Merhaba benim güzel okurlarım. Evet, bir süreliğine ara vermiştim. Çokça istek vardı yeni bölümün gelmesi için. Bende dayanamadım, biraz geçte olsa yazdım yeni bölümü. Oy ve yorum atmadan geçmeyelim lütfen. Yorumlarınız benim için çok önemli. Aydınlığım Sensin'in instagram adresini takip ederseniz çok sevinirim. @aydinligimsensin instagram adresi. Hepinizi seviyorum, keyifli okumalar...♡シツ
Küçücük bir çocuğun gülümseyebilmesiydi bu dünyayı güzelleştiren. Evet, dünya kötü bir yer. İnsanları en kötü anlarında seçim yapmaya zorlayan bir yeryüzü burası. Ya iyiyi seçersin, yada kötüyü. Bu insanlar iyiyi seçmişti, daha iyi olabilmek için. Peki ya, kötüyü seçenler? Onlar ne için kötü olmayı seçmişti? Daha kötü olabilmek için mi? Para insanların gözünü kör etmişti sanki. O kadar kör etmişti ki, birden fazla cinayete göz yumar olmuşlardı.
"Yaprak hanım, bize daha fazla bilgi lazım. Başka hatırlayamadığınız şeyler var mı?" Düşüncelerimi rafa kaldırarak sesin geldiği tarafa çevirdim gözlerimi.
"Memur bey, hatırlamıyorum. Bütün olan bitenleri anlattım. Onlar organ mafyasından daha başka birşeyler. İnsanları çok çocuk yaşta kaçırıyorlar. Ben orada 5 yıl boyunca yaşadım. İnsanlara eziyet ediyorlar! Benim vücudumda çokça morluk izi var. Onların nasıl olduğunu bile hatırlamıyorum. Gerçekten,bu yaşadıklarım normal değil."
"Anlıyorum Yaprak hanım. Peki, darp raporu aldınız mı?" Kapıda bizi dinleyen Savaş'a çevirdim gözlerimi.
"Evet, aldık."dedi Savaş karşımdaki koltuğa oturarak,"Eğer sorgulama bittiyse gidebilir miyiz?"
"Bitti, ama başka bir şey hatırlarsa direk bana haber verin Savaş."
"Tamam, ilk iş seni arayacağım Burak."dedi Savaş, polis arkadaşının uzattığı elini sıkarak.
"Ona anlattın değil mi?"dedi isminin Burak olduğunu öğrendiğim polis.
"Anlatacağım."dedi Savaş elini ensesine atarak,"Hadi, gidelim. Sonra görüşürüz Burak."
"Dediklerimi unutmayın, tekrardan görüşmek üzere."dedi yanımızdan ayrılarak.
"Bana neyi anlatacaksın Savaş?"
"Eve gidelim, anlatacağım."
"Şimdi anlat."
"Evde dedim." Gözlerimi devirerek derin bir nefes verdim. O benden inatçıydı, hep onun istediği olsun istiyordu. Onun dediklerine itat etmek zorundaydım. O benim hayatımı kurtarmıştı, bana yeni bir hayat sunmuştu; sil baştan bir hayat. Karakoldan çıkarak arabaya doğru yürüdüm. Sürücü koltuğunun yanındaki misafir koltuğuna geçerek oturdum.
Savaş'ta binerek arabayı çalıştırdı.Elim boynumdaki kolyeye gitti. Kolyemle oynamayı seviyordum. Bu bana o kadar yıldan sonra alınmış ilk hediyeydi. En önemliside, Savaş'ın hediyesiydi. Onları seviyordum, onları gerçekten çok seviyorum ama Savaş'ın yeri çok farklı benim için. Bunun adına ister sevgi, ister aşk, ister başka birşey söyleyin, fark etmez. Tek fark vardı; Savaş'a karşı çok farklıydı hisslerim. Hani artık,"Şunun adını koyalım."derlerde, bir türlü koyamazlar ya, işte öyle birşeydi. Aramızda olan samimiyettin adını koyamıyorduk.
"Olga'yı, birkaç adamını ve birçoğu kızı yakaladılar."
"Ne!" Gözlerimin büyüdüğünü hissettim, şaşkındım...!
"Sakin ol."
"Nasıl yakaladılar? Bu nasıl oldu? Bunu bana daha önce neden söylemedin?"
"Böyle yapıp, beni soru yağmuruna tutacağını biliyordumda, ondan."dedi direksiyonu sağa kırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aydınlığım Sensin
Roman pour Adolescents"Benden ne yapmamı istiyorsun?"dediğimde açtığı kapıyı tekrar kapattı. "Benimle anlaşma yapıp, buradan kurtulmanı..."dedi emin çıkan ses tonuyla. "Sana nasıl güvene bilirim?" dedim gözlerimi kısıp adını bile bilmediğim bir adamla anlaşma kuralların...