Koltuğa iyice yerleştin ve kutuyu kucağına koydun. Uçağın kalkmasına son 15 dakika kalmıştı. Kemerlerinizi bağladınız ve kalkış için hazırladınız.
1 Hafta Önce...
Sen annenin elinden kutuyu aldın ve çantana koydun. Ne de olsa kutu çantandan küçüktü. Annen böyle yapmanı beklemiyormuş gibi şaşkın bir ifadeyle sana bakmıştı.
"İçine bakmayacak mısın?"
Dediğinde gözlerinden süzülen yaşları yavaşça sildin sesinin kısılmış olmasına aldırmadan konuşmaya çalıştın.
"Anne ben babamın minik prensesiydim. Ama o artık yok. Şimdi bu kutunun içine bakarsam daha kötü olacağım."
Dediğinde annen sana merhamet dolu gözlerle bakmaya başladı. Seni süzmesi bittikten sonra Jimin'in tedirgin gözlerine baktı.
" Bu erkek arkadaşın mı?Şey çok saf bakıyorda. Bizi anlamıyor öyle değil mi?"
Annenin sözleri seni ağlamaktan biraz uzaklaştırmıştı. Kafanı evet anlamına gelecek şekilde salladın ve annene cevap vermek için ağzını açacaktın ki Jimin korece konuşmaya başladı.
"Annen ne kadar da tatlı. Onu çok sevdim."
Diyince boğazına kadar gelen kahkahayı bastıramadın. Bir anda patlayıverdi.
Annene cevap vermeden jimin'e döndün ve korece konuştun.
"Evet sevgilim annem de seni çok sevmiş."
Dediğinde jimin annene gördüp saygıyla eğildi. Sende annenin tuhaf bakışlarına bakıyordun. Annen merakla sordu.
"Peki şimdi ne konuştunuz. Ben hiçbir şey anlamadım."
Annene gülerek karşılık verdin.
"Sana sonra anlatırım. Ne de olsa 1 hafta birlikte olacağız. Sana herşeyi anlatacağım..."~
Jimin sana doğru döndü ve sırıttı.
"Bu kutuyu ne zaman açmayı düşünüyorsun?"
Dediğinde yüzünde bilmiş bir ifade belirdi.
"Şimdi"Dedin ve kapağı araladın. İçindekiler: eski bir yoyo, dolma kalem ve karışmış kayıtlardan ibaretti. Senin dikkatini kağıtlar çekmişti. İlk baktığında bir anlam verememiştin ama kağıdı açtığında bunun bir mektup olduğunu anladın.
Mektubu yavaşça açtın ve içinden okumaya başladın. Bu arada Jimin seni şaşkın ördek yavrusu bakışlarıyla izliyor. Elindeki kağıtta yazanlara anlam vermeye çalışıyordu.
Mektupta şunlar yazıyordu:Sevgili kızım,
Bu mektup eline geçtiğine göre ben çoktan öldüm. Ama sakın üzülme. Ben hep iyi olacağım. Sana bu mektupta annenle benim senden sakladığımız sırrı söyleyeceğim. Ama bu aramızda kalacak. Kimseye söylemek yok. Anlaştık mı?
Aslında ben senin baban degilim yavrum. Bunu sana söylemeyi çok denedik ama senin üzüleceğini düşündüğümüz için söylemekten hep vazgeçtik. Lütfen bizi affet...
Kutudaki diğer eşyalar senin için hatıra.Seni hep sevdim.
Baban.Mektubu okuman bitince gözyaşlarını tutamadın. Mektubu ve kutuyu fırlatıp Jimin'e sarıldın. Şu anda sadece ona sarılıp kokusunu içine çekmek istiyordun. Başka hiçbir şey degil bundan sonra sadece onu istiyordun...
Yaaaaaa şu gülüşün güzelliğine bak. Army olmamın sebebi adam. (Seni seviyorum Chimim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ^JıMıN^ İLE HAYALLER
FanfictionBu benim ilk hikayem. Bu yüzden en sevdiğim şeyi yani hayal etmeyi sizlerle paylaşacağım. Biliyorsunuz ki BTS grubu buraya kilometrelerce uzakta nefes alıyor. Biz army ler onları canlı görmesek de zihnimizde onlarla birlikteyiz. Bunu...