BİR EYLÜL MASALI

Papatya

UMAY
Burnuma yeni pişmiş börek kokusu gelirken sanki onun sıcaklığıni da hissediyordum. Gözümü açmamak için dirensem de daha fazla dayanamadım. Ah evde olmak ne kadar da harikaa! Gözlerimi açtığımda odamin tavanında ki lamba beni ilk selamlayan oldu. Sana da günaydın lambacığım! Beyaz pjamalarimla yatağımın üzerinde oturuyordum artık. Bı süre ayaklarımi ilk defa görmüşcesine inceledim. Yorgundum. Bir duş almak harika bir fikir gibi görünse de börekleri daha fazla bekletmemeye karar verdim. Annemin sesi gençliğinin şarkılarıni mırıldanirken daha da güzel geliyordu kulağıma. Ve nihayet mutfaktaydim.
_Annemm!
_Bu sabah uyanmaya niyetli değil gibiydin Papatyam. Hadi geç otur bak sana neler hazırladım.
Masaya baktığımda annemin ne kadar hamarat olduğunu düşündüm. Bunlar benim hiçbir zaman yapamayacağım şeylerdi. Kollarıma baktım. Bu kollar harika börekler açabilir miydi?
_Bak yine daldın Papatyam ben sana börek açmasını da öğretirim. Çayın soğumasın hadi bakalım afiyet olsun.
Nasilda anlayabiliyordu neler düşündüğümü hemen. İçimden geçenlere daha dikkat etmem gerektiğini tekrar hatirlatmaliyim kendime.
***
Karnımı tıka basa doyurduktan sonra aceleyle duş aldım. Uzun siyah saçlarımı bir çırpıda taradim. Dolabimdan üstüme bol bir kazak ve kot eteğimi geçirirken bir yandan da saate bakıyordum. Hayır geç kalamam.
Acele et Umay acele et!
Son kez odama baktıktan sonra tahta merdivenlerimizden aşağı indim. Annem çoktan çıkmıştı ve ben yine rahatlığın kurbanı olmuştum. Yola çıktığımda gözüme ilk vuran güneş ışınları sıcak bir günün beni beklediğini söylüyordu. Geçen ay boyanan renkli duvarlı sokağımizda koşarcasına yürürken telefonumun titremesiyle kendime bir nefeslik mola verdim.
"Bugün ders olmayacak Umaycığım. Umarım yola çıkmamissindir. İyi tatiller."

Yüzümde bu güneşli günü kendime ayıracağım için bir gülümseme belirmisti bile. Annem istediği için keman dersleri alıyordum ama pek yetenekli olduğum söylenemezdi. Yine de annemi kıramazdım. Zaten babamla ayrıldıktan sonra zor zamanlar geçiriyordu. Hatta ihtiyacımız olmadığı halde bir işe bile girmişti. Onun iyi olmasi benim için önemliydi. Bir keman dersi beni öldürmezdi ya.