Yeni bölüm Savaş'ın ağzından. Keyifli okumalar...
"Kan!" İnsanın bedeninden akan ilk çığlık...! Elerime bulaşan o çığlığın sesi! O kanın rengi! Çaresizliğin rengi! Kaybın rengi! Kimsesizliğin rengi! Hatamın rengi...!
"Kan! Kan var!" dedim, "Yaprak!" Hatamın bedelini ödüyordum. Beline sardığım ellerime kan bulaşmıştı.
"Hemen müdahale edin!"dedi doktorlardan biri. Kollarımde kendi kanıyla kirlenen bedeni sedyenin üstüne bıraktım. Elerime baktığımda kırmızı lekelerle bulanmıştı.
"Savaş!"dedi Selin, korkmuştu! "Ellerin!" Gözleri dolmaya başlamıştı.
"Size gitmeyin demiştim! Geri dönelim demiştim! Beni dinlemeliydiniz! Ama siz ne yaptınız? Bana kafa tutup gittiniz! İçiniz rahatladı mı?"
"Ben böyle olacağını bilemezdim, özür dilerim..."
Hata benimdi! Bunların sebebi bendim!"Selin,"dedim yanına yaklaşarak. "Özür dilerim. Her şey benim suçum! Özür dilerim." dedim sarılarak. Doktorlardan biri yanımıza gelerek,"Hastanın yakınları siz misiniz?" dedi.
"Evet, biziz, durumu nasıl? Neyi var? O kan neydi?"
"Hastanızın karın bölgesinde derin bir kesik var! Bu ne zaman oldu?"
Selin,"Kesik mi? Ne kesiği doktor bey?"dedi, gözleri büyümüştü.
"Derin bir kesik var ve bu kesik yeni olmuş gibi gözükmüyor. Hafif bir dikiş atılmış ama mikrop kapmış! Bu yüzden dikişler patlamış. Gerekli pansumanlarda yapılmadığından enfeksiyon kapmış. Bu hasta için iyi bir durum değil. Yaranın enfeksiyon kapması yaranın tekrardan açılmasına ve dikislerin patlaması sebep olmuş. Bu yüzden kanama meydana gelmiş. Şimdi gerekli her şeyi yapıyoruz. Açılan yaraya mudahale ediliyor ve vücudunda çoklukça morluklar var, bunların sebebini öğrenmeliyiz. Sizi bilgilendiriceğiz. Bu kesiğin nasıl olduğu hakkında biraz bilgi vere bilir misiniz?" dedi doktor.
"Doktor bey, kesik hakkında hiç bir bilgim yok. Yaprak kaçırılmıştı, onu daha yeni bulduk! Ve bu kesik hakkında bize hiç bir şey söylenmedi." Bu neydi böyle? Her şey karman çorman olmuştu.
"Odam da konuşalım mı?"dedi doktor.
"Tabii, hemen ellerimi yıkayıp geliyorum. Selin sen geç, ben geliyorum."dedim ve lavaboyo doğru yürüdüm. Ellerimi suyun altına tutarak kanın çıkmasını sağladım. Elerimi kurutarak doktorun odasına doğru yürüdüm, odanın kapısını tıklatarak içeriye girdim.
"Oturun Savaş bey, ben Doktor Levent."dedi elini uzatarak. İsmimi Selin söylemiş olmalıydı.
"Memnun oldum Levent bey."
"Evet, sizi dinliyorum?"dedi elerini kavuşturdu ve bana döndü.
"Bakın doktor bey, bu kesik nasıl oldu, en ufak bir bilgim yok! İnanın, daha yeni öğreniyorum. Simdi durumu nasıl? Bunu ögrene bilir miyim?"
"Şu an yaraya dikiş atılıyor olmalı. Hasta uyandıktan sonra bir kaç test yapacağım. Hastamızın ismi neydi?" dedi dosyalardan birinden bir kağıt çıkardı ve bir şeyler yazmaya başladı.
"Yaprak,"dedim,"Yaprak Derin."
Yaprak Derin mi? Dercesine gözlerime baktı Selin. Bunu söylemek zorundaydım çünki bu iş ortaya çıkmamalıydı."Kimliğinizi ala bilir miyim?"dedi ve cebimden kimliğimi çıkartarak doktora uzattım. Eline alarak ismime baktı.
"Savaş Derin? Yaprak Derin neyiniz oluyor?"
"Şey,"dedi Selin öne atlayarak.
"Eşim oluyor doktor bey, bir sorun mu var?" dedim bir şeyleri berbat etmek istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aydınlığım Sensin
Teen Fiction"Benden ne yapmamı istiyorsun?"dediğimde açtığı kapıyı tekrar kapattı. "Benimle anlaşma yapıp, buradan kurtulmanı..."dedi emin çıkan ses tonuyla. "Sana nasıl güvene bilirim?" dedim gözlerimi kısıp adını bile bilmediğim bir adamla anlaşma kuralların...