BÖLÜM #18#

119 15 86
                                    

     "Hıııı şimdi hatırladım. Bugün setlere geri dönüş günü. "Dedin ve gülerek Jimin e baktın. Şimdi yüzünde rahatlamış bir ifade vardı. "Ah hatırlamana sevindim. Hayatım. "Dedi ve sana doğru eğildi. Galiba seni opecekti. Hemen hazırlandın ve gözlerini kapattın. Dudaklarında ki basinci hissettiğinde önce biraz irkildin. Ama sonra kendini Jimin in kollarına bıraktın. Öpüşmenizin bitmesini istemiyordun ama Jimin kendini geriye doğru çekince sen de dudaklarını bırakmak zorunda kaldın. Senden ayrıldığında yüzünde mahcup bir ifade vardı. Biraz utanarak sana köpek yavrusu bakışları attı. "Hadi hızlı olmamız lazım. Biraz sonra çıkacağız. Geç kalırsak hiç hoş olmaz."
Dedi ve yanağını öpüp banyoya girdi. Sen de yataktan kalkıp dolaba doğru ilerledin. Güzel bir şeyler giymek istiyordun. Bunun için en sevdiğin mor eteğini ve siyah gömleğini giydin. Aynanın karşısına geçip kendini gururla inceledin. Tan saçını yapmak için tarağı arayacaktın ki banyonun kapısı açıldı. Buharlarin arasından. Muhteşem kasları ve inanılmaz derecede çekici olan ıslak saçlarıyla Jimin içeri girdi. Beline sardığı havlu dışında üzerinde bir şey yoktu. İçinden "aman allahım. Bu insan mı? Meteor beeeee..." Diye düşünmeden edemedin.
Sen ondan gözlerini kaçırmaya çalışırken o senin yüzüne odaklanmış bakıyordu. "Şey hayatım bornazumu bulamadım bende bu havluyu kullanmak zorunda kaldım. Seni Tahrik ettiysem özür dilerim." Derken sen onun muhteşem kaslarına bakmamaya çalışıyordun. (Neden bakmıyorsun ki ? Ben olsam açık açık bakardım. Sonuçta o benim. Sadece benim...)
Sen jimin i dinlerken yüzün daha da kızarmıştı. "Tamam ben çıkıyorum. Sen de hemen şu kaşlarını ört. Basım döndü! "Jimin seni gülerek dinledi ve dediğine karşılık kafasını kabul edecek şekilde salladı. Sen hemen kendini odadan dışarı attın. Sırtını kapıya dayandığında kalbinin atışını boğazında hissediyordun. Nefesini toparlayabildiginde aşağı indin. Herkes kahvaltılarına gömülmüşlerdi.
Neredeyse kimse seni fark etmemişti. Yoongi dışında. Sana doğru baktı ve gülümsedi. (O senin ikinci biasindi)
Sen de ona doğru tebessüm ettin ve "günaydın" dedin. Oda sana günaydın dedikten sonra masaya geçtin ve tabağını doldurmaya başladın. Siz kahvaltinizi ederken Jimin in ayak seslerini duymanla merdivenlere doğru merakla bakman bir olmuştu. Üzerine siyah beyaz çizgili salaş bir t shirt altına ise yarısı yıktılarla dolu alan bir kot giymişti. Saçları hala hafif nemli ve dağınıkti. Size doğru neşeyle gülümseyip selam verdi. Yanına oturduğunda kulağına doğru aceleyle fısıldadı "şu yarım kalan opucugumuze akşam mı devam etsek ?" Dediğinde ağızindaki yemeği öksürmekten dışarı çıkarmıştın. İyi ki masada bolca peçete vardı ki hemen ağızina tuttun. Kendine geldiğinde Jimin in teklifine nasıl bir cevap vermen gerektiğini düşündün ama bulamadın. Kafanı hafifçe sallamakla yetindin. Oda zaferi kazanmış bir edayla gülümsedi ve yanağından öptü. O sırada odadan bir ses geldi .sanki birisi yere düşmüştü. Herkes aceleyle kalkıp sesin geldiği odaya doğru kosusturdu.

   Merhaba arkadaşlar. Biliyorum uzun zamandır yeni bölüm gelmiyor ama yeni kitabım üzerinde çalışıyorum. Muhtemelen bu hafta içinde yeni kitabıma başlayacağım.

Kitap hakkında ufak bilgi:
- adı : l HATE you  l LOVE you
-ana karakterlerimiz : Park Jimin ve Shin Hye olacak.
Bu kadar bilgi yeter. Görüşürüz. Seviliyorsunuz. ☺

BTS ^JıMıN^ İLE HAYALLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin