şu an, hepimiz pratik odasında oturmuş, mola veriyorduk.
seokjin bugün pek fazla konuşmadı.
büyük ihtimalle sırrımızı saklamak ona ağır geliyordu.
saklamaktan rahatsız olduğunu bilmemize rağmen, yapacağını biliyorduk.
jin, diğerlerine dikkat edecek ve onlarla ilgilenecek türden birisiydi.
sadece doğasında vardı.
ben yatarken jungkook saçlarımla oynuyordu. "sözlerini okuyabilir miyim?"
oda sessizleşti.
ona bakarken dudağımı ısırdım.
"benim sözlerim mi?" başını salladı.
"jin hyung dün gece yoongi hyung ile söz yazdığını söyledi." gözlerim sarışına kaydı.
seokjin göz teması kurmamak için başka yerlere baktı.
yoongi kollarını birleştirdi. "o kadar iyi değildiler, jimin bu konuda berbat."
hoseok suyundan bir yudum aldı. "siz ikiniz yeniden mi konuşuyorsunuz?"
başımı salladım.
jungkook ifadesiz bir yüzle bana baktı.
yeniden kulaklıklarıyla odanın diğer tarafında oturan taehyung'a baktım.
çok eğlenceli ve enerjik birisiydi, ama şu an depresif görünüyordu.
nedenini biliyordum.
jungkook'un da bilmesini umuyordum.
"hey." ona seslendiğimde jungkook bana gülümsedi.
"evet?"
"neden gidip tae ile oturmuyorsun?"
kaşlarını çattı.
saçlarımla oynayan eli durdu. "çünkü seninle olmak istiyorum."
ah.
seokjin kelimelerine karşı derin bir nefes aldı.
"jungkook, o yalnız görünüyor."
"ve ben de sensiz yalnızım."
yorucu olmaya başlıyordu.
onun mutlu olmasını istiyordum, ama o planımı mahvetmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
jin ayağa kalkıp odadan çıktı.
yoongi de kaşları çatık şekilde kalktı.
elimi tuttu ve beni dışarı çıkardı. "hadi."
berbat görünüyordu.
"bunu ona nasıl yapabilirsin? açık açık seninle ilgileniyor."
"yemin ederim, onu incitmek için yapmıyorum. taehyung'la olursa mutlu olacak."
alaylı bir şekilde güldü.
"öyleyse neden peşinden gidiyorsun? neden sadece söyleyemiyorsun?"
jin'in elini tuttum, böylece sakinleşti. "onunla olmak istemediğimi söylersem daha da üzülecek. onu kendimden uzaklaştırmaya başlarsam, bana sinirlenecek ve ve yorulacak ve kendisi beni bırakmak isteyecek."
bir süre başını ellerimize dayadı.
"benim için yalan söylemeni istemiyorum, onu gerçekten seviyorum, ama benimleyken asla mutlu olmayacak. eğer gerçekten her gün gülümsemesini istiyorsam, tae'ye ihtiyacı var."
seokjin kabul ederek başını salladı.
"pekala."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 - 𝙇𝙊𝙎𝙏 𝘽𝙊𝙔
Teen Fiction[YOONMIN ] ben sadece kayıp bir çocuğum, daha bulunmaya hazır olmayan.