#flasback
''hayır louis! evde köpek beslemeyeceğiz!''
''ama har--'
''Hayır dedim konu kapandı!'' biçimli kaşlarını sinirle çatan kocasına baktı harry. louis hala çocuk ruhluydu.
'' Neden bir hayvanımız olmasın ki hazz. şu yavruya baksana tapılası küçük burnuna, minik patilerine. yumuşak tüylerine.'' louis köpeğin özelliklerini anlatırken harry farkında olmadan gülümseyerek louis'ye baktı.
'' Gerçekten çok mu istiyorsun?'' louis parlayan gözlerle sevgilisine baktı.
''çok hazzy. çok istiyorum! alıyoruz onu değil mi?'' harry başını salladığında louis ellerini birbirine vurup olduğu yerde zıplamıştı. tanrım sadece küçük bir golden retriever yavrusuydu. bu kadar abartmaya gerek yok louis.
''boris! buraya gel oğlum!'' küçük yavru kuyruğunu sallayarak bahçedeki klübesinden çıkıp harry'nin bacakları arasına girdi. harry oyun oynamak istediğini biliyordu ama bunu louis olmadan yapamazdı. elindeki mama kabını yere bıraktığında boris oyunu unutup iştahla yemeğe başladı.
''boris mi? louis bu golden cinsi bir köpek pitbull değil! daha sevimli bir isim olsa?
''hayır, başka bir isime gerek yok. onun adı boris olacak!'' harry başını iki yana sallayıp yavru için hazırladığı banyoya girip köpeği küvetin içine bıraktı.
''oğluma dikkat et!'' louis'nin sesini duyduğunda şaşkınca ona baktı. hadi ama bu işi fazla abartıyordu.
''o suyu senden daha çok seviyor merak etme.'' dedi harry boris'i köpüklerken. louis güldü.
''bunun ne anlama geldiğini biliyorum sanırım'' dedi. küvetin önüne eğilip sevimli yavruya baktı.
'' Neyin?'' dedi harry safça.
'' onu kıskanıyorsun.'' louis köpeği durularken harry donup kalmıştı. sahi borisi kıskanmış mıydı?
'' ahaha. saçma. ben mi kıskanıyorum. üstelik bir köpeği?''
'' Adı boris, sevgilim ve evet.'' louis'nin elleri arasında durmaktan sıkılan minik köpek küvetten atlayıp silkelenmeye başladı. parlak sarı tüylerinin kurutulmaya ihtiyacı vardı.
'' buraya gel oğlum!'' louis ayaklandığında harry kolunu tutup durdurdu.
'' ben asla onu kıskanmadım louis. sadece onunla... onunla daha çok iligleniyorsun.''
'' yani haklıyım!'' dediğinde harry kaşlarını çattı.
'' hayır dedim!'' louis gülüp harry'i soğuk banyo duvarına yasladı. harry titreyen vücuduna engel olamıyordu. onu ne zaman bu kadar yakınında hissetse aklı başından gidiyordu.
'' evet harry.. ve bu hem güzel hem komik.'' louis bedeni altında kıvranan harry'e bakıp alt dudağını ısırdı.
'' louis...'' dedi inleyerek ona karşı zayıf olmaktan nefret ediyordu.
'' efendim sevgilim'' onunla oynamaktan büyük bir zevk alıyordu louis. ama harry bu defa oynamaktan yana değildi. ona duyduğu özlem aklını kaçırtabilirdi. sadece iki gündür sevişmemişlerdi ama bu harry için yıllar kadar uzun geliyordu...
'' Seni özledim!'' bu ikisi arasında geçen son diyalog olmuştu ve tüm gün boyunca birbilerine dokundular...
HARRY:
günlerdir hiç birşey yapmadan beklemek canımı yakıyordu. louis'ye ihanet etmediğimi ispat etmeliydim.. benden boşuna vazgeçmişti. hayır.! buna izin vermeyeceğim. her şey bu kadar basit değil!
''Harry!'' yumurklanarak çalan kapı düşüncelerimi böldüğünde kalkıp kapıyı açtım.
'' neden geldiniz?'' zayn'nin kaldırdığı yumruğu tutan liam ona sert bir bakış atıp içeri girdi. umursamazca omuz silktim. kapıyı kapatacağım anda yerde ki beyaz zarf dikkatimi çekti. yere eğilip zarfı aldım. resmi bir belgeydi. korkarak zarfı açtığımda... ölmek istedim. gerçek anlamda şu an ölmeliyim. benden boşanmak istiyor. gerçekten boşanmak.. istiyor!
'' harold ne oldu?'' elimdeki kağıdı kimin aldığına bakmamıştım. bunu yapamazdı. hayır. bizi, beni hayatından bu kadar kolay çıkaramazdı beni seviyor.. onu seviyorum!.. tanrım seviyorum.!! Arkamda konuşan çocukları dinlemeden tavan arasına çıkıp büyük babamın bana bıraktığı ama benim bir kere bile dokunmadaığım aleti kullanmanın zamanı gelmişti. tozlu sandığın içindeki silahı aldım. dolu olduğunu kontrol ettikten sonra belime takıp koşar adım aşağı indim.
'' nereye?'' kolumu tutan niall'ı ittirp kapının yanında ki ayakkabıları giyerken zayn bağırdı.
''Harry o şey..-'
'' Evet bir silah!'' hepsi peşime düştüğünde silahı onlara tuttum.
'' ne yapıyorsun!?''
'' peşimden gelmeyin! birşey yapacak değilim.! yalnız bırakın'' zayn konuşmak için ağzını açtığında hızla evden çıktım. silahı tekrar belime yerleştirip bir taksiye bindim. Gerçekleri öğreneceksin sevgilim... çok az kaldı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Romance || Larry Stylinson
FanfictionLouis harry kadar cesur olup aşkları için savaşabilecek mi??