vierundzwanzig

786 71 91
                                    

"Evet, anne, konferans biter bitmez geleceğim."

Luke sessizce açıklamaya çalıştı. Ani bir kararla birkaç öğretmen ve yaklaşık bir sınıf dolusu çocukla üniversite tanımı için bir konferansa gidiyordu. Eyaletteki en iyi üniversitelerinden birinde, üniversite hakkında ayrıntılı bilgilerin olacağı bir konferanstı ve Luke bundan dolayı üzüntü duydu çünkü burada okumayacaktı bile. Dört hafta sonra Calum ile birlikte gidecekti.

Luke yine de konferansa katıldı, sadece akşamki aile yemeği için hazırlanmak istemiyordu.

"Sakın oyalanma, Luke. Biliyorsun, bu akşam-"

"Evet, aptal aile yemeği-"

"Aile yemeklerimize aptal deme!"

"Bay Hemmings." Luke, ona seslenen Bayan Wally'ye baktı ve kafasını salladı. "Kapatmalıyım, anne. Söz veriyorum, yemeğe yetişeceğim."

Luke, Liz'in cevabını beklemeden aramayı sonlandırdı ve kendisini bekleyen öğretmeninin arkasından salona girdi. Diğer herkes oturmuş, beyaz ışıklar altında sunumun başlamasını beklerken aralarında konuşuyorlardı. Yaklaşık 100 kişi vardı.

Sarışın oğlan arka taraflardan bir yere geçerken Bayan Wally en önde, öğretmenler için ayrılan yere oturdu. Luke oturduktan saniyeler sonra sahneye otuzlu yaşlarında bir adam çıktı. Dalgalı, siyah saçları, beyaz gömleğinin üzerine giydiği deri ceketi ve kot pantolonu onu sadece bir öğrenci gibi gösterebilirdi fakat kemikli gözlüğü bu görüntüyü tamamen değiştirmişti. Elinde tuttuğu dosyayı kürsüye koydu, yakasındaki mikrofonu düzeltirken salona bir hışırtı yayıldı. Ardından ışıklar kapanıp projeksiyon açıldığında sahnede üniversitenin adının yansıtıldığı perde ve genç adamdan başkası kalmamıştı. Adam konuşmaya başladığı an Luke bunun fazla sıkıcı geçeceğinden emin oldu.

Luke; slaytın birkaç resminin geçildiği ve üniversitenin bölümleri hakkındaki bilgilendirme bittiği zaman telefonuna gelen mesajla titredi, cebinden telefonunu çıkardı ve mesaja baktı. Michael'dandı.

Michael: Hey, çıkışta yoktun.

Michael: İyi misin?

Luke, Tanrı'ya şükretti ve anında Michael'a cevap yazdı.

Luke: Bayan Wally sikik bir konferansa getirdi.

Luke: Benim buraya puanım yetmez, Tanrım.

Luke: Kızlar için makyaj odası bile var, anlıyor musun?

Michael: Özel bir kolej olmadığına emin misin?

Luke: Sikimde değil.

Michael: Sikinde olacak bir şey yapmaya ne dersin?

Luke: Ne?

Michael: Tuvalete git, Luke.

Luke kaşlarını çattı, etrafına baktı ve kimsenin kendisine bakmadığını görünce parmaklarını klavyede gezdirdi.

Luke: Sana güvenmeli miyim?

Michael: Üniversitedeki derslerin nasıl işlendiğini öğrenmek istiyorsan sorun değil.

Luke gözlerini devirdi. Etrafına bakıp temkinli bir şekilde ayağa kalkarken biri sorarsa ne diyeceğini düşünüyordu. Herhangi bir yalan uydurabilirdi.

Buna gerek kalmadı çünkü hiçbir sorun çıkmadan salondan çıkabildi. Dikkat çekmeyecek bir yerde oturuyorsanız, ortam karanlıksa ve diğer herkes anlatılan konuyla ilgileniyorsa kaçmanız fazla kolaydı. Luke koridora çıktı ve sondaki tuvaletleri işaret eden levhayı görünce oraya doğru hızla ilerledi, erkekler tuvaletine girdi ve kendisini kabine kapattı. Klozetin kapağını indirip üzerine otururken telefonunu çıkarmıştı. Michael'a mesaj attı.

rainy day || muke/cake (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin