Tehlikeli Hisler

[7] Hayat Kurtaran Avcı!

Elena Walker

Olamaz.. Şuan karşımda yaşlı bir cadı var. Üstelik yanında 2 cadı daha var. Tek başıma onları yenmem imkansız

--Önce şu kurtu halledelim

Yaşlı cadı elini Jason'a doğru uzattı ve onu ağaca fırlattı

Elena--Jason!

Jason yerden kalkıp kahkaha atmaya başladı

Jason--En iyisi bu mu?

--Ah Eres.. En sevdiğim..

Bu sefer yaşlı cadı kahkaha attı ve Jason'a doğru ateş topu fırlattı. Elimi uzatarak büyüyle ateş topunu durdurdum ve yaşlı cadıya doğru fırlattım. Ama ateş topu ona ulaşmadan yok oldu

--Daha iyisini yapmalısın Elena

Elena--Ne istiyorsun?

--Seni.. Avcılar seni istiyor, Elena. Ve almadan da durmayacaklar

Jason--Neden gelip kendileri almıyor?

--Gelecekler.. Ben sadece uyarmak için geldim. Ya kendin gelirsin, ya da zorla alırız.. Ama unutma, zorla alırsak senin ve arkadaşların için hiç iyi olmaz

Büyüyle Jason ve beni sertçe ağaca fırlattı. Ağaca sert çarpmam yetmiyormuş gibi daha sert bir şekilde yere düştüm. Zorlukla kafamı kaldırıp baktığımda cadılar yoktu. Harika!

Karşımda duran 1 çift ayakla kafamı dahada yukarı kaldırıp ayakların sahibine baktım.. Bay Dengesiz sırıtarak bana bakıyordu

Jason--Kalkmayı düşünmüyor musun?

Göz devirdim. Bu durumda bile nasıl gülüyor bu?!

Yerden kalkmaya çalıştım fakat sırtıma giren ağrıyla yapamadım

Elena--Ah!

Jason--Noldu?

Elena--Yardım etsene hayvan! Kalkamıyorum

Jason--Hayvan? Kendin kalk, bu hayvan sana zarar verebilir

Arkasını dönüp yürümeye başladı.. Bu baya baya beni bırakıp gidiyor

Elena--Hey! Dur, tamam. Özür dilerim! Jason, dursana!

Durmadı.. Ağaçların arasında kayboldu.. İnanmıyorum..

Elena--Pisliğin tekisin, Miller!

Jason--Bunu söylemeseydin dönüp seni alacaktım. Okula gecikme küçük cadı, iyi şanslar

Elena--Lanet olsun!

Zorla ayağa kalktım ve yürümeğe başladım. Aptal Jason, pislik Jason! Düşüncesiz! Beni bırakıp nasıl gider ya!? Okula nasıl döneceğim şimdi?

Kara kara düşünürken ağaçların arkasından gelen sesle adeta yerimden sıçradım

Elena--Kim var orda?

Önce kocaman bir gölge gördüm. Şey gölgesine benziyordu.. Şey.. Ney?! Ku-kurt! Ağacın arkasından yavaş adımlarla çıkıp kahverengi gözlerini bana dikti. Birkaç adım geri gittim. Bir adım daha attığımda ağaca çarptım. Kurt bana doğru geliyordu, yavaş-yavaş.. Ne yapmalıyım? Kaçsam yakalar. Az önce güçlü bir büyü yaptığım için onu etkisiz hale getiremem. Şimdi öldün, Elena..

Kurt bana bir adım daha yaklaşacakken ormanda yankılanan motor sesiyle durdu. Sonra uzaktan bir ışık gördüm ve gittikçe yaklaştı. Kurt ve benim aramda durdu. Kasklı biri motordan indi ve tam kurdun karşısında durdu. Kaskı kafasından çıkarıp kurda baktı. Uzun bir bakışmadan sonra kurt hızla ormanın derinliklerine doğru koştu ve gözden kayboldu. Adam bana doğru dönüp yüzüme baktı. Motorun ışığı sayesinde yüzünü net bir şekilde görebiliyordum. Yüzünde qarip işaretler, lekeler vardı. Gözleri maviydi. Hayatımda gördüğüm en güzel maviydi. Bana doğru yaklaştı