"Harry bunu yaptığına inanamıyorum. Bu pisliğe nasıl güvenirsin?" Dedi zayn sinirle jack'in üzerine yürürken aralarına girip zayn'i durdurdum. Bana burnundan soluyan bir boğayı anımsatıyordu ama konumuz şu an bu değildi.
"Zaynie.. başka bir yolu yok. ben ona güveniyorum. Benim için daha nazik olamaz mısın?" Zayn gözlerini devirip niall'ın yanına oturduğunda rahatlayarak bir nefes verdim.
"Bak eğer Harry'e bir zarar-'
"Hayır niall. o.. harry benim artık a-arkadaşım." Jack gülümsediğinde niall hala ona inanmıyormuşcasına bakıyordu.
"Herneyse biz okula gidiyoruz" jack'in elinden tutup kapıya doğru çekiştirmeye başladığımda zayn'nin ettiği küfürü duymuştum. Olayı anlamışsınızdır. Jack Louis'i kıskandırmam için bana yardım edecekti. Ne kadar ona güvenmesemde her insan ikinci bir şansı hakederdi. Okula geldiğimizde çok sevimli bayan calder'in neredeyse louis'nin içine düşecek gibi sarıldığını gördüm. Benim sevdiğim adama? Aşkıma?
"Harry iyi misin?" Dedi jack gözleri benim baktığım yere çevrilirken başımı evet anlamında sallayıp jack'in elini tutup bahçeye adım attım. Şu an bunu yaptığım için kendimden de nefret ediyorum. Umarım işe yarar. yanlarından bilerek geçerken louis ile göz göze geldik. Biçimli kaşları çatıldığında ona alaycı bir bakış atıp jack'i daha çok yakınıma çektim. Gözlerinde gördüğüm hayal kırıklığı olamazdı değil mi? Binaya girdiğimizde jack'in elini bırakıp koşarak tuvalete girdim. Bunu yapmamalıydım. Ben.. Ben böyle biri değilim. Ama acı çeksin istiyorum. Benim canım acıdığı gibi onunda canı acısın istiyorum. Bir gün önce beni öpüp ertesi gün benden iğrendiğini söylerken ne hissettiğimi bilmeliydi.. Rahatlamak için soğuk su ile yüzmü yıkadım. Vazgeçmek yok harry. Onun mutlu olmasına izin vermeyeceksin. Tuvaletin kapısı açıldığında kapıya baktım. İçeri girip kapıyı kilitleyip mavi gözleri gözlerimle buluştu.
"Bahçede gördüğüm şeyde neydi harry?"
"Sizi ilgilendirmiyor bay tomlinson." Dedim kolarımı göğsümde birleştirip ona bakarken. Ellerini saçlarından geçirip dolu gözlerle bakmaya devam etti.
"Bana acı çektiriyorsun. Sana benden başkasının dokumasına nasıl izin verebiliyorsun harry. Ben..-"
"Sen beni öpüp benden iğrendiğini, seni eğlendirdiğimi söyleyen zavallı korkağın tekisin tomlinson! Seni unutmaya karar verdim ve jack'le deneyeceğiz." Başını iki yana sallayıp ellerimi tuttuğunda gözlerim irice açıldı.
"Yapma harry.. lütfen." ellerimi çekip onu duvara sertçe yapıştırdığımda hafifçe inledi. Tanrım!
"Sen bunları hakettin.. Duygularından emin olmadan benimle oynadın ve sonuçlarına katlanacaksın!... Şimdi birazda sen acı Çek louis. Sen acı Çek." Üzerinden çekildiğimde yere çöküp hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Harry.."
"Hoşçakal louis.." Arkama bakmadan tuvaletten çıktım. Tanrım. Ağlıyordu.!.. Yanına gidip ona sıkça sarılmak istiyorum ama yapamam. Dayanmalısın harry.. Taviz vermek yok. Koridorun sonundan koşarak gelen jack'i gördüğümde olduğum yerde kalıp yanıma gelmesini bekledim.
"Harry! s-seni merak ettim" dedi sıkıca sarılırken.
"Iyiyim jackie.. Tuvaletim gelmişti." Dedim kıkırdayarak. Benimle gülüp elimi tuttuğunda çekmek istedim ama okulda olduğumuz için bundan vazgeçtim.
"Sanat tarihi dersi boşmuş.. ee. Şey" Kaşlarımı kaldırarak merakla ona baktım.
"Ne söyleceksin jack kıvranma." Derin bir nefes alıp dudaklarını ıslattığında beyaz dişlerini göstererek güldü. Evet itiraf ediyorum jack'inki kadar beyaz dişleri olan birini görmedim.
"Benim evime gidelim mi? Şey ,Yanlış anlama sadece takılmak için. " başımı sallayıp onayladığımda gülümseyerek beni çıkışa doğru çekiştirmeye başladı. Bahçede beyaz Mercedes marka arabanın kapısını açtığında şaşkınca baktım.
"Araban olduğunu bilmiyordum."
"Annemin hediyesi. Bizim ev biraz uzakta" dedi ensesindeki saçlara oynarken.
"Annen zevkliymiş" dedim arabaya binerken. Kapımı kapatıp diğer tarafa geçtiğinde yavaşça okulun bahçesinden çıktığımızda aniden hızlandı.
"Hey. Biraz yavaş sür" dedim emniyet kemerini takarken. Bana bakmadan sırıtıp hızını arttırdığında korkuyla ona baktım.
"Jack biraz yavaş dedim lütfen"
"Biraz adrenalinin tadını çıkar hazz. Merak etme birşey olmaz" dedi gülerek. Sinirle kafamı çevirip etrafıma baktığımda ağaçların gittikçe çoğaldığın gördüm.
"Eviniz tam olarak nerede jack?" Tekrar sustuğundabu defa korkuyu tüm hücrelerimde hissetmiştim. Sağ tarafa hafifçe eğilip cebinden çıkardığı şeyle donup kalmıştım. Silah!
"Artık sadece benimlesin sevgilim.. O louis denen pisliği unutmana yardım edeceğim." Tanrım. Bir bu eksikti. Nasıl bir pisliğe bulamıştık böyle? Evet kesinlikle çocuklar haklıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Romance || Larry Stylinson
FanfictionLouis harry kadar cesur olup aşkları için savaşabilecek mi??