Yeni bölüm geldi.
İyi okumalar. Vote atmadan okumayalım olur mu?Arabanın motorundan çıkan ses bütün düşüncelerimi rafa kaldırdı. 'Beni öpmüştü!'
Dudağımın kenarına bıraktığı küçük ve narin bir öpücüktü. Bunu yaparken ne ona karşı koymuştum, nede bunu yaptığı için ona bir tepki göstermiştim. Birde utanmadan pişkin pişkin arabanın ön koltuğunun olduğu kapıyı açmış, sırıtarak oturmamı söylemişti. Başımı hafifçe Savaş'a doğru çevirdiğimde büyük bir ciddiyetle bana baktığını gördüm."Selin,"dedi Savaş,"İçeriye girdiğimizde bir masaya yalnızca iki adam oturuyor olacak. İkisinde de ayrı iki dosya var. Birini sen, diğerinide Yaprak odaya çıkarmak zorunda. Bir şekilde halledip o çantadaki dosyaları almak zorundasınız. Anlaştık mı?"dedi bana bakarak.
"Ben o dosyaları nasıl alacağım? Yani, o adamı nasıl oyalaya bilirim ki?"dediğimde küçümsercesine baktı ve gözlerini devirdi,"Bana öyle bakma Savaş! Hayatımda kaç kere bir barda, birini tavlayıpta odaya çıkardım ki? Bunu yapa bileceğime emin değilim."dedim kolumu camın kenarına koyarak elimi alnıma götürdüm.
"Yapacağın tek şey o adamın gidip yanına oturmak ve biraz kendini ve marifetlerini göstermek."dedi düz bir sesle.
"Marifet mi? Pardon da, beni o delikte biriyle oynaşırken mi gördün?" Artık sinirlenmeye başlamıştım.
"Hayır, sadece yapa bileceğini düşünüyorum."
"Ya bana kötü bir şey yaparsa?"
Korkuyordum. Ben ve Selin daha on sekiz, on dokuz yaşlarında vardık yoktuk. Bunu nasılda kolay birşeymiş gibi söyleye biliyordu?"Yapamazlar! Yani, yapmamalarını sağlamaya çalışın."
"Bu o kadar kolay değil!"
"Bunu bana borcun olduğu için yapıyorsun! Bana bir can borcun var bayan Keskin." dedi ve arabayı bir barın önünde durdurdu.
"Bir can borcu öyle mi?" dedim sinirle, "Doğru, sana bir can borcum var! Bu borcuda sana sadece canımla ödeye bilirim! Biliyor musun Savaş?"dedim alayla bir sırıtış teslim aldı dudaklarımı."Keşke beni kurtarmasaydın."dedim ve arabanın kapısını açtım. Bir sinirle kapıyı kapattım ve barın önündeki adamların ve bir kaç sigara içen adamın gözleri bana döndü. Arabanın kapıları açılıp kapandı. Savaş'ın,"Yaprak!" dediğini duydum ama aldırış etmeden bara doğru yürüdüm.
Bar kapısından içeriye girmek üzereyken güçlü bir el bileklerimi kavrayarak kendine döndürdü.Savaş,"Gidiyoruz!" dedi dişlerinin arasından.
"Bu işi halletmeden hiç bir yere gitmiyorum!"
"Çocuklar sakin olun, herkez bizi izliyor."dedi Selin.
"Bir sorun mu var?"dedi barın önünde duran adamlardan biri.
Savaş,"Hayır, yok! Sevgilimle biraz tartışıyoruz, yasak mı?" dedi sinirle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aydınlığım Sensin
Novela Juvenil"Benden ne yapmamı istiyorsun?"dediğimde açtığı kapıyı tekrar kapattı. "Benimle anlaşma yapıp, buradan kurtulmanı..."dedi emin çıkan ses tonuyla. "Sana nasıl güvene bilirim?" dedim gözlerimi kısıp adını bile bilmediğim bir adamla anlaşma kuralların...