15.Bölüm: "Bu Son"

108 19 5
                                    

Multimedyadaki şarkı eşliğinde dinleyin derim.

Yeni bir bölümle karşınızdayım. Artık sık sık bölüm yazıp yayınlayacağız. Umarım yeni bölüm hoşunuza gider. Oy verip yorum yapmadan geçmeyelim lütfen. Keyifli okumalar:)

Çaresizlik en berbat duyguydu. Çaresizken neyi nereye koyacağını bilemiyordu insan. Oturup elimi şakaklarıma götürmekten başka birşey gelmiyordu elimden. Bir kardeşini daha kurban veremezdi. Kendi elleriyle kurtardığı kızı kendi elleriyle geri vermişti, buna mecburdu. Masada duran bilgisayarına göz attı, kulaklığını takarak sesin gelip gelmediğini kontrol etti. Henüz bir tıkırtı yoktu.

"Böyle elimiz bağlı mı duracağız?" Sesin geldiği tarafa dikti gözlerini Savaş.

"Elimden bundan başka birşey gelmiyor Alp."dedi sinirle.

"Dinleme cihazını yerleştirdiğinize emin misiniz?"dedi Selin.

"Evet, kendi ellerimle yerleştirdim."dedi Savaş. "Onların çetesini ancak bu şekilde bula biliriz."

"Yaprak'ı teslim etmek zorunda mıydık?" Dedi Selin kızıl saçlarını toplayarak.

"Buna mecburduk."dedi Savaş bir ümit sesin gelmesini dileyerek kulaklığı taktı tekrardan.

Alp,"Başka yöntemlerle de yapabilirdik bunu. Helin'i yem olarak atmıştık zaten ortaya."dedi.

Alp'in bu sözüne karşılık Savaş'ın kaşları çatılmıştı. "Bir kardeşimi daha kaybetmeyi göze alamam Alp!"dedi sinirle.

"Haklısın ama bir tarafta da Yaprak söz konusu. Dinleme cihazı bir işe yaramıyor, görmüyor musun?"

"Görüyorum Alp, elimden başka birşey gelmiyor. Belli ki polisin bu işle ilgileneceği de yok! Kendi elimle verdiysem kendi elimle de almasını bilirim ben! Şimdi beni yalnız bırakın." Dedi bilgisayarını alarak odasına yöneldi. Merdivenlerden çıkarak odasına geçti. Bilgisayarını yatağın üstüne bıraktı. Neden bağlantıya geçemediğini bilmiyordu. Bir şeyler ters gidiyordu ama ne? Böyle yapmakla iyi mi yoksa kötü mü yaptı? Bilmiyordu. Bir haftadır Yaprak'tan bir iz yoktu, kafayı yemek üzereydi. Evin içinde dört dönüp durmaktan sıkılmıştı. Kapının eşiğinde duran Alp'e dikti gözlerini.

"Kafayı yemek üzereyim Alp!" Dedi kan çanağı olmuş gözlerini ovalayarak."Neden böyle oldu? Bunun işe yarayacağına adım kadar emindim ben. Kalbim ağrıyor, beynim çalkalanıyor. Kafayı yemek üzereyim ben, böyle yapamıyorum."

"Birşeyler ters gidiyor, planımızın işe yaraması lazımdı. Helin'i öne atmıştık zaten, öyle devam etmeliydik. Yaprak'ı oraya ona hiçbir şey söylemeden yollamakla olmayacağını söylemiştim sana." Dedi Alp.

Planı kurdukları güne gitti aklı, bu planı kurdukları geceye gitti bütün bedeni tekrardan. Konuşmalar canlandı zihninde.

1 hafta önce...

"Bu plan işe yarayacak."Dedi sevinçle Savaş.

"Abi, emin misin?" Helin tedirgindi."Yaprak'ı bu işe tekrar sokmamıza gerek yok, ben halledebilirim."

"Olmaz Helin, Yaprak'ı işin içine sokmazsak herşeyin planlandığını anlarlar."

"Anlamazlar, dinleme cihazlarını ben bildiğim halde bulmaları çok zor olur üstümde. Böylelikle de kolayca halledebilirim."

Aydınlığım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin