Gözlerimi belime giren korkunç ağrı yüzünden açtım. Biz ne zaman koltukta uyuduk? En son mutfakta.. dün geceden görüntüler gözümün önüne geldiğinde Harry'e biraz daha sokuldum. Bu çocuk benim hayatımı değiştirmişti. Bu okula gelmeden önce berbat bir hayatım vardı. Aslında ailem'le hiçbir zaman bir problemim olmamıştı ama cinsel kimliğimi onlara belli etmemiştim ve bu yüzden eleanor'la nişanlanmıştım. Ve yeni görev yerime geldiğimde ilk dersimin olduğu sınıfa büyük bir sevinçle girmiştim. onu gördüm. Büyük yeşil gözleri birbirinden bağımsız kahverenginin en güzel tonunda ki bukleleri, güldüğünde yanağında oluşan devasa çukurlar ve beni kendimden geçiren kalın boğuk sesi.. Dudaklarını saymıyorum bile.. Öyle kırmızı öyle öpülesiydi ki. Ona bakmatan nerede olduğumu Biran için unutmuştum. Ve iki yıl benim peşimde dolaşıp kendine daha çok bağlamıştı. Ona yaklaşmadım çünkü korkuyordum. İlişkimizi öğrenen herkes el birliği ile bizi üzecekti. Iki ay içinde onunla böylesine yakınlaşacağım aşkımı söyleyeceğimi hiç düşünmemiştim ama şimdi onun kollarındaydım. Onu uyandırmadan yavaşça kalkıp mutfağa gittim, kahvaltı hazırlamalıyıdm ama evde hiç birşey yoktu. Bu ev artık bizimdi. birlikte yaşayacaktık. Düşündükçe bile içimden çığlık atmak geliyordu. Evet farkındayım fazla kızsal tepkiler veriyorum bazen. Herneyse.. Kıvırcığımı uyandırıp dışarıda harika bir kahvaltı edebilirdik. Sessizce salona girdiğimde Harry'in uyanmaya çalıştığını gördüm evet uyanmaya çalışıyordu. Başını kaldırdı ve göz göze geldik ardından başı tekrar yastığa düştüğünde gülüyordu.
"Günaydın" dedi boğuk sesiyle ve bu benim açımdan hiç te iyi birşey değildi.
"Günaydın bebeğim." Dudakları şişmişti! ve şu an tam öpülesiydi. aramızdaki mesafeyi hızla kapatıp dudaklarına yapıştığımda inleyerek karşılık verdi ve dudakları aralandı. Neden bu kadar karşı konulmazsın harry. Neden? Ellerini belime yerleştirip öpücüğü derinleştiriken bu isteğine zevkle uyup üzerine çıktım. Boğuk inlemesini duyduğumda daha çok istekli öptüm.
"Louis..." İnledğinde onu kendime daha çok bastırdım. dün ki seksin acısı hala hissedilir boyuttaydı o yüzden bir an önce duymalıydık.
"Harry.. ımm.. bebeğim. dur." Dedim saçlarını okşarken ama bunu yanlış anladığı kesindi.
"Lütfen izin ver.." yalvaran sesini duyduğumda ona biraz daha izin verdim ama gerçekten durmamız gerekiyordu.
"Bebeğim İnan devam etmek isterim ama kahvaltı etmemiz gerek ve evimiz için alış-' diyemeden dudaklarıma sulu bir öpücük bırakıp sırtımaya başladı.
"Bu ne içindi?"
"Bizim evimiz' sözünü senden duyunca içimden geldi. Artık bu evde sadece biz varız louis ikimiz varız."
"Evet sevgilim bizim evimiz ikimizin.. Ve şimdi evimiz için alışveriş yapmamız gerekiyor." dedim üzerinden kalkıp bavulumdan eşofman takımımı aldım. Iyi ki üzerime giyecek rahat birşeyler almşım. Eşofmanı giyip, kapıda Harry'i beklemeye başladım.
"Louis..?" dedi tanıdık bir ses.. Eleanor! Yavaşça arkama baktığımda ağlayarak yanıma geldi ve sıkıca sarıldı.
"Eleanor n-ne oluyor?" Sorduğumda aldığım cevap hıçkırık sesiydi.
"B-ben dün hastaneye gittim ve birşey ö-öğrendim!.."
"Ne öğrendin?" Nedensizce kalbim hızla atmaya başlamıştı.
"Ben Hamileyim!" dediğinde yere düşen metal sesiyle evin kapısına baktım. Kahretsin!
"Hayır eleanor! bu doğru değil!" evet onunla yattım ama hamile kalması mümkün değildi.
"Evet doğru louis.. Doğum günümde ikimizde çok içmiştik ama bana yinede sahip oldun. o gece korunmayı düşünemeyecek kadar sarhoştum!" dedi. Tüm bunalar bir şaka olsun lütfen tanrım! Sert adımlarla yanımdan geçen Harry'i görünce peşinden koştum.
"Harry dur lütfen!" bağırdığımda olduğu yerde donup kaldı. Nefes nefese yanına gittim. yeşil gözlerinden akan yaşları görünce kalbimin sıkıştığını hissettim.
"Harry?.." Ona sarılmak için kollarımı uzattığımda geriye doğru bir adım attı.
"Bana dokunma artık!.. H-herşey bitti!.. Nişanlına dön! Ve bebeğinizin be-bebek-' hıçkırmaktan konuşamıyordu. Olduğu yere çöküp sesli bir şekilde ağlamaya devam etti.
"Kimseye dönmeyeceğim.. Harry lütfen beni bırakma!"
"Ben masum bir bebeği babasız bırakamam louis.. Çünkü babasız büyümenin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. eğer beni gerçekten seviyorsan bebeğini yalnız bırakma! Ona bir aile ver.. Yaptığın bir hatayı sensizlikle ödetme ona!" Dedi ve hızla yerden kalktı. Hayır buna izin veremem. Bu kadar kolay değildi.
"Hoşçakal louis.." Gözlerinden akan yaşı elinin tersiyle sildi. Bir taksi durdurdu ve arkasına bakmadan gitti.. Herşey nasıl bir anda yerle bir olmuştu? Bu neyin cezası tanrım!! Neden benim mutlu olmama izin vermiyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Romance || Larry Stylinson
FanfictionLouis harry kadar cesur olup aşkları için savaşabilecek mi??