gözlerimi yavaşça açarken esnedim.
jungkook yatakta yanımda yatıyordu.
her zamankinin aksine, diğer tarafa dönüktü.
onu uyandırmamaya çalışarak yavaşça kalktım.
çok güzel görünüyordu.
parlak kahverengi saçı yüzünü kapatıyordu, çıplak göğsü her nefes aldığında yavaşça kalkıp iniyordu ve dudakları hafif aralıktı.
bu çocuğa benim dediğim için çok şanslıydım.
ama, o şu an benimle mutlu değildi.
sanırım yoongi'yi kıskanmıştı.
kıskanmasının hiçbir nedeni yoktu.
her şeyden önce, biz sevgili olalı çok olmuştu.
uykusunda mırıldanmaya başladı.
onu sakinleştirmek için saçlarıyla oynamaya başladım, ama bir anda soğuk terlerle kalktı.
bir saniye bana baktı ve bir anda üstüme atlayıp sarıldı.
"çok kötü bir rüya gördüm." uykulu çocuğun yanına geri uzandım.
yan tarafıma sarıldı.
garip, bunu daha önce hiç yapmamıştı.
yüzünü göğsüme gömdü. "lütfen, sadece sarıl bana."
"tamam."
onu daha yakına çekmek için kollarımı beline doladım.
tatlı, yorgun bir ifadeyle gülümsedi.
"teşekkür ederim, tae."
bir anda donup kaldım.
jungkook çabucak yeniden uykuya daldı, bu yüzden soramadım.
kolunu üstümden çektim ve ayağa kalktım.
nasıl böyle bir şey diyebilirdi?
neden böyle bir şey derdi ki?
ben onun erkek arkadaşıydım ve beni taehyung mu sandı?
şu an nefes bile alamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 - 𝙇𝙊𝙎𝙏 𝘽𝙊𝙔
Novela Juvenil[YOONMIN ] ben sadece kayıp bir çocuğum, daha bulunmaya hazır olmayan.