmaya yetmişti.

YARIM KALAN (KUMA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin