Ne yapacağını şaşırmıştın. Düşünmek için zamanın yoktu. Yataktan bir yastık aldın ve jimin'e fırlattın. Fısķldayarak "çık" diyebildin.
Jimin seni dinlemedi ve konuşmaya devam etti.
"ne dışarı mı çıkayım? Neden ki?"
Sen jimin'e öfkeyle bakarken şimdi de annenin sesi duyuluyordu.
"(adım) o arkada konuşan kim? Yoksa..."
Sen şimdi daha da çok endışelenmiştin. Tam annene cevap vermek için ağzını açıyordun ki odaya paldır küldür Tae girdi.
"Fazla zaman yok Jin ve Namjoon arabayla kaza yapmışlar. Şimdi ambulansla hastaneye götürüyorlarmış!"
Dedikten sonra hızla arkasını döndü ve merdivenlerden inerek gözden kayboldu. Sen ve jimin ağızınız bir karış açık şok geçirmiştiniz. Jimin kendine geldiğinde. Kafasını iki yana sallayıp konuştu.
"Ben de gidiyorum."
Dedi ve odadan çıktı.
Arkasından şaşkınlıkla baktıktan sonra annenin hattın diğer ucunda olduğunu hatırladın."Olanları duydun mu? Anne..."
Annen derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
"Bak (adın) orda neler oluyor bilmiyorum ama artık merakta etmiyorum. Ne halin varsa onu gör."
dedi ve telefonu yüzüne kapattı.
Telefonu kulağından indirirken gözlerinden iki damla yaş süzüldü.Elinin tersiyle gözlerini sildin ve koşarak aşağı indin. Jin ve Namjoon'un durumunu merak ediyordun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS ^JıMıN^ İLE HAYALLER
FanficBu benim ilk hikayem. Bu yüzden en sevdiğim şeyi yani hayal etmeyi sizlerle paylaşacağım. Biliyorsunuz ki BTS grubu buraya kilometrelerce uzakta nefes alıyor. Biz army ler onları canlı görmesek de zihnimizde onlarla birlikteyiz. Bunu...