Kafe

70 12 2
                                    

UMAY
Kafenin açık bölümüne oturduğumda ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum. Bir koleje gidiyordum ve babamı özlemek dışında sorunum yoktu. Tabi bir de sanki kolej babasınınmış gibi davranan Alp vardı. Aslında kolej babasının evet. Ama yine de bu onu bu kadar kötü yapmak zorunda değildi. Geçen sene başına hatayla basketbol topu attığımdan beri okulu bana zehir ediyordu. Her yerde karşımda. Küçücük bir basket topuna neden bu kadar kinlendin ki koca adam! Günümü Alp'i düşünerek ziyan etme fikri bana hiç çekici gelmedi. Kulaklığımi takıp kahvemden yudumlamaya başlamıştım artık. Herkes dışarıdaydi. İlerde iki sevgiliyi görüyordum. Kız çiçekli bir elbise giymiş. Havadan yararlanmak isteyen tek ben olamazdım zaten değil mı ¿  Neden oğlan diz çöktü ki. Hey galiba bir evlilik teklifine şahit oluyorsun Umay!  Bu anı tekrar görmek isteyeceğiminin düşüncesiyle telefonumun kamerasını açmıştım ki,
_Alp? Neden önümde duruyorsun? Çekmem gereken güzel bir olaya şahit oluyorum çekilir misin? Ayrıca neden her gittiğim yerde karşıma çıkıyorsun ? Yoksa burası da mı babanın ?
_Neden bu kadar çok soru sormak zorunda hissediyorsun kendini? Ayrıca kimse sana insanların haberi olmadan onları çekmemen gerektiğini söylemedi mı?
Çekik siyah gözlerini gözlerime dikmiş ukalaca bakiyordu. Ne yani bu anı ölümsüzlestirmek istemek suç muydu? Ben her zaman soru sormam ayrıca bay ukala. Yüzümün sinirden yada utançtan kızarmamasi için dua ediyordum.
_Sadece güzel bir andı. Zaten ben de kalkıyordum.
_Gitmek de tabi ki özgürsün. Rahatsız ettiysem kusura bakma.
Keşke gerçekten de beni rahatsiz ettiği için üzülmüş olsaydı. Bana hala o şekilde gülerken buna inanmak zordu. Nazikçe gülümse ve buradan uzaklaşş.
_Aslında sana kendimi yanlış ifade ettiğimi düşünüyorum Umay. Oturup benimle sohbet eder misin? Bu aralar arkadaş bulmakta zorlanıyorum. İnsanlar senin paranı seviyor ve sen aslında hiç sevilmemis oluyorsun.
Ne yapacaktım şimdi. Beni her seferinde canımdan bezdiren birini dinlemeli miydim¿ Gözleri... Bu sefer donuktu. Bir çift üzgün siyah göz. Evet dinlemeye karar vermiştim anlaşılan. Masaya yeniden oturdum ve kendini iyi hissetmesi için kocaman bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.
_Yardimci olmayı tabi ki isterim.
_Konusmak için başka bir yere ihtiyacım var. Beni tanımayan insanların olduğu bir yer. Seni kendi ufak sığınağımda misafir etmeme izin verir misin ?
Ah harika demek sığınak. Şimdi ne yapacaksın Umay. Beni o sığınağa gömer ve tamamen kurtulur belki. Ya gerçekten de kötü durumdaysa. Gözlerine inanmali mıyım¿ Gerçekten çok soru soruyorum galiba.
_Hadi gidip sığınağına bir bakalım.

BİR EYLÜL MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin