..
Gözlerimi aralamak istedim ama göz kapaklarım bu eyleme inat açılmıyordu. Kıpırdayamıyordum.
Direncim ve yorgunluğum bir savaşa girdi ve direncim kazandı.Gözlerim açmıştım. Ağzım ile burnum arasında mavi bir maske, baş ucumda türlü türlü makineler, göğsüm de birden fazla kablolar ve baş parmağım da mandal gibi bir cihaz takılıydı. Gözlerim etrafı bulanık görüyordu.
Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım.
Yavaş yavaş görüntü netleşmeye başladı.Baş ucumda ki beyaz ışık gözüme vuruyordu, gözümün ağrıdığını anladığımda gözümü ışıktan çekip etrafta gezdirdim. Duvar renkleri yeşil, hasta yatağı beyaz, yatağımın hemen sol yanında bir tekli koltuk ve karşımda yaklaşık 20 cm olan bir ilaç dolabı vardı. Galiba hastanedeydim.
Gözüm duvarda asılı olan saate takıldı, saat 10.13 ' tü.Hiç bir şey hatırlamıyordum. Neden hastanede bu şekildeydim? Ne olmuştu?
Ve en önemlisi annemin haberi var mıydı?
Başımda oluşan keskin ağrıyla yüzümü buruşturdum.
Yüzümü buruşturduğum an yutkunma isteğim oluşmuş ancak boğazımın kuruduğunu anlayınca bu isteğimden anında vazgeçtim.
Neden burada olduğumu hala düşünürken, odanın kapısı açıldı. Kimin geldiğini bakmak için yatakta kıpırdadım ancak sırtımda oluşan keskin ağrı buna engel oldu.Kapının arkasında uzun boylu, gözlüklü bir doktor ve sarı saçları kahverengi gözleri olan bir hemşire belirdi.
Hafif bir şekilde gülümsedi ve içeri girdi. Ardından kapıyı kapattı."Nasılsınız Gülperi Hanım, ben Aydın Aslan iyi misiniz?"
"Ben iyiyim neden buradayım?."
"Kaza geçirdiniz."
Gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım.
Kaza geçirdiğimi söylüyorlardı. Zihnimi yoklamaya başladım, sadece eve gittiğimi hatırlıyordum.
'"Ne kazasından bahsediyorsunuz siz?"
"Cam sehpanın üzerine düştünüz."
Bir an kalakaldım öyle. Dilimi dişledim ve vücudum anında kasıldı.
Nasıl düştüm ben, nasıl gelmiştim buraya?
Hafızamı tekrar yokladım ama sonuç tekrar başarısız olmuştu. Lanet olsun ki hiçbir şey hatırlamıyordum."Hiçbir şey hatırlamıyorum."
Karşımda bulunan Aydın Bey tekrar gülümsedi.
"Muhtemelen narkozun etkisindesiniz, narkozun etkisi üzerinizde geçtiğin de her şeyi hatırlarsınız. Tetkikleriniz gayet iyi. Bu gayet normal bir şey kendinizi zorlamayın".
Çaresizce kafamı aşağı yukarı salladım.
"Peki."
"Şimdi arkadaşım Esra Hanım size rahat uyumanız için bir iğne yapacak."
Çaresizce kafamı tekrar salladım."Tamam."
"Umarım uyandığınızda her şeyi hatırlarsınız."
Benim de tek umut ettiğim buydu:
Hatırlamak."Umarım."....
***
'Anne nerdesin?'.'Buradayım kızım.'
'Anne her yer karanlık nerdesin?'
Koşarak karanlık bir evde annemi arıyordum, merdivenlerden aşağı inerken evimizin salonunda cam kırıkları ve kan birikintisi gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT IŞIĞI
Non-FictionGülperi 22 yaşında İstanbul da yaşayan, babası tarafından zorbalığa uğrayan bir kadındır. Bir gün babasına baş kaldırır, her şeyi geri de bırakır ve kendini Ankara da bulur. Ankara da yolu Umut Merih ile kesişir, bambaşka biri olur kaderini tekrar...