PROLOG

30.1K 1K 538
                                    

Bölüm şarkısı: Midlake - 'Small Mauntain'

Keyifli okumalar.

Okumaya başladığınız tarihi ve saati buraya bırakırsanız sevinirim.

KABURGASI DOĞUŞTAN ÇATLAK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KABURGASI DOĞUŞTAN ÇATLAK

27'

Tarih; 23.12.2005

Saat; 11.57

Zamanın üzerine zincirlenen bir ruh.

Zaman aktıkça onunla birlikte büyüyordu. Yanı sıra, acıları, yaraları ve çığlıkları da büyüyor onların peşini bırakmayan duygularıysa ölüme sürükleniyordu. Tıpkı acı hissetmemesine rağmen cenazede vaveylaları koparan annesi gibi.

Öldürmek ve yaşatmak arasında gidip gelen sancılarına dua ediyor, bazen ise ölü ruhuna yaraşmayan bedenini öldürmesi için yalvarıyordu.

Sonuç yoktu.

Yine olmayan bir duygunun ona tattırdığı acı uğruna çürüyor, zümrüt yeşili gözlerindeki acının üzerine içindeki çocuğun benzin dökmesine izin veriyordu. Ateşe verilen duygularının yanı sıra çocukluğu da cayır cayır yanıyordu ama bu, umurunda değildi. Ağlayamıyordu... Meleği gidiyordu ve onun yaptığı tek şey yalandan gözyaşı döken insanları izlemekti.

Neredeydiniz? Diye bağırmak yerine dudaklarındaki kelamlara da kilit vuruyordu.

Sanki cehennemden kulaklarına ulaşıyordu annesinin çığlıkları, annesine kıyamayan ufak hallerini anımsayıp hafifçe güldüğünde gözleri ileride koyu gözlerini üzerine dikmiş dedesine kaydı. Her zaman ciddi tavrını koruyan dedesi, yine ciddiyetliğini örtünmüş babasının arkasında durmuştu.

Bedeninin buz tutmasını umursamadan bu soğuk aralık gününde ellerini kardeşinin tabutuna uzattı. Elleri, ahşabın üzerinde gezinirken kafasını hafifçe eğmiş ve ellerini tabutun üzerinde daha da hızlandırmıştı. Tabut fazlası ile soğuktu, kardeşi üşümüş olmalıydı. Birden durdu ve annesi ve babası ona bakarken gözlerini ellerine indirdi.

Elleri soğuktu.

Kardeşini ısıtmaya gücü bile yoktu.

Birkaç adım geriye çekilip gözlerini annesine çevirdiğinde annesinin küçük dudaklarından ufak bir hıçkırık kaçtı. Gözlerinin içi acı ile sızlarken annesinin soğuktan kızarmış burnunda ve yanaklarında gezdirdi gözlerini, soğuktan mıydı?

Yoksa ağladığından mı? Emin değildi.

Kendisinin boynu ve alnı ise boncuk boncuk terlemişti. Buna bir anlam veremezken annesine adımladı usul usul, birazdan kardeşinin üzerine toprak atacaklardı. Toprak, ona yorgan olup ısıtabilir mi diye zihnine düşen kelamları yaralandı.

Gözlerini yumup annesinin önünde durduğunda annesi, küçüğünün önüne eğilip "Egemen," diye fısıldadı. "Üzgünüm annem."

Çocuk zümrüt yeşili gözlerini annesinin mavi gözlerinde dolaştırırken kollarını annesine dolamak istedi ama yapamadı.

Annesi de ilk defa ne istediğini anlamamıştı.

Yutkundu. Annesi elini yüreğine götürüp bastırdığında aynısını yaptı ve ellerini yüreğinin üzerine koyup ağrıyışına homurdandı. Annesi acı bir tebessümle oğlunun simsiyah saçlarına dokundu ve canının acısını geçiştirmek ister gibi oğlunun saçlarını okşadı.

O sırada bir kürek sesi duyuldu.

Bakışlarını annesinin elinin altından çevirmek isterken annesi buna müsaade etmedi ve kollarını oğlunun yaralı bedenine sarıp yavaşça kafasını boynuna gömdü. O sırada kafasını çevirebilmiş ve babasının, kız kardeşinin üzerini kapadığını görmüştü.

O an, babasından uzaklaşmıştı.

Öylece soğuk bakışları babasının üzerinde gezinirken annesinin boynuna gömdüğü kafası olumsuz anlamda sallandı ve küçük dudaklarından "Hayır, hayır, hayır!" diye acı bir feryat döküldü. Kollarındaki acıyı aldırmadan annesinin kafasını sarıp ellerini annesinin ona yaptığı gibi annesinin saçlarına daldırdı ve usulca okşadı.

"Kimsenin canını yakmasına müsaade etmeyeceğim anne," diye fısıldadığında kadının ürkek gözyaşları oğlunun acılarından içeriye göçmüş köprücüklerine düştü.

Çocuğun içindeki köprüler zaman aşımına uğrayıp yıkıldığında, gemileri çoktan batmıştı. Kendisi ise, yanıyordu. Annesinin gözyaşı okyanusunda, cayır cayır yanıyordu.

Sonra annesinin hıçkırığı tekrar duyuldu.

Sesi, küllerle kaplanmıştı.

Küçük oğlunun külleri ile...

27'

"Ölü ebeveynlerimin, ölü sevgisi. Gerdanımda ki kan lekesi..."

Semru Yangın

Uyarı: Kaburgası Doğuştan Çatlak adında yazılan, ilk ve tek kitaptır! Kimseden alıntı veyahut çalıntı yapılmamıştır. Çalıntı veya alıntı durumunda yasal işlemler başlatılacaktır.

TÜM HAKLARI SAKLIDIR.

KABURGASI DOĞUŞTAN ÇATLAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin