3.BÖLÜM

10.5K 179 25
                                    

Yalnızlık;
insanı kendine çeker tıpkı zehirli sarmaşık gibi, ilk önce sizin her tarafınızı sarar sonra da sardığı dallarıyla sizi boğar.
Üç tip insan çıkar ortaya:

Kimi kaderine boyun eğer. Savaşmaz pes eder.
Kimi dallardan kurtulmak için harekete geçer.
Kimi ise sadece ümit eder.

Bende sadece ümit ediyordum. Zehirli sarmaşığın dallarından kurtulmak için ise o dalları söküp atmam için anneme ihtiyacım vardı.

İki hafta olmuştu, lanet olası yoğun bakımdan iki haftadır çıkmıştım hala hastanedeydim.

Annem orada bir hapishanede yapayalnızken ben ise hastanedeydim.

Yatakta tembellik yaparak uzanmış tavana boş boş bakıyordum.
Ne yapacaktım şimdi? Annemi oradan nasıl çıkaracaktım? Cezaevinden çıkarmam için başarılı bir avukat tutmam lazımdı peki ben avukat tutmak için para nasıl bulacaktım?

Boş hastane odasının sessizliğini tıklatılma sesi bozdu.

''Gel!''.

Kapı açıldı. Kapının ardından Aydın Bey belirdi.

Yattığım yerden kalkmadan gelen Aydın Bey'e tebessüm yolladım.

''Nasılsınız Küçük Hanım?''

Hastane de kaldığım süre boyunca bana fazlasıyla destek vermişti.

Ona minnettardım.

''İyiyim.''

''İyi olduğunuza sevindim.''

Doktor Aydın Bey' e yalancı bir tebessüm yollayarak zar zor 'bende' dedim.

''Güzel yarın taburcu oluyorsun o halde haberin olsun.''

Doktorun ağzından çıkan kelimeleri duyunca gözlerimin içi sevinçle parladı.

Yarın çıkıyordum artık bitiyordu.

Yeni bir hayata annem ile başlayacaktım.

Eskisi gibi kavgalı, gürültülü bir hayatımız olmayacak aksine huzurlu bir hayat sürecektik en değerlim ile...

''Ciddi misiniz?''

''Evet test sonuçların gayet iyi.''

Bu ana kadar aldığım mutlu haber, beni heyecanlandırmaya yetmişti.

İçimde ki buruk sevinçte olsa yine de her şeye bedeldi.

''Çok, çok teşekkür ederim.''

Sevinç eşliğinde göz yaşlarım doldu. Ağlamayacaktım.

Artık olmaz, ağlamayacaktım.

Aydın Bey cevabıma içten bir şekilde gülümseyip elini omzuma atıp destek olmak için hafif sıktı.

''Ben şimdi çıkıyorum sende dinlen.''

''Peki.''

Aydın Bey, aceleci adımlar ile kapıyı açıp dışarı çıktı.

Taburcu oluyordum işte, her felaketin sonunda olduğu gibi sükunet olacaktı hayatımızda.

Yeniden başlayacaktık annemle. Belki de Ankara'ya gitmek yerine İzmir'e yerleşirdik. Kim bilir?

Bir evde huzurla sürdürürüz hayatımızı.
Hayallerimiz de ki gibi...

UMUT IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin