Bad Romance || Larry Stylinson

Bitti Harry!

MERHBAAAA :D ÇOOK UZUN ZAMAN OLDU BURAYA YAZMAYI ÖZLEMIŞIM :') umarım artık bölümler daha erken gelecek :D BIRAZ DA ZORLADIM AÇIKCASI O KIŞI KENDINI BILIYOR AMA IYI KI ZORLAMIŞ :***

Söyledğim yerde şarkıyı açınız :D

HARRY :

Louis ile yaşamak...

buna hala alışamamıştım. her sabah onu görüyorum, kokusuyla gözlerimi kapatıp sıcaklığını hissediyorum. Tüm bunlar sadece rüya gibiydi. Hayalimde olan adamla hem evliydim hem benimle yatıyordu. bana aptalmışım gibi bakmayın lütfen, o benim imkansızımdı. Ve başımızda büyük bir sorun vardı.. eleanor hamileydi. Louis bebeği alacağını söylemişti ama o kadının bebeği vereceğini hiç sanmıyorum. Umarım bu konu louis ve beni etkilemez... Okul her zaman ki rutinin de geçiyordu. Evli olduğumuzu kimseye söylememiştim. Çocuklar duysa neler olacağını tahmin edebiliyorum.. Peki ya annem? benim öğretmenimle evlendiğimi öğrenince umarım kalp krizi geçirmez..

"Bay styles?" louis nin sesini duyduğum an düşüncelerimi bir kenara bırakıtım. bana meraklı gözlerle bakıyordu. Tanrım şu an. Onu öpmek istiyorum.

"Evet efendim?" yutkundum, gizli bir şekilde göz kırpmıştı. gözlerimi devirdim.

"Charles dickens ı sordum.. biraz kendisinden bahsedebilir misiniz?" Charles dickens mı ? tanrım louis neden edebiyat okudu ki?

"Tabii.. Charles Dickens ebebiyat sahnesine 1830'larda serisel baskı eserler için olan büyük talebi karşılayarak çıkmıştır. Dickens Londra'daki hayat ve özellikle fakir zümreden halkın hayat kavgaları hakkında çok güçlü olan eserler vermiş; ama bu eserlerinin her sınıftan olan okuyucular tarafından kabul edilmesi için devamlı olarak hoş mizaclı olmaya gayret etmiştir. Kariyerinin başında yazdığı Pickwick Papers (Pickwick evrakları) bir komedi şaheseridir. Yazı hayatı ilerledikçe Dickens'in eserleri daha karamsar düşünceler ve hayatlar üzerine yönelmiş, fakat Dickens karakterlerini karikatür etme üstün yeteneğini kaybetmemistir."

Sözlerimi bitirir bitirmez gülümsedi. O gülerken saatlerce izleyebilirdim.

"Teşekkürler bay styles.. evet..." Konuşmaya devam ettiğinde gözlerimi ayırmadan dikkatle onu dinledim. Yani daha doğrusu konuşurken kıvrılan ince dudaklarını, uzayan sakallarını, Biçimli yumuşak poposunu..

"Harry zil çaldı." yanımda oturan adını şu an unuttuğum gözlü çocuk beni dürtünce hayal dünyasından tamamen çıktım. Sınıftan çıkacağım an yolumu kesen üç'lüye Kaşlarımı çatarak baktım. Zayn kollarını göğsünde birleştirip tek ayağını yere vururak bana bakıyordu. Hadi ama buna sinir olurdum.

"Evet harold seni dinliyoruz?" Liam'ın sesiyle ona baktım, tanrım sende mi Lee?

"Ne söyleyeceğim.. Ne oluyor ?"

"Bak bebeğim anlamazdan gelme.. tüm ders boyunca bay tomlinson'ı gözlerinle beceredin. bunu geç, bir haftadır sana ulaşamıyoruz? bize anlatman gereken bir şeyler yok mu?" Zayn yine bağırmıştı.

"B-ben..'

"Çocuklar onu rahat bırakın" Louis'in sesini duyduğum anda rahatlamıştım. Gülümseyip yanıma geldi.

"Efendim, biz Harry için endişelendik. bir hafta oldu, belki daha fazla ama bizimle konuşmuyor." Louis gözlerime izin ister gibi baktı. Bu evlendiğimizi söyleyelim mi anlamına geliyordu. Yavaşça başımı salladım.

"Çocuklar harry meşguldü çünkü, biz.. evlendik.!" bir kaç saniyelik sessizliği niall'ın kahkahası bozmuştu. Zayn ve liam hala şaşkınca bana bakıyorlardı.

"Komik olan ne niall?" niall karnını tutarak gülmesini durdurunca konuşmaya başladı.

"Bizimle dalga geçiyorsunuz değil mi? Harold evlenmiş olamaz?"

"Hayır çok ciddiyiz bir hafta önce evlendik" dedim gülümseyerek. Kapının şiddetli bir şekilde çarpması ile irkildim. Zayn ve liam gitmişti.

"Ben onlara baksam iyi olur." niall'da peşlerinden gidince Louis'ye baktım. Ne olmuştu şimdi? Ben sevinirler diye düşünmüştüm.

"Louis bize kızgınlar." lanet olsun onlar benim en iyi dostlarımdı ve ben onlardan gizli evlenmiştim,

"Haklılar sevgilim,ama seni affedecekler, hey, bana bak. Sakın ağlama tamam mı. yakında her şey yoluna girecek." Ona sıkıca sarıldım onun gibi birini hakedecek ne yaptım ben?

###### şarkı ile okuyunuz ####

"Sevgilim, ben çıkıyorum." Mutfaktan çıkıp kapıda ceketini giymeye çalışan sevgilime güldüm. Beceriksiz tommo. yanına gidip çeketi tuttum.

"Teşekkür ederim aşkım, iki saate dönmüş olurum" dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp koşarak dışarı çıktı, çocukluk arkadaşı Roma'dan gelmişti. Buluşmaya benide götürmek istemişti ama ben, ikisinin yalnız olmasının doğru olduğunu, başka bir zaman tanışabileceğmizi söyledim. Akşam yemeğini çoktan hazırlamıştım, ve louis gelene kadar birşeyler bulup oyalanmalıydım. Film izleyebilirdim. Koltuktan kalktığım an zil çalmıştı. Ah, aceleyle çıktığı için kesin bir şey unuttu. Gülerek kapıyı açtım, fakat gelen louis değildi. Tanrım bu pisliğin burada ne işi var?

"Merhaba sevgilim, beni özledin mi?!"

"Jack!" dedim dişlerimi sıkarak.

"Harry dondum ama çekil kapının önünden.!" beni kenara itip içeri girdiğinde şaşkınca kapıyı kapatıp içeri girdim,

"Evin çok güzelmiş sevigilim."

"Ne işin var burada senin?! Hastaneden kaçtın mı yoksa?!"

"Ah, kırılıyorum ama ben seni özlediğim için buradayım, ayrıca hayır taburcu edildim. Artık iyiyim." dedi beyaz dişlerini gösterek güldü.

"Jack git buradan!"

"Hayır aşkım, seni çok özledim!" Dedi ve dudaklarımda iğrenç bir tat hissettim. Bu çok berbattı. Louis'in dudakları gibi yumuşak değildi. Tüm gücümle onu itmek istedim ama ben den daha güçlüydü...

"Harry ben..." Kulaklarıma dolan ince ses....tanrım hayır!

"Louis.." Elindeki anahtarı yere fırlatıp hızla jack'in üzerine yürüdü ve suratına sert bir yumruk geçirdi.

"Seni adi pislik! ona nasıl dokunursun ha!? Seni.. Seni geberteceğim!" Louis vurdukça jack gülüyordu. En sonunda yakasından tutup dışarı attı. Evet attı. Hızla arkasını döndüğünde mavi gözlerinin kızardığını gördüm.

"Onu öptün!"

"Ne?! ha-hayır hayır öpmedim louis yemin ediyorum ki öpmedim!"

"Ben her şeyi gördüm harry! Onu öpüyordun! eğer biraz daha geç kalsaydım seni becermesine izin verecektin öyle değil mi?" Tanrım ne saçmalıyordu. Ben o pisliği asla öpmedim!

"Louis dinle beni lütfen.!"

"Hayır! her şey bitti. anladın mı BITTI!!