24. Bölüm

7.9K 304 62
                                    

Biliyorum çok fena gecikme yaptım ama geçen hafta hasta yattım, bu haftada anca zaman bulabildim. Yaklaşan sınav nedeniyle böyle aksaklıklar olacak ne yazık ki, kusura bakmayın :( Ama buraaağm buraaaağğm aşk kokan, upuzuun bir bölümle karşınızdayım :D Bu arada okunma ve voted oranları, yorumlar beni ağlatıyor. Resmen suratım şu ifadede " :') " Hatta daha bile ötesinde bir şeyde ama neyse ki onu gösterecek ifade yok, insanlıktan soğutmayayım şimdi kimseyi fdhdfh

Lütfen yorum yapın, kocaman öpüyorum :*

 Bölüm Şarkıları: Blue Foundation - Watch You Sleeping

                               Zedd - Stay The Night

" Bu uyanık kabus duruyor, 

Aynalar ne zaman yalan söylemeyi kesecek? 

Nerede olduğumu bilmiyorum, 

Ya da nereye gittiğimi. 

Ama bunu yalnız yapamam, 

Elimi uzatıyorum, 

Kurtar beni, 

Kim olduğumu göster bana. 

Çünkü inanamıyorum. 

Hikayenin böyle bittiğine. 

Benim için savaş, 

Bu çok geç değil. 

Tekrar nefes almama yardım et. 

Hayır, hikaye böyle bitemez.

Bulabileceğimden daha fazlasını kaybettim,

Geçmiş, doğrular unutuldu

Beni şimdi bul, 

Hepsini kaybetmeden önce

Kurtar beni,

Kim olduğumu göster bana.

Çünkü inanamıyorum,

Hikayenin böyle bittiğine.

Benim için savaş, 

Bu çok geç değil.

Tekrar nefes almama yardım et ..."

 

 Max

   Füzenin ucu kâğıtta kaydı ve boylu boyunca kavisli bir çizgi tüm kağıdı kapladı.

   Emma’nın narin yüzüne bakıp, kâğıdın üstündeki kalemin hışırtısını dinlerken inanılmaz derecede huzurlu hissediyordum.

   Onun bir portresini yapmaya ne zaman karar vermiştim, bilmiyordum. Gördüğüm kabus yüzünden sabahın ilk ışıklarında uyandığımda, onu uyandırmamak için yatakta bir süre ölü gibi yattıktan sonra dönüp yüzüne bakmıştım ve işte, oradaydı. Benim yatağımda, huzur dolu. Sadece bu anı bir yerlere hapsetmem, bu peri kızının somut bir kanıtının olması gerektiğini düşünüyordum. Onunla ilgili gerçekliklere ihtiyacım vardı. Bazen öyle bir an geliyordu ki, uyuşturucuların tamamen beynimi yiyip bitirdiğini ve onu hayal ettiğimi düşünüyordum. Bu yüzden ondan bedenini istemiştim. Dokunabileceğim, gerçekten hissedebileceğim bir şeye ihtiyacım vardı. Gerçekten tutunabileceğim bir şey. Ondan kalbini isteyemezdim, yapamazdım.

Kır Zincirlerimi (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin