alkışladıklarında yüzümü bir gülümseme aldı.
bu sefer gerçek bir gülümsemeydi.
çok fazla destek ve pozitiflik bir mekanda toplanmıştı.
neden bunu daha önce anlamadım?
muhteşemdi.
bu sefer hatalarıma odaklanmadım, sadece eğlendim.
bir işmiş gibi hissetmedim, bir rüyaymış gibi hissettim.
aslında öyleydi.
ve bu rüyada tek başıma değildim.
en yakın beş arkadaşım ve hayatımın aşkı vardı.
bir hayali yaşıyordum ve uyansam bile yok olmayacağını bilmek güzeldi.
hayatımdaki her küçük şey minnettar olmam gereken şeylerdi.
arkadaşlarım.
annem.
o hastanede uyanmış olmam.
jungkook.
bu yavaş iyileşme.
sen.
önceden insanlar "daha iyi oluyor" dediklerinde sinirlenirdim.
zihnim bana yalan olduğunu söylüyordu.
diğerleri daha iyi olabilir, ama sen her zaman işe yaramaz bir insan atığısın.
problem düşündüğüm şey değildi, inanmış olmamdı.
bir gün daha iyi olacağım fikrini azıcık bile kabul etmedim.
bir gün artık kendimden nefret etmeyeceğimi.
ama, işte buradayım.
yapabileceklerine inanmıyorlarsa, onları daha iyi yapmak için insanlara söyleyebileceğin hiçbir şey yok.
işte bu yüzden kendin için yapmanı söylüyorlar.
kendinden başkası için değişme.
kendini negatiflikten tamamen kurtarabilecek tek kişi sensin.
kendini inandırabilecek tek kişi sensin.
serbest bırak.
daha iyi ol.
mutlu ol.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 - 𝙇𝙊𝙎𝙏 𝘽𝙊𝙔
Teen Fiction[YOONMIN ] ben sadece kayıp bir çocuğum, daha bulunmaya hazır olmayan.