5.BÖLÜM

10.4K 148 13
                                    

İçinde ki umudu ve yaşama sevincini sakın kaybetme. Hayat bazen her istediğimizi vermez bize. Şımarık olma. Az ile yetinmeyi bil.
Nefes almakla yetin.
Nefes aldığın sürece her şey sende biter bunu da unutma.

İnsanlar  yoluna taş koyacaktır bırak koysunlar, sende o taşları elinle kaldırırsın.
Yeri gelir  taşları kaldırırken ellerin çizilir.
Yeri gelir  düşersin.
Yeri gelir hemen kaldırıp yoluna devam edersin.

Hemen isyan etme senden daha kötü durum da olanlar var unutma.
Bir kere kalktıysan elli beş kere düş. Düşmekten korkma.
Unutma ki bazı zaferler böyle kazanılır: Düşe kalka...
Ve son olarak şunu da unutma:
Nefes aldığın sürece imkansız diye bir şey yoktur.
Yeter ki umutlarını kaybetme.

3 AY SONRA

Elimdeki valizimle koridorda yürümeye başladım. Her adımda giydiğim topuklu ayakkabıların sesi insanların çıkardığı gürültü ile birlikte kulaklarımı istila ediyordu.
Bulunduğum koridordan çıkıp iç hatlar gelen yolcu kapısından dışarı çıktım.
Dışarı çıkmamla Ankaranın sert Ayazını hissetim. Artık yaz bitmişti ve biz sonbahara iki aydır girmiştik.
Dışarı çıkmamla Nevranın üzerime atlaması bir olmuştu.

"Kuzum hoş geldin."

Huzurla gülümsedim.

"Hoş buldum benekli."

Benekli dememle koluma hafif bir cimcik attı.
Benekli dememe kırılmadı ama yalancı bir kızgınlıkla bana baktı.

"Hadi gel, arabam şurada."

Elimdeki valizi alıp yürümeye başladı. Bende arkasında Nevrayı takip ettim.
Beyaz mini cooper'ın önünde durduk. Valizimi bagaja yerleştirip arabaya bindik. Emniyet kemerlerimizi taktık, arabayı çalıştırdı.
Bana bakmadan neşeyle şakıdı.

" Çok şükür geldin, sabırsızlıktan günleri  sayamıyordum artık".

Dedikleriyle dudaklarımda bir gülümseme peydah oldu.
Elimi öne doğru sallayıp cevap verdim.

"Deli kız".

Heyecanla tekrar konuşmaya başladı.

"Evin hazır. Zaten bildiğin gibi eşyalarıyla birlikte kiraladık evini sadece biraz kirliydi temizlik firmasıyla da halletim ben".

Minnetle sağ elinin üzerine elimi indirip tuttum.

"İyi ki varsın Nevra".

"Sende iyi ki varsın kuzum".

Cümlesini bitirmesiyle sırtımı koltuğa yasladım.
Aramızda ki son konuşma buydu.
Geçtiğimiz yerlere göz gezdirdim. Yolları, binaları, parkları ve insanları...
Öylece geçip gidiyorduk yanlarından.
Dört ay önce gelicektim bu şehire ama yine hayat sürprizini yapmıştı, yolumu bir kaç aylığına değiştirmişti. Ama ben vazgeçmemiştim, kendi yol haritamı çizmiştim tıpkı Yabancının dediği gibi...
Belki tekrar karşılaşırız diye her gün gitmiştim uçurumun kenarına  ama karşılaşmamıştık.
Kaderde karşılaşmak var ise kockoca dünya bir avuç kadar olurmuş fakat yok ise o avuç sana dünya olurmuş.

O gün o uçurumun kenarından kalkmıştım tekrar başlamak için. Ama önce anneme kendimi affetirmeliydim.
Çok gittim yanına; her hafta boyunca, üç ay boyunca ama görüşe bir kere bile gelmemişti.

UMUT IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin