10. Bölüm

7.4K 255 22
                                    

   " Kimsenin seni üzmesine izin vermeyeceğim derken bunu senin yapacağını düşünmemiştim..."

Emmaline 

   Max tam karşımdaydı. Söz verdiği gibi yanımda değil, karşımda. İki kolunda da birisi esmer, öteki kumral manken gibi kadınlarla ve tamamen sarhoş halde, dalga geçer gibi bana bakarken tam karşımdaydı. 

   O sırada Leah içeriden hızlı adımlarla gelip hırçın bir şekilde “ Ne oluyor be?” dedi. Kapıda sarhoş haldeki Max’i ve yanındaki kadınları görünce yeniden anlamadığım dile hızla bir şeyler saymaya başladı. 

   Keith soğuk bir şekilde “ Max,” dedi. “ Neler oluyor?” 

   “ Parti veriyoruz!” diye bağırdı Max gülerek. Bu sırada sallanıyordu. Kızlarda kıkırdayarak ellerini onun üstünde dolaştırıyordu. Bende birazdan midemdekilerin hepsini çıkartacaktım. 

   Üçümüzü de umursamayan Max, Keith’e çarparak kadınlarla içeri girerken Keith bana bir bakış attı. Gözlerindeki bakış kelimelere bedeldi. ‘ İşte bunu söyleyecektim.’

  Max “ Beni arayacak olursanız içerideyim,” dedi bir saat önce uyuduğum odayı işaret ederek. Bu sırada kumral kadının göğüslerini okşuyordu. Gülerek “ Belki sende bize katılırsın Keith,” dedi. Leah’yı işaret ederek “ Onu bekleyecek olursan…” 

   Keith sesini kes anlamında elini sertçe salladı ve beni kolumdan tutarak “ Gel Emma,” dedi. Bir şey söylemeden onunla mutfağa girdim. Max odasının kapısını kapatıp kilitlerken Leah’da bize katıldı ve söylenerek dolaptan bir kupa daha çıkarttı. “ Onu öldüreceğim,” dedi. Öfkeyle kupayı masaya çarptı. “ Bıktım bundan. Keith!” 

   Keith bir şey söylemeden kırmızı kovaya yine su doldurdu ve kaynasın diye fişi prize takıp beklemeye başladı. 

   O sessizlikte ne yazık ki Max’in ve kadınların sesi daha çok duyuluyordu. 

   Ellerimi kulaklarıma bastırıp bağırarak şarkı söylememek için kendimi zor tutuyordum. Su kaynadığında Keith yeniden kahve yaptı. Leah hızla Max’in kapısına giderken anlamaz gözlerle onu izliyordum. Keith yanıma oturdu ve cebinden bir sigara çıkartıp yaktı. Duman yüzünden yüzümü buruştururken “ İzle,” dedi gülümseyerek. “ Kıyamet geldiğinde Tanrı’nın eli kılıçlı intikam meleğini insan olacaksa o Leah olurdu.” 

   Söylediklerine bir anlam vermeden Leah’nın kapıyı tekmelemesini izledim. Ardından yere eğildi ve düşen şeyi alıp kapının kilidine soktu. Şaşkınlıkla kapıyı açmasını izledim ve sonra Leah’nın bağırarak odaya dalmasını karşısında bende gülmeden edemedim. 

   “ Bu hangi dil?” dedim Leah kumral kadını öfkeyle kapıdan dışarı atarken. Kadın biraz itiraz etse de dışarı çıktı. Leah bu sefer de esmer kadını kapı dışarı ederken Keith “ Ukrayna,” dedi. “ Onu Rusça konuşurken duy birde.” 

   Leah’nın bu dilleri nereden bildiğini sormamaya karar verdim. Esmer kadın giderken Keith’e “ Peki sen bize katılmak istemez miydin şeker şey?” dedi. Keith sigarasının dumanını kadına doğru üfleyerek hoşça kal anlamında elini sallarken sırıtıyordu. Leah öfkeyle bağırarak “ Dışarı!” dedi ve kapıyı çarptı. 

   Ardından tekrar odaya dalıp Max’i sürükleyerek mutfağa getirdi. Max yarı çıplak halde karşımdaki sandalyeye kendini attıktan sonra kaşlarını çatıp homurdanarak “ Eğlence düşmanları,” dedi. Bense ona bakmamak için kendimle mücadele veriyordum. Şimdi üstü olmadan dövmeleri ve kasları tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Geçen sefer tişörtü kapattığı için göremediğim dövmelerini incelerken “ Sadece dövmelerine bakıyorum,” dedim kendi kendime. “ Kesinlikle seksi kaslarına bakmıyorum. Kesinlikle onların üstüne kremşanti sıkıp…” Başımı iki yana salladım. Sakin ol Emma, derin nefes al. 

Kır Zincirlerimi (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin